Üç saate yakın konuşma yapan
Baykal, konuşmasının son bölümünde ve çok kısa olarak
komplo belgesine değindi ve yine çatışmadan bahsetti...
İşte Baykal'ın partisinin grup toplantısında konu ile ilgili yaptığı o açıklama:
Yaz başında bu belge
tartışması gündeme geldiği zaman biz anlayışımızı ortaya koymuştuk. Bu konunun iç yüzünün hukukla açıklığa kavuşturulmasının büyük bir önem taşıdığını ortaya koymuştuk.
Bir
senaryo çerçevesi içinde, Türkiye'de tehlikeli gelişmelere yer açabilecek, bir çatışma ortamının temelleri atılıyor. Türkiye'de temel milli konular arkasında, bir güven kaybını bir getirmekte olan, bir büyük iç çatışmanın planlaması ve sahnelenmesi olayıyla karşı karşıya olduğumuz izlenimini alıyoruz.
Bir
Albay problemi olarak çıkmıştı. 4.5 ay sonra şimdi silahlı kuvvetlerin, kurumsal kimliğini, komuta kademesini doğrudan
hedef alan bir tablo ortaya çıkmaya başlamıştır. 4.5 ay önce tartışılan konunun, iç yüzünü yapılan ihbar mektubundan anlıyoruz ki, o belgenin aslı 4.6 ay önce şimdi ortaya çıkaran kişinin elindeymiş. Bunu o zaman çözmedikte, o zaman ki Albay problemini,
Genelkurmay problemi haline getirdik? İnşallah yoktur böyle bir şey.
Bakıyorum, ihbar mektubunda bir belgeyle ilgili ihtilaf bir yere bırakılmış. Siyasi partilerle ilgili ithamlar yer almış. Eğer bu konuda bir büyük tartışma kararı alındıysa, biz buna memnuniyetle gireriz.
CHP, silahlı kuvvetlerle ilişkisini, büyük bir sorumluluk içerisinde, kendi ilkelerinin gereği doğrultusunda, ama Türkiye'nin kurumlarına gereken saygıyı göstermiştir. CHP, gün olmuştur TSK'nın yaptığı yanlışları söylemiştir. Yine aynı şekilde CHP askeri yetkililerin yanlışları konusunda gerekeni söylemiştir.
Dolmabahçe buluşmasının, hiçbir şekilde devletin bilgisi dışında tutulamayacağını yine CHP olarak biz söylemiştik.
MGK, bu
açılım politikasının arkasında olduğu izlenimi veren açıklamasından hemen sonra, bu politikanın ne kadar yanlış olduğunu en gür sesle CHP söylemiştir.
12 Eylül'deki parti olarak mücadelemiz, büyük
demokrasi mücadelesi ortadadır. Biz halkın iradesine dayalı, demokratik bir siyasi sürecin içinde sorumluluk üstlenmiş bir siyasi partiyiz.
Yani CHP'yi itham eden bir ihbar mektubunu tartışmaya açmak kaçınılmazdır. Benim ve arkadaşlarımın hiçbir şekilde, demokrasi dışında bir faaliyetin içinde olamaz.
Eğer birisi CHP'yi itham ediyorsa, bunun altında ezilir.
Danıştay cinayetini de Baş
bakan CHP'ye ve bana bağlıyordu. Gayretleri hala devam ediyor.
HABERİN VİDEOSU BİRAZDAN....