CHP Genel Başkan Yardımcısı ve
Eskişehir milletvekili
Süheyl Batum,
AK Parti'nin aldığı yüzde 50 oyu değerlendirirken, "Doğru
halk yüzde 50 AK Parti'ye oy verdi. Olabilir.
Alman halkı da Hitlere 1933'lerde oy vermişti. Hem de yüzde 44 oranında" ifadelerini kullandı.
Batum, Eskişehir'de milletvekili Kazım Kurt ve partisinin il başkanı Erman Gölet ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP olarak her dört kişiden birinin oyunu aldıklarını hatırlatan Batum, Türkiye'de AK Parti iktidarına ise öyle ya da böyle
destek veren bir yüzde 50'nin olduğunu belirterek, "Kesinlikle kabul etmeyen bir de yüzde 50 var. Dolayısıyla CHP olarak biz olayların farkındayız. Bunu göreceksiniz.
Meclis açıldığında göreceksiniz" dedi.
CHP'nin bu zamana kadar söylediği hiç bir şeyin yanlış ve boş çıkmadığını iddia eden Batum, "Doğru halk yüzde 50 AK Parti'ye oy verdi. Olabilir. Alman halkı da Hitlere 1933'lerde oy vermişti. Hem de yüzde 44 oranında oy verdi. Hiç bir zaman oy verenlerin haklılığını, vermeyenlerin de haksızlığını göstermez oyun fazlalığı veya azlığı. Önemli olan bu tarihsel olaylar, nasıl doğruluyor mu, doğrulamıyor mu? Onu gösterir. Terör olayı burada duruyor. Neden bir plan yok? Yeni
Anayasa burada duruyor, neden bugüne kadar bir madde dile getirmediler? Şunu şöyle yapacağız, bunu böyle yapacağız. Kardeşliği böyle sağlayacağız, kardeşliği böyle getireceğiz topluma diyorlar. Bunlar böyle olmaz" ifadesini kullandı.
CHP olarak neden
yemin etmediklerini anlatan Batum, şöyle dedi:
"Neden yemin etmiyoruz? Bize, Türkiye'de tek bir kişi bir tek hukuk maddesi gösteremez. Ne iç hukuk, ne ceza muhakemesi kanunu, ne anayasa, ne uluslararası hukuk, ne de evrensel hukukta 'insanlar içeriye atılır. Yargılamaları süresince hiçbir gerekçeye gerek duyulmaksızın
tutuklu kalırlar' diye bir tek madde yok. Aksine yargılar tutuksuz esastır. Buna rağmen iki tane
yargıç üst mahkemeye de sayarsak dört tane yargıç çıkarak açık hukuk kurallarına aykırı davranıyor. Biz bunun böyle olacağını biliyorduk. Şimdi o yüzden bu
demokrasi, milli egemenlik, bu hukuk ayıbına açıklıkla ortaya koymak istedik"
"Yemin etmedik. AK Parti'nin bizi (CHP'yi) içeri sokmak için bizimle
anlaşma yapmaktan başka tek bir çaresi yoktu. Ve geldiler oraya bizle anlaşma yaptılar" ifadesinin kullanan Batum, "Anlaşmada iki ibare var. Bir tanesi şu; bütün milletvekili, tutuklu tutuksuz, ne olursa olsun buraya gelecek, yargılanmaya devam edecekler. Mahkum olurlarsa alıp içeriye atacaksın. Ama mahkum olmadan önce, buraya parlamentoya gelecekler. Bu böyle. İkincisi daha da önemli, dedik ki, "Türk hukukunun anayasa dahil bütün mevzuatın, o söyledikleri CMK'nın da dahil, sadece o iki kişiye değil, bütün herkese yönelik olarak evrensel hukuka uygun yorumlanması ve uygulanması zorunludur) diye bir ibare koydurduk.
Başbakan bunu 'başka çarem yok' diye imzaladı. Fakat çok sinirlendi. Başbakanın dışarıdan gelen talimatlarla konuşabildiği için çok net görüyorsunuz. Eğer şimdi bu imzayı atarak, yenim krizinin çözülmesinde, çok başarılıysa neden çok sinirlendi. Bir düşünün" şeklinde konuştu.