CHP'nin ortaya koyduğu tavrın
demokrasi açısından utanç verici olduğunu belirten
Bozdağ, "Yaşanan olaylar fevkalade üzücü, hem milletimiz hem de demokrasimiz açısından kabul edilemez olaylardır. Türk milleti, bütün partilere, kendilerini
Meclis'te temsil etmeleri ve sorunlarına çözümü Meclis'te ortaya koymaları için oy verdi, partiler milletle bu şekilde akitleşti ama dün görünen manzarada hem CHP hem de BDP milletten aldıkları bu
yetkiye aykırı hareket etmişlerdir." dedi. Bozdağ, sorun çıkartan partinin CHP olduğunu, bunu çözmenin de CHP'ye düştüğünü ifade etti.
TBMM'de konuya ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozdağ, CHP'ye yüklendi. CHP'yi sorumsuz davranmak ve Meclis'i kilitlemekle suçlayan
AK Partili Bozdağ, "Bu yaşanan sorun CHP'nin bizzat ürettiği bir sorundur, yargının, AK Parti'nin, Meclis'in ürettiği bir problem değildir, daha
adaylık sürecinde böyle sorunlar çıkabileceğini CHP'liler kendileri de söylüyordu. Bugün mahkemeleri kan davalı olarak suçluyorlar. Bugün yaşanan sorunun tek sorumlusu CHP'dir, sorun çözmek için yetki verilen parti bugün sorunların kaynağı haline gelmiştir, fevkalade yanlış bir durumdur.
Parlamento bugüne kadar bu şekilde boykot edilmemiştir, CHP, BDP, bağımsızlar, TBMM ilk defa böylesi bir boykotla karşı karşıya kaldılar. Fevkalade yanlıştır, bir taraftan demokrasinin varlık göstergesi olarak parlamentoyu göstereceksiniz, öte yandan demokrasinin kalbi olan parlamentoyu boykot edeceksiniz, büyük bir çelişki ve yanlıştır. Parlamento ilk defa tehdit edilmiştir, CHP ve BDP tarafından tehdit edilmektedir." diye konuştu.
"BU ANLAYIŞ YANLIŞ"
Bozdağ, CHP'nin BDP gibi Meclis'i tehdit ettiğini kaydetti. "Parlamento şunu yapmazsa biz gelmeyiz, şunu yapmazsa
yemin etmeyiz, şunu yapmazsa kilitleriz yaklaşımı, TBMM hiçbir dönemde hiçbir tehdide
boyun eğmemiştir." diyen Bozdağ, "Parlamento her zaman çalışmıştır. CHP bu davranışıyla fevkalade yanlış bir yol açmıştır, yarın 20-30 milletvekili olan herhangi bir parti benim dediğim olmazsa parlamentoya gelmiyor, benim dediğimiz olmazsa yemin etmiyorum, diye dayatmaya başlarsa milletin temsilcilerinin, Meclis'i, her dayatanın, tehdit edenin karşısında boyun eğer duruma getirmeye de kimsenin hakkı yoktur." diye konuştu. Bozdağ, şöyle devam etti:
"Kötü bir yol açmıştır. CHP, milletin kendisine verdiği iradeye saygı duymalı, bu desteğin sesini parlamentoya taşımalıdır. Meclis'e gelerek yemini yapmalı, yeminden sonra da bu sorunun çözümüne dair önerileri neyse ortaya koymalıdır. Çözümler hem kamuoyu hem de parlamento tarafından tartışılır ve değerlendirilir. Durumu normalleştirmeden tehditle ve başka üslupla parlamentonun farklı yönlere sevki yanlış olur. CHP'den demokrasilerde olması gereken milletin iradesine gösterilmesi gereken saygıyı, yemin etmeye, çözüm önerilerine de ortaya koymaya bunu da parlamento zemininde davet ediyoruz."
Bozdağ, sorunların çözüm zemininin Meclis olduğuna dikkat çekti. Sorunun CHP'nin, büyüttüğü ve kilitlediği bir sorun olduğunu bu sorunu çözecek olan da yine CHP olduğunu söyledi. Bunun yolunun da Parlamentoya gelip yemin etmek ve Meclis'i çalıştırmak, görüşleri neyse onları açıklamak olduğunu ifade eden Bozdağ, "Bu şekilde CHP'nin de Türkiye7nin de yararına olur. CHP'nin bu konuya ilişkin resmi ağızlardan tek bir çözüm önerisini görmedik, boykot ve tehdit dışında somut çözüm önerisini görmedik. Çözüm isteyenler önerilerini de ortaya kor. Sorunu büyütme noktasındaki gayretin ve çabası dışında çözüm noktasında gayret ve çaba görmedik.
Meclis başkan seçiminde herhangi bir sorun olmaz meclisin çalışmasına engel bir hal yok. Toplantı ve karar yeter sayısı olduğu sürece çalışmalar devam eder, buna herhangi bir partinin engelleme imkanı söz konusu değildir. Parlamento çalışacak ama gönlümüz ana muhalefet partisinin de meclis çalışmalarına katılmasıdır." diye konuştu.
"TEPKİSEL ÇÖZÜMLER FARKLI SONUÇLAR ÇIKARIR"
Bozdağ, CHP'nin
Haberal ve Balbay'ın salıverilmesine ilişkin görüşleri konusunda ise şunları dile getirdi: "Tepkisel çözümlerin farklı sonuçları ortaya çıkıyor.
Tutukluluk sürelerinin milletvekili olduğu zaman kaldırmaya yönelik bir
düzenleme yaptığınız zaman sonuçlarına bakmanız lazım. Tutukluluk kararı kaldırılır deseniz karşınıza ne gibi durumlar çıkar diye inceleme yapmalısınız,
Alparslan Aslan
tutuklu sanık bağımsız olsa, o zaman Meclis'e hapishaneden gelip yemin etmesine ne diyecekler,
Ogün Samast, Kandil'de Murat
Karayılan mahkumiyet kararı yoksa aday oldu seçildi, silahı bırakıp yemin ettiği zaman ne olacak, o kadar çok sonuç ortaya çıkar ki ağzı olan konuşuyor, herkes konuşuyor. Kim ne diyorsa söylesin, kapalı kapılar ardında söylendiğinde öngörülmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir, kamuoyu tartışırsa farklı şeyler çıkar. CHP'ye çözümün yolu dayatmak, tehdit etmek anayasayı yargıyı yok saymak değil, normal usulle yemin edip parlamentonun çalışmasına katkı sağlamak ve çözüm için çalışmaktır."
CİHAN