Yargıtay onursal Başsavcısı
Kanadoğlu, Balıkesir'in
Ayvalık ilçesine bağlı Küçükköy beldesindeki yazlığında,
Anayasa Mahkemesinin
AK Parti hakkındaki kararına ilişkin açıklama yaptı.
Kanadoğlu'nun açıklaması şöyle:
''11 üyeden 10'unun odak olma hususunda görüş birliğine vardığı anlaşılmaktadır. Bu ne sevinilecek ne de yerinilecek bir karardır. Bu İktidar Partisi'nin bundan
ders alması gereken bir karar. Laik
Cumhuriyet aleyhine eylemlerden bundan sonra kaçınacağını umut ediyorum. Karar bu yönüyle, eğer bu ders alınmış ise Türkiye'nin lehine olacaktır ve Türkiye'yi iyi günler bekleyecektir. Ben her durumda bu kararın saygı ile karşılanması gerektiğine inanıyorum.''
TBMM eski başkanlarından
Hüsamettin Cindoruk da Ayvalık'a bağlı Alibey (Cunda) Adasında gelişmeleri değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın yaptığı konuşmayı ''pek uygun bulmadığımı'' dile getiren Cindoruk, şunları söyledi:
''Çünkü Anayasa Mahkemesi dahil bütün
mahkemeler kararlarıyla konuşurlar. Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın o uzun konuşması yadırganacak bir konuşmaydı. Oldukça siyasi mesajlar içeriyordu. Anayasa yargıçlarının daha bilimsel, daha hukuksal ve daha pasif olmaları gerekiyor. Oylarıyla, kararlarıyla zaten gereğini söylerler. Birinci söyleyeceğim bu.
İkincisi; ilginç bir karar çıktı ortaya... Anayasa'daki bir
takım teknikler dikkate alınırsa parti kapatılmamış gözüküyor. Ama aslında Parti'nin, çoğunluğu ile Anayasa Mahkemesince kapatıldığı anlaşılıyor. Daha başka bir şey var. Anayasa'nın son değişikliğinde 'parti
kapatma yerine para kesilmesi kuralı işleyecektir' diyor. O da 'kapatılma yerine' dediğine göre kapatma fiilinin ağırlığını taşıyor. Anayasa Mahkemesinin 10 üyesi AK Partinin Anayasa'mızın 'Laiklik İlkesi'ne aykırı bir biçimde odak olduğunu kabul ediyor, ama oy dağılımından ötürü 6 üye 'kapatma' istiyor, 5 üyenin biri 'red' istiyor, 4'ü de '
evet bu odak olmuştur kapatılması gerekir, ama kapatma yerine bunu para kesintisi haline getirelim' diyor. O zaman sonuç şudur; Anayasa Mahkemesinin 11 üyesinden 10 üyesi AK Parti'nin Anayasa'nın '
laiklik' ilkesine ve diğer ilkelerine aykırı bir odak olduğunu kabul ediyor. Anayasaya aykırılığı bu 10 üye çoğunluk tarafından kabul edilen Parti de Türkiye'yi idare ediyor. Bu çelişkiyi siyasetin kaldırması mümkün değil. AK Parti'nin durum değerlendirmesi yapması lazım. Anayasa Mahkemesinin kararı ile AK Parti ağır bir töhmet altında kalmıştır. Sonuç onun kapatılmasını önlemiş olsa da siyasi açıdan bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler açısından, her açıdan Anayasaya aykırı bir siyasal parti niteliği bir mahkeme kararıyla damgalanmıştır. Bunun sonuçlarını ileriki günlerde yaşayacağız, göreceğiz. Ne var ki Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. Ona da saygı duyuyoruz. Anayasa değişiklikleri yapılmıştır. O değişikliklerin içeriğinde olan bir imkan kullanılmıştır. Sonuç kapatılmamadır, ama kararın gerekçesi kapatmadır. Anayasa Mahkemesinin bu kararına göre AK Parti hem kapatılmış, hem kapatılmamıştır. Bir hukuki imkandan faydalanmış gözüküyor. Eğer para kesintisi kararını vermişseniz ki bunun için de temelli kapatma yerine bu kararı veriyorsunuz,
yasak koyup koymamayı da dikkate almak gerekiyordu. O nedenle de karar sonuç vermiştir, ama karar gerekçeleri de açıklandığı zaman görülecektir ki Anayasa Mahkemesi AK Parti'yi suçlamıştır.''