Başbakan Tayyip Erdoğan’la
İstanbul’da bir restoranda yediği baş başa yemekte neler konuşuldu?
"Bu konuda da size her şeyi anlatayım."
- Yemeği nerede yediniz?
"Restoranın adını bile bilmiyorum.
Brüksel’den dönmüştüm. Bülent Tanla beni havaalanında karşıladı. Alıp o restorana götürdü. Orada
Haluk bizi karşıladı. Erdoğan’ın yanına o götürdü.
- Görüşme talebi kimden geldi?
"Tayyip Bey’den geldi. O baş başa görüşmeyi istedi."
- Bu buluşmanın tarihi neydi?
"Onun tarihi de çok ilginç. Tarihi, günü ve saatiyle vereyim. 22
Şubat 2003 Cumartesi günü saat 20.00’de."
- Peki ne konuştunuz?
"Öyle pazarlık falan olmadı. Pazarlık varsa o benden ne istemiş? Ben ne vermişim? Bu da ona karşılık bana ne vermiş? Güya ben ona
cumhurbaşkanı olma demişim. Buna karşılık o da bana iki partili
sistem oluruz demiş. Ben de buna karşılık ona
Meclis’in yolunu açmışım."
- Öyleyse ne konuştunuz?
"İki kişi arasında konuşulan bir şey. Benim anlatmam şık olmaz. Ama size bir ipucu vereyim. O yemeği 22 Şubat 2003’te yedik. Ondan bir hafta sonra ne vardı?"
BİR HAFTA SONRA TEZKERE GELDİ
- Ne vardı?
"1
Mart Tezkeresi..."
- Yani o konuyu mu konuştunuz?
"Evet, tamamen
ülke meselesi. Başka ayrıntı veremem. Ama şunu kesinlikle söylüyorum. Erdoğan’la ne onun ne de benim kişisel kariyerimizle ilgili tek kelime konuşmadık."
CHP Genel Başkanı
Baykal’ın son üç gündür kamuoyunda tartışılan iki yemekle ilgili anlattıkları bunlar.
Tabii verdiği tarihler ilginç.
Ayrıca, Erdoğan’a Meclis yolunu açmasını ben de gönülden desteklemiştim.
Demokrat bir insanın yapacağı başka şey yoktu.
Yani
Deniz Baykal’ı böyle dediği için eleştirmek doğru olmaz.
ERTUĞRUL ÖZKÖK - HÜRRİYET