CHP lideri Deniz Baykal, grup toplantısında, Partisi'nin bir televizyon kanalına yaptığı 3 milyon YTL'lik usulsüz para aktarımına dair her hangi bir açıklama yapamadı.
CHP lideri, Zaman'ın gündeme getirdiği ve bir yıl önce
Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen 3 milyon YTL'lik usulsüz para aktarımını ortaya koyan
dosya ile ilgili her hangi bir açıklama yapmamayı
tercih etti.
Konuşmasında, 1 mayıs, Özelleştirme,
ekonomik konular ve AKPM'nin açıklamalarına değinen Baykal'ın, Partisini zor duruma sokan ve kendisinin
siyaset yasaklı hale getirebilecek bir konuya değinmemesi dikkatlerden kaçmadı.
Deniz Baykal,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın,
spekülatörlerden şikayet ettiğini belirterek, ''Spekülatörler senin etrafında, kendi adamların, kendi partililerin. Spekülatörleri himaye eden sensin'' dedi.
Baykal,
TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'nin 23
Nisan 1920'de açıldığını, bu tarihle birlikte Türk siyasetinin de değişmeye başladığını, yeni bir siyaset anlayışının, egemenlik kavramının ortaya çıktığını söyledi.
Türkiye'de egemenliğin,
masa başında, müzakere masasında değil,
Sakarya,
Dumlupınar, Anafartalar'da işgal güçleri ve onlarla işbirliğinde olan hilafet ve saltana karşı verilen milli
bağımsızlık mücadelesi sonucunda elde edildiğini bildiren Baykal, kimsenin, millete egemenliği lütfetmediğini vurguladı.
Egemenliğin, milli bağımsızlık ve
laiklik anlayışlarına dayandığını dile getiren Baykal, egemenliğin işbirlikçi ve teslimiyetçi olmadığını ifade etti.
-''OY ORANLARIYLA TELAFİ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL''-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
iktidarların meşruiyetinin, anayasanın koyduğu çerçevede sağlandığını, siyasetin meşruiyetini hukuktan aldığını ifade etti.
''Demokrasilerde hiçbir iktidar, kendi meşruiyetiyle ilgili tartışmaları, anayasa ve hukuku değiştirerek ortadan kaldıramaz'' diyen Baykal, hiçbir siyasi iktidarın, kendi hukukunu yapıp, buna göre tartışmalı meşruiyet tablosunu değiştirme olanağına sahip olmadığını söyledi.
Baykal, anayasa ve hukuk zafiyetlerini, oy oranlarıyla telafi etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
-''HAYAL KIRIKLIĞI VE ALDATMACA''-
Bakanlar Kurulunun dün yapılan toplantısında 1
Mayısın ''Emek ve Dayanışma Günü'' olarak kutlanmasına ilişkin çıkan kararı da değerlendiren Baykal, bu sonucun, ''Tam bir hayal kırıklığı ve aldatmaca'' olduğunu belirtti.
Baykal, bu kararın, yeni bir anlayış talep eden
sendikalara büyük haksızlık ve saygısızlık olduğunu ifade ederek, ''Emek,
işçi, sendika, çalışan, barış,
tatil, resmi bir
kutlama programı yok'' dedi.
-''SPEKÜLATÖRLERİ BULAMADIN MI?''-
Ekonomideki gelişmelere de değinen Baykal, büyümenin, hızlı bir şeklide düşmeye başladığını, tarımdaki gerilemenin yüzde 7 olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin, tarıma, toprağa, üretime sırtını döndüğünü savunan Baykal, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) kuşa çevrildiğini, ajanslarının, depolarının, ofislerinin kapatıldığını, toprağın da intikamını almaya başladığını ileri sürdü.
''Üretimi düşüreceksiniz, ondan sonra fiyatlar yükselince, o spekülasyon, bu spekülasyon diye nutuk atacaksınız'' diyen Baykal, şunları kaydetti:
''Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, spekülatörlerden şikayet ediyor. Spekülatörler senin etrafında, çevrende, kendi adamların, kendi partililerin. TMO'nun kime ne verdiği ortada,
ürün marketlerde kaça satılıyor ortada. Sen spekülatörleri halan arayıp, bulamadın mı? Her şey ayan beyan ortada. Spekülatör diye konuşuyor. Spekülatörleri himaye eden sensin, senin izlediğin
politika bu noktaya getirdi. Namerde muhtaç, dışarıdan yiyeceğini tedarik eden
ülke haline geldik.''
AA