CHP lideri Deniz
Baykal kendisine yöneltilen “Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan dışında eşi başörtülü bir
AK Parti'linin Cumhurbaşkanı olmasına nasıl bakarsınız?” sorusuna tepki çekecek bir
cevap verdi. Baykal “Anayasal ilkeleri içine sindirmiş, yolsuzluklara bulaşmamış, dürüst birisi olursa bazı kusurları görmezden gelebiliriz” dedi. CHP lideri Baykal'ın bu sözleri, “Bir kişinin eşinin başörtülü olması kusur mu?” sorusunu gündeme getirdi. Baykal'ın bu sözleri
sivil toplum örgütlerinin sert tepkisine neden oldu.
BAYKAL, İŞTE BU SİZİN İFFETİNİZ DEMİŞTİ
Başörtüsü takan kadınlara kusurlu bakan CHP lideri Baykal, aynı örtüyü 1993 yılında
Bosna'ya yaptığı bir ziyaret sırasında “İffet ve namus” simgesi olarak kadınlara dağıtmıştı. Baykal, Türkiye'de seçimlerin arafesinde 8 günlük bir Bosna gezisi sırasında binlerce Bosnalıya hitaben yaptığı konuşmasında, “işte size namusunuzu ve iffetinizi korumanız için size bu başörtüsünü bırakıyorum” diyerek, sembolik bir başörtüsünü Bosnalı bir kadına vermişti.
BAŞÖRTÜLÜNÜN OYUNU İSTEDİ
Baykal yine bu sene içinde CHP
Kadın Kolları BAşkanları toplantısı sırasında, partililere tavsiyelerde bulunarak, “Dışlayıcı değil kapsayıcı olacağız. CHP devletin partisi, hiyerarşi partisi değildir, toplumun partisidir. Temelinde insan vardır” diye konuşmuştu. Hiç kimsenin, geçmiş siyasi anlayışından dolayı bir başkasını dışlamaya hakkı olmadığını vurgulayan Baykal, başörtülü ve MHP'li kadınların oylarını da almak istediklerini belirtmişti.
CHP'YE OY VEREN KADINLAR DA KUSURLU MU?
Başkent Kadın Platformu Başkanı
Safiye Özdemir Baykal'ın ifadesine ilişkin olarak, “Bu değerlendirmeye ancak gülünebilir. Bu, Türkiye'deki kadınların yüzde 70'e yakınının kusurlu olduğunu gösterir. Benim bildiğim, CHP'ye oy veren çok sayıda başörtülü kadın da var, kusurlu olarak değerlendirdikleri arasında. Bu görüşe katılmak mümkün değil” diye konuştu.
'Kadınların yüzde 70'i kusurlu mu?'
Başkent Kadın Platformu Başkanı Safiye Özdemir: “Bu değerlendirmeye ancak gülünebilir. Bu, Türkiye'deki kadınların yüzde 70'e yakınının kusurlu olduğunu gösterir. Benim bildiğim, CHP'ye oy veren çok sayıda başörtülü kadın da var, kusurlu olarak değerlendirdikleri arasında. Bu görüşe katılmak mümkün değil.
Bu tür yorumların günü kurtarmak için yapılan siyasi yorumlar olduğunu düşünüyorum, başka da söyleyecek bir şey bulamıyorum.”
'Kasıt başörtüsü ise kadına hakarettir'
Mazlum-Der Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Kayaer: “Eğer başörtüsünü kastettiyse bu kadınlara hakarettir. Başörtüsü bir kusur değildir, aksine yıllardır süren bir
insan hakları ihlalidir. Biz 43-44 haftadır
Abdi İpekçi Parkı'nda Başörtüsü'ne Özgürlük Platformu olarak bir
eylem yapıyoruz. Siyasi partilerin biraraya gelerek bu sorunu çözmeleri gerektiğini söylüyoruz. Bu tartışmaları da içi boş tartışmalar olarak görüyoruz. Yapılanlar tamamen hukuksuz. Siyasi olarak insanların önünü sürekli böyle tıkarlarsa, ayrımcılık sözkonusu olur, ayrımcılık da toplumu uçuruma sürükler.”
Baykal'ın açıklamalarına tepkiler
'Esefle kınıyorum'
AK Parti
Gaziantep Milletvekili Fatma
Şahin: Bu tür açıklamaları çok incitici buluyorum. Bunu bir kusur olarak algılıyorsa, esefle kınıyorum. Bu ülkenin yüzde 99'u
Müslüman ve çok ciddi oranda başörtülü kadınlar var.
Ana muhalefet partisi lideri hem böyle açıklamalar yapıp hem de grup toplantı salonuna başörtülü kadınları alıyorsa, bu bir çifte standarttır. Bu çifte standartların olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Ne zaman kusur oldu?
AK Parti
ana haberleri'>Adana Milletvekili Ayhan Zeynep Tekin: CHP lideri
Deniz Baykal'ın bu açıklamasını yadırgıyorum. Eğer
Anadolu kadınının başörtüsünü bir kusur olarak görüyürsa Baykal'a yazıklar olsun. Kendisine biraz dinlenmesini öneriyorum. Baykal'ın halet-i ruhiyesinde yıpranma görüyorum”
Ucuz politika yapıyor
AK Parti K.
Maraş Milletvekili Mehmet Ali Bulut: Baykal
ucuz politika peşinde. Ya Türk kültürünü tanımıyor veya Türk kadınına bilerek hakeret ediyor. Baykal'ın bu açıklamasından dolayı başörtülü insanlardan özür dilemesi gerekir.
Konu sulandırılıyor
CHP
İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu:
Cumhurbaşkanlığı konusunda başörtüsüyle ilgili yapılan tartışmalar, meselenin ciddiyetini ortadan kaldırmaya, sulandırmaya yönelik gibi geliyor bana. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı ile ilgili tartışılması gereken o kadar çok nokta var ki, bütün bunlar dururken, sayın
Başbakan'ın eşinin başındaki örtüye bağlı kılmak, onu endekslemek doğru değil.
Yenişafak