AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Baykal hemşehriniz. Antalya'lı. Kendi şehrinde O'na yüklenmek istemem. Ancak bir hakikati de ortaya koymamız lazım. Zira siyasete girişinden bu yana üç kez bakanlık yaptı, üç kez iktidarda bulundu. Acaba bu güzel Antalya'mıza ne kazandırdı söyler misiniz? Kazandırdığı bir şey yok'' dedi. Kütükçü Kavşağı'ndaki miting alanında yaptığı konuşmada Antalya'nın turizm sektöründeki önemine değinen Erdoğan, 2007 yılında Antalya'ya 8 milyon turistin gelmesini hedeflediklerini söyledi. Hükümetin turizm alanındaki yatırımlarını da anlatan Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde 8.5 milyar dolar olan turizm gelirinin, 2006 yılında 17 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, Türkiye'ye gelen turist sayısının da 20 milyona ulaştığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, ''Antalya göğsümüzü kabartacak şehir olacak ki, dünyaya mahcup olmayalım. Antalya şehircilik açısından parmakla gösterilecek bir şehir olacak ki, Türkiye'nin şehirlerine de ilham versin'' dedi. ''MEMLEKETİ ANTALYA OLAN SİYASETÇİLERİ BURADA GÖRENİNİZ VAR MI?'' Başbakan Erdoğan, konuşmasının önemli bölümünde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik eleştirilerde bulundu. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Başbakanlığım süresince bu, benim Antalya'ya 20. gelişim. Memleketi Antalya olan siyasetçileri burada göreniniz var mı? Ama biz geldik. Buradayız. Daha çok geleceğiz. Biz 4.5 yılda bu dünyalar güzeli şehrin hakkını vermedik mi? Ama öyle bir cevap verin ki, bu ülkenin kulağı olup da duymayanları var. Vermedik mi? Bu topraklarda doğup büyüdüğü halde buralarda bir eser bırakmayanlar da duysun, anlasın. Sayın Baykal hemşehriniz. Antalya'lı. Kendi şehrinde O'na yüklenmek istemem. Ancak bir hakikati de ortaya koymamız lazım. Zira siyasete girişinden bu yana üç kez bakanlık yaptı, üç kez iktidarda bulundu. Acaba bu güzel Antalya'mıza ne kazandırdı söyler misiniz? Kazandırdığı bir şey yok. Yok. Ben Antalya'ya çok geldim, gittim. Birçok yerleri kasaba gibiydi maalesef. Ama şimdi Antalya modern bir şehir haline geldi. Turizm kenti Antalya'da biz iktidar olmadan önce, benim belediye başkanım göreve başlamadan önce bir tane kavşak yoktu. Bir tane katlı, köprülü alt geçit yoktu. Şimdi sekiz tane var. Dokuzuncusu da bitmek üzere. Biz Antalya'da eserlerimizle konuşuyoruz. Sayın Baykal 21 Temmuz'da geldiği zaman ne ile konuşacak, ne diyecek? 'Şunu yaptık' diyebilecek mi? Yine buraya gelecek cek, cak diyecek. Cek, cak... Bunu diyecek. Ama biz yaptık, diyoruz. Antalya'ya şunu kazandırdık diyoruz. Sayın Baykal çıksın desin ki 'Ben Enerji Bakanı'yken Antalya'ya şunu yaptım, Ben Maliye Bakanı'yken şunu yaptım'. Desin ki, 'Ben Dışişleri Bakanı'yken şunu yaptım'. Diyemeyecek, diyemeyecek. Çünkü bu ülkede CHP zihniyetinin çakılı kazığı yoktur. Dikili ağacı yoktur. İspatlı konuşuyorum. Olmaz. Çünkü bunların vatana sevdası yok. Millete aşkı yok. Olan yatırım yapar.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Milletin değerlerine saygısı olmayandan milliyetçi olmaz. Bu ülkeye yatırım yapmayandan vatansever olmaz. Milletini zenginleştirmeyenden milliyetperver olmaz. Bu kadar. Kafatası ölçerek milliyetçilik yapıyorlar'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Antalya mitinginde yaptığı konuşmada, Hükümetin turizm alanında attığı adımlara değindi. Antalya'daki otellerin daha önce 5-6 ay çalıştığını kaydeden Erdoğan, şimdi ise otellerin 8-10 ay çalıştıklarını, bazı otellerin de yıl boyu hizmet verdiğini söyledi. Erdoğan, ''Hedefimiz, tüm otellerin yıl boyu çalışmasını sağlamak'' dedi. Erdoğan, bunun için golf ve kongre turizminin yaygınlaştırıldığını dile getirdi. Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Çıkmış Sayın Bahçeli, 'Başbakan 156 kez yurt dışına çıkmış, Türkiye'ye ne kazandırmış?' diyor. Ben kendisine söyleyeyim ne kazandırdığımızı. Turist sayısı bugün 20 milyona çıktıysa bu, dolaştığımız ülkelerle yaptığımız görüşmeler neticesindedir. Yoksa Ankara'ya mahkum ol, turist gelsin. Gelmez. Pazarlayacaksın ülkeni, pazarlayacaksın. Türkiye'yi tanıtacaksın. Yoksa burada otur, turist gelsin. Gelmez. Yalnız bu mu? