Baykal'dan tuhaf açıklamalar

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,'Cumhurbaşkanını Meclis seçecektir, milletvekilleri seçecektir ama milletvekilleri seçerken sadece kendilerini, partilerini düşünemezler. Tüm Türkiye'yi düşünecekler, geçmişe değil geleceğe bakacaklar'' dedi.

Baykal'dan tuhaf açıklamalar

Baykal, CNN Türk televizyonunda, gazeteci Fikret Bila'nın sorularını yanıtladı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'in cumhurbaşkanı adaylığının sürmesi durumunda tutumlarının ne olacağının sorulması üzerine Baykal, bu konuya genel ve sürekli bir anlayışla yaklaştıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı seçiminin, bir partinin iç işi gibi algılanamayacağını ifade eden Baykal, seçilecek kişinin tüm Türkiye'yi kucaklayacak bir isim olması gerektiğini ve CHP'nin konuya bu anlayış içinde yaklaştığını belirtti. Baykal, 23. Dönem parlamentosunun TBMM Başkanı'nı seçerken uzlaşmadan yana bir tavır izlediğini kaydederek, bu uzlaşma anlayışının cumhurbaşkanı seçimine da hakim olması gerektiğini kaydetti. Baykal, ''Cumhurbaşkanını Meclis seçecektir, milletvekilleri seçecektir ama milletvekilleri seçerken sadece kendilerini, partilerini düşünemezler. Tüm Türkiye'yi düşünecekler, geçmişe değil geleceğe bakacaklar'' dedi. Baykal, Abdullah Gül için ''militan'' kavramını kullandığının hatırlatılması ve ''Neden Gül'e karşısınız?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''(Militan) sözünü sayın Gül'ü üzecek, ona saygısızlık anlamına gelecek bir deyim olarak kesinlikle düşünmedim. Bir ideolojik iç çemberin bilinçli bir üyesi. Yani malum tartışmalara girmek istemiyorum. Abdullah Bey'in öyle yazıları var ki o yazılar ancak çok ideolojik derin bir angajmanla yazılır. Bunlar öyle sıradan ayak üstü söylenmiş sözler de değil. Bir temel siyasi çizgiyi ortaya koyan bir şey ve Türkiye'nin tarihiyle hesaplaşmaya yönelik değerlendirmeler. Anayasa'nın özüyle hesaplaşmaya yönelik bir değerlendirme.'' KILIK KIYAFET MEVZU DEĞİL Gül hakkında, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kuruluş felsefesini içine sindirdiği konusunda güven vermeyen bir siyaset çizgisi ortaya koymuştur'' değerlendirmesinde bulunan Baykal, ''Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesiyle problemi olması uygun değildir'' şeklinde konuştu. Baykal, Gül'ün, Türkiye Cumhuriyeti'nin, toplumun büyük çoğunluğu tarafından özümsenmiş genel çerçevesini hiç olmazsa hayatının uzunca bir dönemi boyunca kabul etmediğini ve şu anda da bu anlayıştan çıktığına yönelik bir işaretin olmadığını savundu. Deniz Baykal, Abdullah Gül'ün eşinin türbanlı olmasını cumhurbaşkanı olmasının önünde bir engel olarak görüp görmediğine yönelik soruya ise ''Hayır. Benim bakış açımda kılık kıyafet, eşinin kılık kıyafeti mevzu değildir. ''Kafasının içi konusunda güven veren herkes olabilir'' yanıtını verdi. Abdullah Gül'ün başbakanlık yaptığı, halen Dışişleri Bakanlığı görevini yürüttüğünün hatırlatılması ve ''Neden cumhurbaşkanlığı yapamıyor?'' sorusu üzerine de Baykal, cumhurbaşkanlığının sınırlı bir görev değil, tüm kurumların, devletin temel organlarının belirlenmesinde yetki kullanan bir makam olduğunu ifade etti. Baykal, ''Bir parti ideoloğunun, üstelik ideolojisi Türkiye'nin Cumhuriyet çizgisiyle problemliyse, Cumhuriyet çizgisini özümsemiş değilse, buna ciddi itirazları varsa, uluslararası mahkemelere bu kavgaları götürmüşse bu kimliği ortadaysa, böyle bir çizgiden geliyorsa, bu insana 'yargıyı da belirle üniversiteyi de belirle' demek, sen devletin bir fonksiyonunu, -önemli bir fonksiyonu olabilir bu- 'belli bir çerçeve içinde götür' demekten farklı bir şeydir bu. Başbakanın dahi Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ni belirleme yetkisi yoktur, yargıyı belirleme yetkisi yoktur. Bunlar çok hayati olaylar. Burada