1994'ten bir anı...
Deniz
Baykal'ın
torunu
Antalya'da uçağa bindirilmiş. "
İstanbul üzerinden
Ankara'ya" inecek. Torun uçakta "hosteslere" emanet. Ankara'da "
dede Deniz bey" karşılayacak.
Yolculuğun "Antalya-İstanbul ayağı" tamamlanmış. Deniz bey bu arada "telefonla sürekli izlemede."
Baykal öğrenmiş ki "İstanbul-Ankara uçağında
Ali Şen de var."
"Torunumu Ali Şen' e verin" demiş.
Uçakta, Ali Şen'in kucağındaki çocuk başlamış ağlamaya. Bir türlü susmamış. Ali Şen'in "yanında oturan yolcu" demiş ki:
- Bana verin... Benim kucağımda susar.
"O yolcu" çocuğu kucağına almış.
Ve çocuk gerçekten "susmuş, Ankara' ya inene kadar da hiç ağlamamış."
Ankara'da, uçağın merdivenlerinin az ilerisinde
Deniz Baykal, torununu bekliyormuş. "Kucağından çocukla inen yolcu" Deniz
beyin önünde durmuş:
- Sayın Genel Başkan... Buyrun... Torununuzu kucağımda getirdim,
Allah analı babalı büyütsün.
- Teşekkür ederim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
sayın Recep Tayyip Erdoğan.