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimiz dünyada eğer bugün kabul görüyorsa, eğer KKTC'nin Lideri Pakistan Devlet Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı sıfatı ile resmi davetli olarak kabul ediliyorsa, Almanya'da, Hollanda'da, değişik Avrupa ülkelerinde görüşmelere katılıyorsa, oralar da çeşitli iş adamı gruplarını KKTC'ye gönderiyorsa, işte bu çalışmaların neticesidir. Hala Sayın Bahçeli şunun cevabını veremedi: Azerbaycan'a gittin mi? Kaç kere? Türkmenistan'a, Kırgızistan'a, Kazakistan'a, Tacikistan'a, Özbekistan'a gittin mi? Söyle. Yok. Türk Cumhuriyetleriyle kalmadık. Ta Moğolistan'a gittik. Orhun Abidelerini ayağa kaldırdık. Orayı müze haline getirdik. Biz Türk'e ve Türkiye'ye yakışanı yaptık. Çünkü aynı medeniyetin evlatları olarak bunu yapmamız gerekiyordu. Bir de bizim '1'imiz vardı. 6 tane sıfır koydular yanına. Türk Lirası'nın değeriyle oynadılar. Biz 6 sıfırı attık. Enflasyon da patlamadı, çatladı. Paramızın değeri arttı. Kim milliyetçi? hesap ortada. Milletin değerlerine saygısı olmayandan milliyetçi olmaz. Bu ülkeye yatırım yapmayandan vatansever olmaz. Milletini zenginleştirmeyenden milliyetperver olmaz. Bu kadar. Kafatası ölçerek milliyetçilik yapıyorlar. Olmaz, olmaz.'' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnşallah bu dönem 2B'yi getireceğiz. Tekrar geçireceğiz ve 2B arazilerini ülkemizin menfaatleri için değerlendirip kullanacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti Antalya mitinginde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin seçim vaadlerini de eleştirdi. Başbakan Erdoğan, ''Bu ara biliyorsunuz mazotçular çıktı. Sayın Baykal da bu bu mazotçulara ilave oldu. O da şimdi mazot hesaplarını yapıyor. Mazot hesabında birisi, '1 YTL'ye indireceğim' diyor. Sayın Baykal da herhalde 'onun altına düşer miyim, düşmez miyim' hesabını yapıyor'' dedi. Antalya'da vakıf arazileri ile ilgili sorunun çözüldüğünü de belirten Erdoğan, ''Antalya'ya hizmet için geceli gündüzlü ter dökenlerle Antalya'ya tatilde, bayramda ter atmaya gelen siyasetçilerin notlarını ayrı ayrı verin'' diye konuştu. ''BAYKAL'IN İSTİKRARSIZLIĞINA ALIŞMIŞ BİR KİŞİYİM'' Erdoğan, 2B ile ilgili sorunları da çözeceklerini kaydederek, şunları söyledi: ''2B meselesi ile alakalı Sayın Baykal bir şeyler söylüyor. Ben, Parlamento'da Sayın Baykal'ın istikrarsızlığına alışmış bir kişiyim. Akşam farklı konuşur, sabah farklı konuşur. Sizlere önümde belge ile konuşacağım. 3 Kasım Seçimlerinde Sayın Baykal, seçim bildirgesinde orman köylüsüne sahip çıkacağını, 2B uygulamasını başlatacağını söylüyor. Aynı Baykal, 29 Temmuz 2003 tarihinde CHP Meclis Grup Toplantısında şunu söylüyor. '2B Yasası, Türkiye'deki orman tahribatını hızlandıracaktır' diyor. Yine aynı gün konuşmasında, 'Bu yasa 15 yıl önce çıkmış olsaydı sizi temin ederim, kesinlikle Türkiye'ye gelir getiren birer turizm alanı haline dönüşme şansını kaybederdi' diyor. Şimdi bu seçimde diyor ki, CNN Türk'te 24 Haziran 2007 tarihinde yaptığı söyleşide, 'Türkiye'de 2B konusu, Türkiye'de kamu yönetimini, yerel yönetimi dejenere eden bir olaydır. Mutlaka bitirilmesi gereken bir konudur. Müthiş kaynak sağlar. Şimdi bizim programımızda da var' diyor. Sayın Baykal bizi bununla eleştiriyordu. Şimdi diyor ki, 'Bu müthiş kaynak sağlar'. Ya kardeşim, dürüst davran. Akşam başka, sabah başka söyleme. Biz, 'Sahiplerine satmak suretiyle buraları kaynağa dönüştüreceğiz. Orman köylüsüne desteğimiz olacak. Bunu yatırımlarımızla da kullanacağız' dedik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bunu biliyorsunuz, Parlamento'dan geçirdik. Bunu cumhurbaşkanımız iade etti. CHP'ye rağmen geçirdik. CHP'nin muhalefet etmesine rağmen geçirdik. Ama iade edildi. İade edilince oturup konuştuk. Dedik ki, 'Bu bizim başımıza sıkıntı çıkarır. Sabredelim. İkinci getirişimize kadar durakta bekletelim.' Buzdolabına aldık. Ama inşallah bu dönem 2B'yi getireceğiz. Tekrar geçireceğiz ve 