belirli bir zihniyetin bir süre devam etmesi 5 yıl 10 yıl devam etmesi Türkiye'yi 10-15 yıl sonra bambaşka tablolarla karşı karşıya bırakır.'' ABDULLAH GÜL DIŞINDA BİR BAŞKA İSİM.. Abdullah Gül'un cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Türkiye'nin siyasi dengesinde değişmelerin ortaya çıkacağını savunan Baykal, ''Bir süre sonra Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, bir süre sonra Türkiye'nin siyasi dengesi şu ankinden daha hızlı bir biçimde Türkiye'yi bir Orta Doğu, dini kimliği ağır basan, ulusal duyarlılıkları ihmal edilen, Kuzey Irak'ta PKK sorunu karşısında gereken duyarlılığı sergilemeyen bir siyaset çizgisinde dış güçlerin oyuncağı haline daha kolayca dönüşür. Bu süreç işlemektedir. Bu süreç daha da derinleşir'' diye konuştu. Baykal, bir başka soru üzerine de, milli iradenin TBMM olduğunu vurgulayarak, Meclis'in demokratik kimliğini koruyarak Abdullah Gül'ün dışında bir başka isim belirleyebileceğini söyledi. Baykal, kendisinin cumhurbaşkanı seçimi sürecinin hiçbir aşamasında aday ismi telaffuz etmediğini de belirtti. ''AKP'nin, Gül'ün adaylığında ısrarcı olup 27 Nisan'ın rövanşını alacağı yönündeki görüşlere katılıyor musunuz?'' sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi: ''Ben kimsenin niyeti hakkında bir şey söyleyemem ama cumhurbaşkanı seçim kampanyasını götüren yazılara, çevrelere bakınca görüyorum ki olay, sadece bir kişiyi belli bir cumhurbaşkanlığı noktasına getirme konusu olarak anlaşılmıyor. Onun ötesinde bir değer, bir hesaplaşma, demokratikleşmenin bir kritik dönüm noktası, her işin belirleneceği bir olay gibi algılanıyor ve bir anlamda da Türkiye'de uzlaşma talep eden anlayışın etkisizleştirilmesi, yenilmesi, ses çıkaramaz hale getirilmesi için fırsat olarak kullanılması, iyi bir cumhurbaşkanı olsa da olmasa da, hak etse de etmese de bu ortamda bunun mutlaka yapılması gerektiği kanaati sistemli bir şekilde işleniyor. Bu sağlıklı bir yaklaşım değildir. Türkiye'de askere yönelik, anayasal kurumlara yönelik, Yagıtaya, Anayasa Mahkemesine, üniversitelere yönelik anlayışların sağlıklı bir noktada olmadığı açıktır. Anayasa Mahkemesinde işe gelmeyen bir karar çıktığında 'gerekirse kapatırız'' anlayışı ortaya çıkmıştır. Türkiye'de silahlı kuvvetlere haddinin bildirilmesi gerektiği noktasında giderek medyada kök salan bir yaklaşımın ortaya çıktığını görüyorum. Bu sağlıklı bir yaklaşım değildir. Türkiye'de siyasetçilerin de silahlı kuvvetleri bir şamar oğlanı, bir suçlama hedefi haline getirme çabalarından uzak durmaları lazımdır.'' Baykal, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimini bir kriz konusu haline getirmeden atlatması gerektiğini belirterek, ''Herkesin kafasına yatırdığı 'falan kişiyi yapacağız' inatlaşması dışında bir çözüme kavuşması, hiçbir şekilde Türkiye'de bir demokrasi zafiyeti olamaz'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın, seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanı seçimi konusunda uzlaşmadan söz etmesine karşın henüz partisinin adayını açıklamadığına da dikkati çeken Baykal, ''Bu tiyatro niye? Niye günlerdir bu konuda bir tereddüt var. 'Ortada problem yok, Gül' deyin bitirin ama diyemiyorsun, bin dereden su getiriyorsun'' diye konuştu. MALİKİ'NİN ZİYARETİ Baykal, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin Türkiye ziyareti ve terörle mücadele konusundaki soru üzerine de terörün Kuzey Irak'tan beslendiği görüşünü yineleyerek, Türkiye'nin daha etkin bir dış politika izlemesi gerektiğini kaydetti. Irak'ın, terör örgütü PKK'yı ''terör örgütü olarak görmeyen bir anlayış içinde olduğunu'' savunan Baykal, bu tavır karşısında hükümetin ''vurdum duymaz ve duyarsız bir yaklaşım sergilediğini'' öne sürdü. AA
<< Önceki Haber Baykal'dan tuhaf açıklamalar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER