Tanal, "Operasyon yapılacak biri varsa onun evine gidip yatmaya ya da onu evimde misafir etmeye razıyım. Evim müsait. Gelecek olan herkesi alabilirim. Gönüllü olarak basın mensuplarının yerine cezaevinde yatmaya razıyım. Basın mensupları yeter ki yazsınlar, halkı bilgilendirsinler." dedi.

"Böyle bir şey olursa bu resmen diktatörlük olur, farklı seslerin kesilmesi olur, basına sansür olur." diyen Tanal sözlerine şöyle devam ettti: "Anayasanın mevcut hükümleri uyarınca hem basın özgürlüğünü düzenleyen 28. maddeye,  hem de temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulamayacağına vurgu yapılan 13. ve 14. maddelere aykırılık teşkil eder. Böyle bir durumda tüm Türkiye'nin ve dünyanın ayağa kalkması gerekir diye düşünüyorum. Şu anda hedef muhalif olan basın, muhalif olan işverenler, muhalif olan öğrenci grupları, muhalif olan personel, herkes muhalif durumda. Dünyada böyle bir örnek yoktur. Bu dönemde insan haklarını geliştirmek gerekirken daraltılıyor. Terör örgütlerinin çalışma alanı genişletiliyor, normal sivil vatandaşların insan hakları alanı daraltılıyor. Böyle bir ters uygulama var. Basın mensuplarını hedef almak, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmaktır. Özgürlüklerini ortadan kaldırma anlamını taşır ki, hep birlikte bu davaya müdahil oluruz. Operasyon yapılacak biri varsa onun evine gidip yatmaya, ya da onu evimde misafir etmeye razıyım. Evim müsait. Gelecek olan herkesi alabilirim. Gönüllü olarak basın mensuplarının yerine cezaevinde yatmaya razıyım,. Basın mensupları yeter ki yazsınlar, halkı bilgilendirsinler."