Baykal, "İddialar doğruysa, bir mezhebe mensup olanları
tasfiye etmeye dönük ise altından kimse kalkamaz." dedi.
Ancak Baykal'ın bu söylemi ile geçmişteki davranış ve açıklamaları arasında tezat söz konusu.
Baykal, avukatlığına soyunduğu
Ergenekon örgütünün
Aleviler üzerindeki kanlı hesaplarını unutmuşa benziyor.
CHP lideri, Ergenekon davasının tutukluğu sanığı
emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün Yarbay
Ali Tatar'ı fişlediğini de görmezlikten geliyor. Akşam gazetesinin '
Veli Küçük fişlemiş' başlıklı haberine göre emekli Tuğgeneral Küçük'ün adresinde ele geçirilen
fişleme dosyasındaki şu ifadeler dikkat
çekici: "Açıkça anlaşılmaktadır ki
Yüzbaşı Ali Tatar ve arkadaşları birinci sıraya yüce milletimizin ve ordumuzun menfaatlerinin, emir-komuta zincirinin yerine
Alevilik gibi başka değer yargılarını ve ölçülerini koymuşlardır. Artık Deniz Kuvvetleri'nde eğitim uzmanı personeli olmak için tercihen Alevi olmak yetiyor. Tatar,
Sivas Gürün Yuva köyünden Alevi olup Deniz Lisesi PAP şube müdürüdür. Yuva köyü yörede PKK'lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmekte. Yakın akrabası Hüseyin Tatar, anne Elife,
baba Halife, bölücü örgüt üyesi olmaktan sabıkalı."
Ergenekon soruşturması kapsamında gün yüzüne çıkan dokümanlarda yer alan iftiralar da sıcaklığını koruyor. Örgütün 2000 yılında hazırladığı "13. Kabile-Alevi Kimliği" isimli dokümanda Aleviler hakkında akla mantığa sığmayan suçlamalar söz konusu. Sadece şu iki ifade bile iftiraların vahametini ortaya koymaya yetiyor: "
Cumhuriyet döneminde gelişen muhalefet, mevcut rejim karşıtlığı ve
terör olgusuna ulaşan tırmanışın odak noktası Alevi topluluğudur. Alevi dedelerin kıyafetleri, sakal ve
bıyık biçimleri ile
Musevi hahamların görünümleri arasındaki eş benzerlik, Aleviliğin 'sır' vermeme kendinden kız alıp vermeme kuralları Musevi inancıyla aynıdır."
Yine Ergenekon'un Alevi liderlere yönelik suikast planları yaptığı da iddianamelerde yer alıyor. Listede yer alan
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, suikast planlarını gördükten sonra "Ölümümü gördüm." demişti. Buna rağmen Baykal ve CHP'li milletvekilleri Silivri'de sanıklara
destek çıkmaya devam ediyor.
CHP'nin içine düştüğü tezatın bir başka örneği de TBMM'de sergilendi. Öymen,
Meclis kürsüsünden
Dersim katliamını övdü. Aleviler ayağa kalktı. Ancak Baykal, skandal sözlerden sonraki ilk grup toplantısına Öymen ile gelerek tarafını açıkça ortaya koydu.
ZAMAN-
Erkan Acar