Gül, ''Dünya şimdi 'bakmayın onlara, orada üçüncü sınıf demokrasi var' diyor. İşte bunun için Türkiye Cumhuriyeti mağdur oldu, mağdur ettiler'' dedi. Konuşmasının başlangıcında esnafın sevgi gösterilerinde bulunması üzerine Gül, ''Siz böyle çok sevgi gösterince kıskananlar oluyor. Bu sevgiyi bozmak için yalan, iftira atanlar oluyor. Biz açık, şeffaf olarak ortadayız'' dedi. Esnafın sıcak havada meydanda toplanmasını çok anlamlı bulduğunu ifade eden Gül, ''Biz sizin için feda olalım. Sizin için varız. Size daha çok hizmetler yapacağız'' diye konuştu. Gül, 4.5 yıl önce ülkenin üzerinde birçok kara bulut dolaştığını ifade ederek, kara bulutların siteler esnafının üzerine de çöktüğünü söyledi. Bu dönemlerde fabrikaların kapandığını, yüksek enflasyon olduğunu, milletin zamların altında ezildiğini kaydeden Gül, şöyle devam etti: ''4.5 sene önce evlerin içinde yangın vardı. Faizler yüzde 65'in, enflasyon ise yüzde 34'ün üzerindeydi. Bankalar batık kredi veriyordu. İmarzedeler, bonozedeler çıkmıştı ortaya. Bu ülkede yangın vardı. 4.5 senedir bu yangını söndürmeye uğraşıyoruz. Yangın söndürüldü. Ev temizlendi, boyandı, yeni mobilyaları geliyor. Yani ülkeye refah, bolluk geliyor.'' Türkiye'nin artık 4.5 yıl önceki Türkiye olmadığını belirten Gül, bazen bir günde 5 ilçe gezdiklerini söyledi. Gül, yaptıkları hizmetlerin tümünün kayıtlarının bulunduğunu belirterek, ''Biz ülkeye hizmet için yurt dışında başka ülkeleri gezerken televizyon kanalları da muhabirleri de bizlerle beraber dolaştı. Hepsinde kayıtları var. Türkiye 4.5 yıl öncesinde çok zaman kaybetti. Bu zamanı yeniden kazanmak çok çalışıyoruz. Yapılacak çok şey var'' diye konuştu. Abdullah Gül, 34 yıl aradan sonra enflasyonun tek haneli rakamlara düştüğünü, iktidarları öncesinde esnafın bir türlü hesap tutturamadığını, tek bilinenin zam ve enflasyon olduğunu söyledi. ''Enflasyon tek haneli oldu da ne oldu, diyenler var'' şeklinde konuşan Gül, iktidarları öncesinde insanların cebinde milyar taşıdığını ama o parayla hiçbir şey alamadığını kaydetti. Ülkelerin bazı sembolleri olduğunu belirten Gül, sembollerden birin de para olduğunu, 4.5 yılda yapılan çalışmalarla Türk lirasının değerini artırdıklarını anlattı. Gül, ''İnsanlar maaşlarını aldıkları zaman doğruca dolar, mark almaya giderdi. Vatandaşlar Türk lirasından kaçar hale gelmişti'' diye konuştu. İktidarları döneminde faizlerin de düştüğünü belirten Gül, kendilerinden önceki iktidarların hep faizin kötü bir şey olduğunu söylediklerini ama faizi düşürmek için hiçbir şey yapmadıklarını ileri sürdü. Yüksek faiz oranları nedeniyle insanların borçlarının bir gecede iki misli arttığı günlerin yaşandığını belirten Gül, faiz oranlarının yüzde 65'lerden yüzde 13'lere kadar düşürüldüğünü söyledi. Faiz oranları her bir basamak düştüğünde Hazine'nin 3 katrilyon liraya yakın tasarruf yaptığını belirten Gül, bu paraların millete hizmette kullanıldığını dile getirdi. İktidarları döneminde on binlerce yeni derslik açtıklarını, 280 bin yeni öğretmen atadıklarını, 460 bin bilgisayar dağıttıklarını anlatan Gül, 6 bin 200 kilometre yol yaptıklarını ifade etti. ''HİZMET İÇİN VARIZ'' Abdullah Gül, 2002 yılında 91 bin otomobil satıldığını, bu rakamın 2006 yılında 373 bine yükseldiğini kaydederek, ''İşte hizmet bu. Biz hizmet için varız'' dedi. Gül, iktidarları döneminde hiç banka batmadığını, geçmiş iktidarlar döneminde batan bankaların kaybettiği paraları, devletin, topladığı vergilerle ödediğini anlattı. ''Hükümetin çalışmalarının engellenmesi için ne gerekiyorsa yapıldığını'' savunan Gül, şöyle devam etti: ''Şimdi görmezlikten gelemeyiz. Türkiye'de genel seçimler belediye seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri vardır. Ama ilk defa Türkiye cumhurbaşkanını seçemedi. Unutmayalım 1980 ihtilalinin gerekçelerinden birisi de cumhurbaşkanının seçilememesiydi. Onun için 1980'den sonra yeni anayasada bu işi kolaylaştırdılar. 3 cumhurbaşkanı da bu yeni kurallara göre seçildi. Ama öğrendik ki biz meğerse yanlış yapıyormuşuz. Buna sokaklardaki çocuklar bile güldü. O zaman bu cumhurbaşkanlarının atadığı başbakanlar, bakanlar, rektörler ne olacak?'' Gül, bazılarının çıkıp kendilerini mağdur rolü oynamakla suçladığını belirterek, ''Biz niye mağdur olalım. Bizim başımız dik, alnımız ak. Açık, dürüst, şeffaf olduk. Mağdur olan Türkiye Cumhuriyeti oldu. Türk demokrasisini bu noktaya getirmiştik reform paketleriyle. Dünya şimdi 'bakmayın onlara, orada üçüncü sınıf demokrasi var' diyor. İşte bunun için Türkiye Cumhuriyeti mağdur oldu, mağdur ettiler'' diye konuştu. Türkiye'nin artık açık bir toplum olduğunu belirten Gül, dergilerin, televizyon kanallarının, gazetelerin olup bitenleri insanların evlerine kadar götürdüğünü anlattı. Böyle bir toplumda oyun oynamanın artık zor olduğunu belirten Gül, ''Milli iradenin kabul etmediği işleri bir, iki kez yapanlar, minarenin kılıfa sığmadığını görünce vazgeçiyorlar'' dedi. ''HALKTAN KORKUYORLAR'' Türkiye'nin bütünlüğünden yana olanların ülkenin yarısını unuttuğunu savunan Gül, şunları kaydetti: ''Çünkü bunlar halktan korkuyorlar. AK Parti cumhurbaşkanını TBMM'de seçtiremeyince halka gitti diyorlar. Suçumuza, hatamıza bakın. Millete soralım dedik. Suç mu? Bunu söyleyenler demokrat, sosyal demokrat olamazlar. Hatta solcu bile olamazlar. Türkiye Cumhuriyetinde demokrasinin geriye gitmesi mümkün değil. Önümüzdeki dönemlerde yapacağımız reformlarla demokrasi daha da ileri gidecek.'' DEVLET BAKANI ATALAY'IN KONUŞMASI Devlet Bakanı Beşir Atalay da konuşmasında seçimlerin ''demokrasi bayramı, büyük bir şölen'' olarak adlandırıldığını anımsatarak, sandığın halkın önüne geldiğini söyledi. AK Parti'nin ''Durmak yok, yola devam'' sloganıyla seçimlere girdiğini anımsatan Atalay, ''Ama hemen arkasından gelen slogan ise 'Yeter karar milletindir'' idi. Milletimize güveniyoruz. Biz millet ne derse razıyız, diyerek kaderimizi size emanet ediyoruz. Bizi yeni sayılara muhtaç etmeyin. Yeterli sayıyı verin'' dedi. Atalay, Siteler ile ilgili büyük bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, amaçlarının Siteler'i eski cazibeli günlerine döndürmek olduğunu söyledi. Projenin tamamlanmasının ardından Siteler'in vatandaşların hafta sonu tatillerinde gelebileceği bir yer olacağını anlatan Atalay, kafeler, pastaneler yapılacağını, caddelerin ve sokakların güzelleştirileceğini dile getirdi. Türkiye'nin yeni maceralara tahammülünün olmadığını belirten Atalay, ''Vatandaşlardan sandığa gittiklerinde 5 yıl önceki durum ile şimdiki durumu, geleceği, çocuklarının istikbalini düşünmelerini istiyoruz'' dedi. Abdullah Gül'ün başkanlığında kurulan 58. hükümetle başlayan dönemde adeta geçmiş dönemin yaralarının sarıldığını anlatan Atalay, ''2 yıl böyle geçti. Şimdi bizim hazinemiz dolu, ekonomik dengelerimiz yerinde. Gelecek dönem yatırımlarımız, hizmetlerimiz devam edecek. Türkiye'de her şey değişti. Hep soruyorum. SSK'lılar ve Bağ-Kur emeklileri 2002'de kaç lira maaş alıyorlardı, onu düşünsünler'' dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise doğal gazı 3 ay içinde özelleştireceklerini, bu özelleştirme öncesinde Siteler'de doğal gaz çalışmasına başlayacaklarını söyledi. Gökçek, Siteler'in otopark sorununu da çözeceklerini belirterek, ''Doğal gazı dua edin de 3 milyar dolara özelleştirelim. O zaman son durağı Dikimevi'nde olan Ankaray'ı buraya kadar getireceğim'' dedi. Mitinge Devlet Bakanı Ali Babacan, eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ve Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki de katıldı. Abdullah Gül'ün konuşması sırasında alandan ''Çankaya sizin olacak'' sloganları atıldı. Mitinge katılanlar, ''Gülü susuz bırakmam, seni oysuz bırakmam'', ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' dövizleri taşıdılar. Abdullah Gül, konuşma öncesinde de Siteler Merkez Camii'nde cuma namazı kıldı. Cami çıkışında bazı kişiler ''Türkiye seninle gurur duyuyor'', ''İşte Cumhur, işte başkan'' sloganları attılar. AA