CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesinin başörtüsüne ilişkin kararı ile ilgili olarak, ''Bundan sonra Anayasamızla çelişen, onu aşmaya çalışan, onun değiştirilemez maddelerinin arkasından dolanarak sonuç almaya çalışan girişimler, umut edelim gerçekleşmez'' dedi. Baykal, Diyarbakır'dan ayrılmadan önce Havaalanı'nda gazetecilerin soruları üzerine, Anayasa Mahkemesinin başörtüsü kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Anayasa Mahkemesinin önemli bir karar aldığını belirten Baykal, kararın hukuki bakımdan büyük önem taşıdığını söyledi. Bu kararın, Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine yönelik anayasa değişikliklerinin Anayasa Mahkemesinin yetki ve görev alanı içinde değerlendirilebileceği anlayışını yansıttığını belirten Baykal, kararın tam metnini görmediğini, ancak Yüksek Mahkeme'nin Anayasa'nın 2, 4 ve 148. maddelerine dayanarak bu kararı aldığı bilgisini edindiğini kaydetti. Baykal, Anayasa'nın 2. maddesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerini, 4. maddesinin 2. ve 3. maddede ifade edilen niteliklerin değiştirilemez olduğunu, 148. maddesinin ise Anayasa Mahkemesinin yetki ve görevine ilişkin olduğunu hatırlattı. 148. maddenin ilk bakışta Anayasa değişikliklerinin biçimsel olarak denetlenebileceğini, içeriğine göre değerlendirme yapılamayacağını ifade ettiğini söyleyen Baykal, Anayasa Mahkemesinin son kararında 2. ve 4. maddeye dayanarak alınan kararın, Anayasa'nın değiştirilemez niteliklerine yönelik bir anayasa değişikliğinin içerik açısından da Yüksek Mahkeme'nin yetkisi çerçevesinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Baykal, şöyle devam etti: ''Bu bakımdan önemli bir hukuki içtihat, anlayış çok net bir şekilde ortaya konmuştur. Gönül isterdi ki bu konular böyle bir Anayasa Mahkemesi kararına dayanmasın. Biz bu konudaki anlayışımızı Anayasa değişikliği süreci başladığında ortaya koymuştuk. Bunun yanlış olacağını, toplumda gerginlik ve kutuplaşma yaratacağını, buna ihtiyaç olmadığını, daha farklı bir yaklaşımla bunun ele alınabileceğini umut ettiğimizi o aşamada söylemiştik. Daha sonra bu konu TBMM'de kararlaştırıldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı'nı bunu onaylamamaya çağırmıştık. Eğer Cumhurbaşkanlığı bunu onaylamamış olsaydı bugün farklı bir noktada olurduk. Cumhurbaşkanı kısa bir tereddütten sonra, onaylama kararını almıştır ve konu maalesef Anayasa Mahkemesinin önüne gelmiştir. Keşke gelmeseydi, keşke işler bu noktaya gelip dayanmasaydı... İspanya'da başlayan 'Velev ki siyasi simge olsun, ne çıkar' anlayışının bu noktaya gelip dayandığını üzüntüyle görüyorum. Biz bundan mutluluk duymuyoruz. Böyle bir noktaya gelmesinden ben, tam tersine üzüntü duyuyorum. Türkiye'yi yöneten insanların Anayasa ile çelişmeme sorumluğu içinde ülkeyi yönetmesi gerektiğini düşünüyorum. Maalesef bu ilke son zamanlarda çok ihlal edilmiştir ve konu mahkemeye düşmüştür. Bundan sonra hiç olmazsa Anayasamızla çelişen, onu aşmaya çalışan, onun değiştirilemez maddelerinin arkasından dolanarak sonuç almaya çalışan girişimler, umut edelim, bundan sonra da gerçekleşmez. Anayasa'yı içine sindiren bir yönetim anlayışıyla Türkiye huzur içinde yönetilir.'' AK PARTİ HAKKINDAKİ KAPATMA DAVASI Baykal, bu davada alınan kararın AK Parti hakkındaki kapatma davasına etkilerine ilişkin bir soru üzerine de bu konuda, Anayasa Mahkemesinin alacağı karara yönelik bir açıklama yapmaktan kaçındıklarını ifade etti. Bunu, ''Anayasa Mahkemesinin yetkilerini kullanırken her türlü baskıdan uzak tutulması anlayışıyla'' gerçekleştirdiklerini belirten Baykal, ''Bundan sonra yeni bir yargılama süreci Türkiye'nin gündeminde. Bu sürece de hiçbir şekilde müdahale etmek istemiyoruz. Biz böyle bir aşamaya da işlerin gelmesini istemezdik. O konuda da uyarılarımızı zamanında yaptık. Keşke bizim o uyarılarımız zamanında dinlenmiş olsaydı da böyle bir dava açma kararı da alınmamış olsaydı'' dedi. Bu aşamada karar ve yetkinin Anayasa Mahkemesine ait olduğunu vurgulayan Baykal, herkese düşen görevin bu karara saygı göstermek olduğunu ifade etti. Baykal, başörtüsüne ilişkin karardan yola çıkarak, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma davası ile ilgili bir değerlendirme yapmayı uygun ve doğru bulmadığını da sözlerine ekledi. AA