CHP,
Sosyalist Enternasyonal’e katılmıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın, Yunanistan'ın Başkenti
Atina'da yapılacak Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmayacağı öğrenildi.
CHP ve Sosyalist Enternasyonal yetkilileri arasında 3 gündür süren
telefon trafiği Atina’ya gitmek için Sosyalist Enternasyonaldeki havayı görmek isteyen
Deniz Baykal’ı tatmin etmedi. Konu ile ilgili olarak
Onur Öymen, toplantıya katılmayacaklarını söyledi. Atina'daki toplantıya katılmaktan vazgeçen Deniz Baykal, Ankara'nın Ayaş ilçesinde düzenlenen 'Dut Festivali'ne katıldı.
AK Parti ‘nin kendi aleyhinde Sosyalist Enternasyonal’de
kulis yürüttüğünü belirten Öymen, bu konuyu CHP’nin bu hafta toplanacak
Merkez Yönetim Kurulu toplantısında değerlendireceklerini kaydetti. Toplantıda CHP’nin bir tepki olarak Sosyalist Enternasyonal’den ayrılmasının da gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Baykal, Dut Festvali'nde konuştu
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin ekonomi karnesinin kırıklarla dolu olduğunu savunarak, “İşi, gücü bıraktık, buğdayı, gübreyi, hayat pahalılığını, sağlık sorunlarını,
ekonomik sorunları bıraktık.
Atatürk devrimleri Türkiye'ye travma yaşattı mı yaşatmadı mı... Türkiye'nin gündemine AKP bunu taşıyor. Olacak iş mi bu?” dedi.
Baykal, Ayaş Belediyesince düzenlenen Dut Festivali'ne katıldı.
TBMM Grup
Başkanvekili Hakkı Süha
Okay, CHP Genel Sekreteri
Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı
Yılmaz Ateş ve bazı milletvekilleriyle ilçeye gelen Baykal, belediyece yaptırılan Ayaş Havuzlu
Çarşı ve Ayaş Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezince hazırlanan el sanatları sergisinin açılışını yaptı.
Buradan üzeri açık bir araçla
festival alanına geçerken vatandaşları selamlayan Baykal, festival alanında yaptığı konuşmada, festivalin, ilçeye kimlik kazandırdığını, Ayaş'ın varlığını dosta düşmana kanıtladığını belirtti.
CHP'li belediyeyi başarılı çalışmalarından dolayı
tebrik eden Baykal, festivalin her geçen gün anlamına uygun bir şekilde geliştiğini söyledi. Ankara'nın Çankaya'dan ve Kızılay'dan ibaret olmadığını vurgulayan Baykal, kentlerin kimliklerine sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
“Artık günümüzde kentler kimliklerine sahip çıkacaklar, nereden gelip nereye gidiyorlar, kökleri nerededir, arkalarında nasıl bir gelenek var, nasıl bir tarih var, hangi güçlüklerle karşı karşıya kalmışlar, bugün neyi temsil ediyorlar bunu bilecekler. Bilmeyenlere de öğretecekler. Dünyayı yeniden keşfettiğini zannedenlere, Türkiye'ye yeni bir kılıf dikmeye kalkanlara, Türkiye'yi yeniden tanımlamak isteyenlere 'dur orada' diyecekler. 'Biz, tarihin içinden geliyoruz. Kimliğimizle, kültürümüzle, tarihimizle, dinimizle, imanımızla, tarihin içinden geliyoruz. Sen kim oluyorsun' diyecekler. Ayaş bunu diyor. Ayaş'ın bunu söylemiş olmasını çok önemsiyoruz. Başka kentlere örnek olmasını diliyoruz.”
Ayaş'ta göstermelik bir etkinlik gerçekleştirilmediğini, festivalin
halkın
buluşma noktası olduğunu anlatan Baykal, “Burada kaç yok, göç yok. Birbirinden kuşku duymak, birbirini dışlamak yok. Hepimiz Ayaşlıyız, hepimiz Türkiyeliyiz, hep bir aradayız, kardeşçe. Bu milletin evladıyız” diye konuştu.
Bu birliği bozmak isteyenlere izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Baykal, “Kimse bize nasıl yaşayacağımızı öğretmesin, kimse bize dinimizi, imanımızı öğretmeye kalkmasın, kimse bize
baskı yapmaya kalkmasın. Çeksinler elini milletin üstünden, çeksinler. Devletin içinden çeksinler. Dinimizin içinden çeksinler” dedi.
“HALKIN BOYNU BÜKÜK”
Türkiye'nin önemli bir dönüm noktasına doğru gittiğini savunan Baykal, halkın Türkiye'nin geleceğine sahip çıkma duygusu içerisine girdiğini ifade etti.
Halkın, Türkiye'nin gidişatında söz sahibi olmak istediğini, bunu gözlemlediğini ifade eden Baykal, ekonomiden sosyal hayata birçok alandaki şikayetlerin yüksek sesle dile geldiğini kaydetti. “Halkın 6 yıldır ekonomik mucize,
kalkınma, zenginleşme söylemleri dinlediğini ancak ekonomik durumun bu söylemlerin tam tersine işaret ettiğini” ileri süren Baykal, şöyle devam etti:
“Halkın boynu bükük, hayat pahalılığı artmaya başlamış, zamlar ortada... Devletin borçları artmış, esnafın,
çiftçinin boynu bükük. Haziran ayının sonuna geldik, Türkiye'de hala buğdayın taban fiyatı ilan edilmedi. Her yıl Haziran içinde hububatın taban fiyatı ilan edilirdi, şu an 5 yıl önceki fiyatla çiftçi buğdayını satıyor. Çiftçi, esnaf,
emekli bitmiş durumdadır.”
Enflasyon hedeflerinin tutmadığını da kaydeden Baykal, vatandaşın bu yükün altında ezildiğini öne sürdü.
“Bu hükümetin ekonomi karnesi kırıklarla doludur” diyen Baykal, “Milli
takım mucize yarattı. Hepimiz onunla iftihar ettik. Ama asıl mucizeyi 600 bin liraya aldığı buğdayı şimdi 2 milyona alıp da 4 yıl önceki fiyatından satan çiftçi gösteriyor. Dünyaya, mucizeyi Türkiye'nin çiftçisi, tarımı gösteriyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, bu konuları önümüzdeki günlerde gündeme getireceklerini ve sorumlulardan
hesap sorulacağını söyledi.
CHP'YE ELEŞTİRİLER
Baykal, CHP'ye yönelik, “80 yıl içinde taş taş üstüne koymadılar” şeklindeki eleştirileri haksız bulduğunu belirterek, “O
Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaptığı eserleri satarak günü gün ediyorsun” dedi.
Hükümet üyelerinin Türkiye'nin alışkın olmadığı açıklamalar yaptığını ifade eden Baykal,
Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci Ali Babacan'ın Türkiye'yi yabancılara şikayet ettiğini ileri sürdü.
Türkiye'de hiçbir Müslümanın baskı altında olmadığını dile getiren Baykal, “Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şeyin olduğu
ülkede, ülkenin hakkı, hukuku korunabilir mi? Ülkenin şerefi, onuru dışarıda başı dik onurlu bir şekilde temsil edilebilir mi” diye sordu.
Baykal, Türkiye'nin 70 milyonun inancını özgürce yaşadığı bir ülke olduğunu ifade ederek, “
Dışişleri Bakanı çıkıp da Avrupa'ya, 'Türkiye'de Müslümanlar baskı altında' derse, bu ne anlama gelir? Bizim yaşadığımız
İslamiyetle senin kafandaki İslamiyet birbirinden farklı mı acaba? Senin kafanda başka bir İslamiyet mi var? Sen millete başka bir İslamiyet mi dayatmak istiyorsun? Dışişleri Bakanı bunu derse, artık onun Türkiye'ye sahip çıktığını düşünmek mümkün olur mu?” dedi.
ATATÜRK DEVRİMLERİ
“Atatürk devrimlerinin toplumda travma yarattığına” yönelik sözleri de eleştiren Baykal, şöyle devam etti:
“Bunu söyleyen
iktidar partisinin genel başkan yardımcısı... İşi, gücü bıraktık, buğdayı, gübreyi, hayat pahalılığını bıraktık, sağlık sorunlarını bıraktık, ekonomik sorunları bıraktık, Atatürk devrimleri Türkiye'de travma yaşattı mı yaşatmadı mı... Türkiye'nin gündemine AKP bunu taşıyor. Olacak iş mi bu? Bu anlayıştaki insanların eline Türkiye'nin kaderi teslim edilebilir mi? Edilirse işte böyle olur. Bugün geldiğimiz noktaya gelinir. Bu işe bir son vermek zorundayız. Bu işe hep beraber son vereceğiz. Bu tabloyu düzeltecek tek bir güç var, milletin gücü, halkın gücü, sizin gücünüz. Başka hiçbir güç buna çare bulamaz.” Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlardan çıkış noktasının milletin iradesi olduğunu vurgulayan Baykal, halkın ülkesine sahip çıkacağını kaydetti.