Aydın, düzenlediği basın toplantısında, cumhurbaşkanlığı
seçim sürecinde millet iradesinin hiçe sayıldığını ve TBMM'ye
baskı uygulandığını savunarak, ''dayatmalara taraf olmuş partilerin
Demokrat Parti tabelası arkasına saklanmaları Adnan
Menderes ve arkadaşlarının kemiklerini sızlatmıştır'' dedi.
Demokrat Parti'nin 2005 yılında aldığı ANAVATAN'a
katılım kararının yasalara aykırı olduğunu öne süren Aydın,
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve cumhuriyet savcılığına daha önce bu konuyla ilgili başvuruda bulunduklarını ve hukuki sürecin devam ettiğini söyledi.
Konunun açıklığa kavuşması için YSK'yı bir an önce harekete geçmeye çağıran Aydın, 8
Mayıs 2005 tarihinde yapılan kongre toplantısına ilişkin tutanakta ''sahte
imzalar bulunduğunu'' iddia etti.
Kongreye 400 delegeden 97'sinin katıldığını anlatan Aydın, ortaya çıkan durumda DP'nin ANAVATAN'a katılımının da hukuken geçersiz sayılacağını ileri sürdü. ''DYP ve ANAVATAN'ın DP çatısı altında birleşmesi hukuken mümkün değildir'' diye konuşan Aydın, DYP Genel Başkanı
Mehmet Ağar ya da ANAVATAN Genel Başkanı
Erkan Mumcu'nun, üye olmadıkları için DP'ye genel başkan olamayacaklarını da savundu.
''Biz hiçbir siyasal partiye uzak ya da yakın değiliz. Biz idam sehpasında kalan bir davanın devamını savunuyoruz'' diyen Aydın, ANAVATAN Genel Başkanı Mumcu'nun 'Bu kadroya devlet emanet edilemez' sözlerini ''3 sene Bakanlık yaptın sen de o kadronun içinde, yeni mi anladın?'' diyerek eleştirdi.
Aydın, DP'nin ambleminin değiştirilmesine ilişkin girişimleri de ''Etik değil, demokrat ruhuna aykırı'' olarak niteledi.