"Bu olaydan büyük üzüntü duyduk. Esasen aklı başında hiçbir insan farklı düşünemez. 70 milyon Türk insanı Danıştay başta olmak üzere, Cumhuriyetimize yöneltilmiş bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuz büyük bir gerçek. Henüz olayın sıcaklığı geçmemiştir. Olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma yapılmakta ve hergeçen gün sonuca biraz daha yaklaşılmaktadır. Aldığımız bilgi bu kişinin bireysel bir olayı üstlenmediği planlı ve bilinçli bir örgüt saldırısı olduğunu göstermektedir. Bunların başı ezilmeli ve başları ezilmeli. Olay sıcakken bir takım değerlendirmeler yapmak, kamuoyunu bir takım yerlere götürebilir. Bu sözlerimizin başka mecralara çekilmesinden üzültü duyuyoruz. Sözlerimiz ortadır. Olaydan ne kadar üzüntü duyarsak duyalım, bu kendimizi kaybetmemize yol açmamalı, kendimizi kontrol etmeliyiz. Kamplaşmalı isteyenler oldu, hedef gösterdiler ve bir takım saldırılarda bulunuldu. Onbinlerce insan tüm samimiyetiyle ortaya koydu. Bunlar gereklidir ve yerindedir. Çünkü; şu olaylara karşı halkımız şunları söylemektedir: "Biz Cumhuriyetin kurumlarına sahip çıkıyoruz, biz Demokratik Laik Türkiye'ye sahip çıkıyoruz" demektir. Bu tür tepkiler saygıyla karşılamalı ve yanında olunmalıdır. Arkadaşımızın sorduğu soruya gelince...Bildiğiniz gibi binlerce insan bir değerli hakimin cenazesinde bir araya gelmiş ve onun şahsında Cumhuriyet'e sahip çıkılmıştır Ancak; olay yeri bir camiidir... Tüm temsilciler oradadır. İmam ve orada bulunanlar, cenaze namazını bekleşmekteyken, birilerinin bu tür hareketlerle bulunması üzücüdür. Orada yapılan bu tür hareketler, önce cenazeye karşı sonra ailesine karşı ve orada bulunan insanlara karşı büyük saygısızlıktır."