Baykal, Kırşehir'in
Ankara Caddesi'nde partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin borcunun 408 milyar dolara ulaştığını, bunun yarısının mevcut
Hükümet döneminde gerçekleştiğini anlattı.
''Hükümetin, elde avuçta ne varsa sattığını,
Cumhuriyet döneminin eserlerinin paraya çevrildiğini'' söyleyen Baykal, satılanlardan halkın, milletin değil, bunları alanların kazandığını savundu.
Son olarak PETKİM'in satıldığını anımsatan Baykal, ''PETKİM'i almak demek, Türk sanayisinin boğazından tutmak demektir. Seçime 2 hafta kala satıldı. Gümrükten mal mı kaçırıyorsunuz?
CHP 2 hafta sonra
iktidar. İlk yapacağımız iş, PETKİM satışını durdurmak olacak'' diye konuştu.
''Türkiye'de büyük tahribatlar yapıldığını, en çok tahribatı
çiftçilerin yaşadığı'' görüşünü dile getiren Baykal, şunları kaydetti:''Mazotu indireceklerdi, indirdiler mi? 'Pancar kotasını kaldıracağız' demişlerdi, kaldırdılar mı?
Mısır ithalatını serbest bıraktılar. İthalatı da 'ter akıtan' var ya, onun oğluna verdiler. O da mısır ithalatı yaptı. Pancar,
buğday üreticisi,
hayvan yetiştiricisi perişan oldu. Bunlara bir de kuraklık tehdidi ekledi. Derhal
tedbir alınması ve çiftçi borçlarının faizsiz ertelenmesi lazım.''
Türkiye'yi ayağa kaldırmak istediklerini, buna çiftçiden başlayacaklarını ifade eden Baykal, çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV'yi kaldıracaklarını belirtti.
Milletin geleceğini gençlerin oluşturacağını, gençlerin önünü açarak, Türkiye'yi ayağa kaldıracaklarını anlatan Baykal, ''ÖSS saçmalığına son vereceğiz. Öğrenciyi daha lise 2. sınıftayken üniversiteye ya da meslek sahibi olmaya yönlendireceğiz. Her öğrenciye 250 YTL burs vereceğiz'' dedi.
''
Yeşil Kart''ı kaldıracaklarını bildiren Baykal, cebinden çıkardığı nüfus cüzdanını göstererek, ''Yerine bu gelecek.
Nüfus cüzdanını gösterip, hakkı olan tedaviyi alacak'' diye konuştu.
Türkiye'de gelir dağılımındaki adaletsizliğe değinen Baykal, ''Türkiye'de vurgun var,
soygun var. Kanuni soygun var.
Bakanlar Kurulu kararıyla, kanunla vurgun yapılıyor. Bu haksızlığın ilacı sosyal
demokrasidir. Demokrasi olacak. Fikir,
inanç, iman, din özgürlüğü olacak. Mülkiyet hakkı olacak. Komşusu açken tok yatan olmayacak. Sosyal demokrasi ne biliyor musun? Şu altı oklu kırmızı bayraklarla şu
mavi güvercinli bayraklar. İkisi bir arada'' görüşünü kaydetti.
Türkiye'yi kalkındırmak için yolsuzluğu önleyeceklerini ifade eden Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Bu işin içinde bir üçgen var. Bir sacayağı var. Sacayağının bir tarafında haramzade bir iş adamı var. Onun yanında ona yardımcı olan bir ahlaksız
devlet memuru var. Bir de bu ikisiyle iş birliği yapan namussuz bir siyasetçi var. Bu üçü el ele veriyor, ülkeyi soyuyorlar. Bu soyguna son vermek için yapılması gereken iş, o siyasetçiyi aradan çıkarmak. Siyasetçiyi nasıl çıkaracağız? Dokunulmazlığı kaldırarak.''
Sözleri, ''vur vur inlesin, AKP dinlesin'', ''Türkiye seninle gurur duyuyor'', ''
Başbakan Baykal'' sloganlarıyla kesilen Baykal, iktidara geldiklerinde ''Devlet Ana'' projesini hayata geçireceklerini, belirlenecek dar gelirli ailelerin kadınlarının hesabına para yatıracaklarını ve kadınlara sahip çıkacaklarını anlattı.
Yoksul vatandaşlara kömür ve
gıda dağıtmasına da değinen Baykal, ''Seçim öncesi kömür, gıda ve
altın dağıtıyorlar. 'Oğlunuzun
sünneti için altın getirdik' diyorlar. Sünnet çocuğu damatlık olmuş, 18 yaşına gelmiş. Dağıtılan kömürleri, gıdaları almaktan çekinmeyin. Onlar sizin ananızın ak sütü gibi
helal. Ama milletin parasıyla onları verdiler diye onlara oy vermek günahtır. Oy namustur, şereftir, ırzdır'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''halkın sorularını konuşmak yerine kendilerine
hakaret ettiğini'' söyleyen Baykal, şunları kaydetti: ''Başbakan, televizyonda bizimle tartışmaktan kaçıyor. Bizim konuştuğumuz konularla meşgul olmak yerine, bize hakaret ediyor. Bir Başbakana, Ana Muhalefet Partisine 'cibilliyetsiz' demek yakışır mı? Bu, onun içinde bulunduğu aczi, çaresizliği, kızgınlığı, tepkiyi gösterir. Yazıklar olsun. 'Kılavuzu karga olanın...' diyor. Onun kılavuza ihtiyacı var ki 360 milletvekili ile Cumhurbaşkanını seçmeyi beceremedi. Biz olsak, Cumhurbaşkanını seçmeden
seçime gitmezdik.''
MHP ile
ittifak yapacakları iddialarının ortaya atıldığını anımsatan Baykal, tek başına iktidara gelmek için hazırladıklarını ifade etti.
AK Parti'nin, ''PKK'nın siyasi uzantılarıyla
işbirliği yapma düşüncesinde olduğunu'' iddia eden Baykal, konuşmasını şöyle tamamladı:''Başbakan, içindeki korku nedeniyle '
koalisyon' diye düşünmeye başladı. Kafasında PKK'nın siyasi uzantılarıyla koalisyon kurma düşüncesi var. AKP'ye verilecek oy, yarın Meclis'te PKK'nın siyasi uzantılarıyla işbirliğine dönüşecek. Başbakanın kılavuzu çok. Barzani'ye, Talabani'ye bak. Türkiye'deki PKK'nın siyasi uzantılarına bak. Yurt dışına bak. Kendi yakınındaki bir
takım işbilir insanlara bak. Onların kılavuzu çok. Bizim bir tek kılavuzumuz var. O da
Gazi Mustafa Kemal Atatürk.''
AA