Baykal, partisince Yalova'da düzenlenen mitingdeki konuşmasına
sanatçı Edip Akbayram'ın seslendirdiği ''Güzel Günler Göreceğiz,
Güneşli Günler'' şarkısına eşlik ederek başladı.
Yalova'nın, ''Atatürk'ün kenti ve burada
Türkiye'nin geleceği açısından, önemli kararlar alınmış olması nedeniyle kendileri açısından çok özel bir yeri bulunduğunu'' belirten Baykal, ''Nasılsınız, keyfiniz yerinde mi, aldığınız sattığınız birbirini tutuyor mu?'' gibi sorular yönelttiği meydandakilerden ''
Hayır'' yanıtını alınca, Türkiye'nin, birilerinin ''Zengin bir
ülke, fırsatlar ülkesi'' demesine rağmen, ''
ekonomik açıdan önemli sıkıntılar yaşadığını'' ifade etti.
Baykal, ''fakir fukara garip gureba'' diye iş başına gelenlerin, ''vatandaşı iyice fakirleştirdiğini'' savunarak, ''
CHP'nin, Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin ülkeye kazandırdığı eserlerin, bu
Hükümet tarafından satıldığını'' söyledi.
Balıkesir'deki SEKA'dan başlayarak, bütün özelleştirmelerde ''Eş dostun kollandığı ve kayrıldığı, Hükümet'e yakın olan kişilerin himaye edildiği'' iddiasında bulunan Baykal, şöyle konuştu: ''Devlet adamlarının, siyasetçilerin yakınları,
iktidardan yararlanarak zenginleştiler. Devlet adamının görevi bu mudur? İktidara gelip eşini dostunu zengin etmek midir? Devlet adamının görevi, adını bile bilmediği, bu memleketin evladını, gençleri vatandaşları kalkındırmaktır, zenginleştirmektir, mutlu etmektir, eğitmektir, onlara sahip çıkmaktır, onlara bakmaktır. Ama, bu iktidar kedine çalışan bir iktidar oldu.
Yolsuzluklar aldı başını gitti. Hem Ankara'da yolsuzluk var, hem de Anadolu'nun dört bir köşesinde.''
-''DOKUNULMAZLIKLAR KALKMALI''-
Yolsuzluklarla mücadele etmeden, bunların sonunu getirmeden, Türkiye'nin sorunlarının çözülemeyeceğini vurgulayan Baykal, şöyle devam etti: ''Peki biz nasıl çözeceğiz? Bakın ne var bu yolsuzlukların arkasında size söyleyeyim; Bir üçgen, bir sac ayağı var. Sac ayağının bir tarafında haramzade bir iş adamı var. Onun hemen yanında ahlaksız bir
devlet memuru var, devletin yetkisini kullanan... Bir de bunlarla
işbirliği yapacak bir namussuz siyasetçi var. Üçü el ele veriyorlar, birlikte hareket ediyorlar. Buna son vermenin yolu, bu zinciri kırmaktır. Bu ilişkiyi bozmaktır. Bunu da ancak, önce dokunulmazlığı kaldırarak yaparız.''
Baykal, dünyanın hiçbir demokrasisinde Türkiye'deki gibi, geniş kapsamlı bir
dokunulmazlık bulunmadığından yakınarak, Türkiye'de dokunulmazlığı kaldıracak tek partinin CHP olduğunu söyledi.
Meclis'te milletvekillerinin dokunulmazlığıyla ilgili, 200'e yakın
dosya bulunduğunu, bu dosyalardan birinin de kendisine ait olduğunu anlatan Baykal, dosyada 2002 seçimleri öncesinde Zonguldak'ta güneş battıktan sonra mitinge devam etmesinin gerekçe gösterildiğini belirtti.
Baykal, bu dosya kendisine tebliğ edilince, kendi dokunulmazlığının kaldırılması için ilgili komisyona başvurduğunu, ancak ''Yol olur'' diye reddedildiğini dile getirerek, ''Seçimden sonra CHP çoğunluğu sağlarsa, o 200 dosyadaki kişilerin dokunulmazlığını kaldıracağız. 'Marş marş' diyeceğiz'' diye konuştu.
-''TÜRKİYE'NİN TEMELLERİ SAĞLAM''-
Türkiye'nin çok sağlam temeller üzerine kurulduğunu, bu devleti kuranların din, dil, ırk ayrımı yapmayı reddettiklerini anlatan, Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bizi ayrıştırmak, bölmek, birbirimize düşürmek isteyenler, Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü, kimliğini satmak, bozmak isteyenler vardır. İçerde vardır, dışarda vardır. Bu bölgede, Türkiye gibi büyüyen, güçlü, 70 milyonun üzerinde bir ülkenin, bir milletin gelişip güçlenmesini istemeyenler, dışardan kurcalıyorlar, içerden bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Bu tuzaklara düşmememiz lazım. Türkiye'de
terör yaşanıyor. Terörün arkasında ne var? Terörün arkasında, bu bütünlüğü bozma, ayrıştırma çabası var. Bu nedenle teröre karşı en etkili mücadeleyi vermek zorundayız. Terör kökleşir, gelişir, güçlenirse, birliğimiz, bütünlüğümüz bozulur, birbirimize düşeriz. birbirimize düşersek, doğrulamayız. Türkiye'yi bölenler, bizi kullanırlar. Büyük acılar yaşarız. Buna sakın ha izin vermeyelim.''
Baykal, terörün Irak'ın kuzeyinden beslendiğini, bir yılda Irak'tan Türkiye'ye 2 bin ton
patlayıcı madde girdiğini kaydederek, ''Teröristler orada himaye görüyor, karargahları orada, şehitler Türkiye'de. Yani terörün kolu orada, acısı, dalları ve meyveleri Türkiye'de'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle ilgili açıklamalarına da değinen Baykal, ''Başbakan'ın
terörle mücadele konusunda kafası karışık... Bu seçimden AKP çıkar, Türkiye'nin 4 yılını yeniden yönetecek olursa Türkiye'nin çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Bunu görüyoruz. Alt kimlik, üst kimlikle başladı bu işler. Buna fırsat vermeyin, Türkiye'ye ulusal birliğimize, bütünlüğümüze, Cumhuriyetimize sahip çıkın'' görüşünü kaydetti.
Baykal, konuşmasının sonunda iktidara gelmeleri halinde gerçekleştirecekleri projeleri anlatırken, ailenin içinde kadını ''devlet ana'' yapacaklarını ifade etti.
Deniz Baykal,
Yaşar Okuyan ile
Bursa ve Yalova'dan milletvekili adaylarının da katıldığı mitingin ardından otobüsle şehir turu attı, helikopterle kentten ayrıldı.
aa