2B arazilerini ülkemizin menfaatleri için değerlendirip kullanacağız. Bunların adında cumhuriyet, halk olmasına bakmayın. Cumhurun değerlerine sahip olmayandan cumhuriyetçi olur mu? Halkının değerleriyle dertlenmeyenden halkçı olur mu? Olmaz. Olay bu.'' ''SAYIN BAYKAL DUY BUNLARI, DUY'' Vatandaşlara hitabında, Hükümetin ekonomi alanında elde ettiği başarılardan örnekler de veren Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinde yüzde 63 olan devletin borçlanma senedinin yüzde 18'e düştüğünü söyledi. Enflasyonun da yüzde 30'dan yüzde 8.6'ya düşürüldüğünü belirten Erdoğan, sağlık, eğitim başta olmak üzere tüm alanlarda çok önemli atılımlar gerçekleştirdiklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''İktidar olacaksın. Okullarda bilgisayar yok. Ondan sonra da afra tafra yapacaksın 'ben ilericiyim' diyeceksin. Dört dörtlük gericisin, gerici... İlericilik, lafla olmaz. İlericilik, Batı ile olan yarışla olur. Niye bunlar bugüne kadar olmadı? hani bunlar moderndi? Sayın Baykal duy bunları, duy. Ama göz var görmüyor, kulak var duymuyor, dil var gerçekleri konuşamıyor. Bana TBMM'deki bütçe müzakerelerinde diyor ki 'Antalya'ya ne yaptınız?'. İnsaf dedim, insaf... 'Sağır sultan ne yaptığımızı biliyor da sen bilmiyorsun' dedim. Tek tek saydım. Bir şey konuşamadı, bir şey. Konuşacak mecali yok ki. Antalya'ya ne yapmış? Kalksın söylesin. 'Ben şunu yaptım' desin. Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminalini 11 ayda bitirdik. Sayın Baykal diyor ki 'Sen yapmadın. Özel sektöre yaptırdın.' Mesele zaten bu. Yani kaynak bulabilmek, kaynakları artırmak. Sen devlet olarak cebinden vermeden iş yaptırabiliyor musun, bunlardan para kazanabiliyor musun, mesele bu. Yoksa para olduktan sonra parayı har vurup harman savur. Bu, idarecilik değildir.'' MAZOT KARNESİ Konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine de değinen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yargı sürecine müdahale ettiğini söyledi ve ''Sayın Baykal demokrasiye inanıyor ya, Anayasa Mahkemesi'ne yargı sürecinde tehdit salladı. 'Bizim itirazımız istikametinde karar çıkmazsa Türkiye'de çatışma çıkar' dedi. Demokrat... Cumhura inanıyor, halka inanıyor. Yok böyle şey'' diye konuştu. Dürüst ve ilkeli olmaktan daha büyük bir zenginliğin olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan'a, konuşmasını sürdürürken AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu bir belge uzattı. Belgeyi inceleyen Başbakan Erdoğan, ''Çok enteresan Sayın Baykal'ın Enerji Bakanlığı zamanında karne ile mazot dağıttığının ifadesi'' diyerek, mazot karnesini vatandaşlara gösterdi. Erdoğan, ''Buyrun... Başka ispata gerek var mı? 21 Temmuz'da Antalya'ya gelecekmiş. 22 Temmuz'da ne yapacağınızı siz zaten iyi biliyorsunuz. En büyük dersi Antalyalı'nın vermesi gerekir. Ben bunu sahibinden rica ediyorum. Hatıra olarak saklayacağım. Bunu müzeme koyacağım, müzeme'' dedi. NOTLAR AK Parti Antalya mitingine Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte vatandaşlara çiçek dağıttı. Miting, öğle sıcağında gerçekleşti. konuşmasına saat 11.50'de başlayan Başbakan Erdoğan, saat 13.15'te konuşmasını bitirdi. Sıcak nedeniyle konuşmasını kısa keseceğini söyleyen Başbakan Erdoğan'a müdahale eden miting alanındaki vatandaşlar, ''devam et, devam et'' şeklinde slogan attılar. Bazı vatandaşların aşırı sıcak nedeniyle rahatsızlandığı görülürken, AK Parti İl Teşkilatı, dağıttığı şemsiyeler ve sular ile vatandaşları serinletmeye çalıştı. Mitinge katılan bazı vatandaşların, ''Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar, ne de şeytan bekler günahı, seni (RTE) hasretle bekleyeceğiz'' ve ''seni sevmeyen ölsün'' yazılı dövizler taşıdığı görüldü. Miting alanının çevresindeki bir binaya asılan büyük ebattaki Mustafa Kemal Atatürk'ün kalpaklı portresi ve ''Gönlümüzden silemezler-Cumhuriyet gönüllüleri'' yazısından oluşan pankart dikkati çekti. Miting nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri alınırken, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopter de havadan kontrol yaptı. AA