Her defasında -yaygın tabiriyle-
ülke on yıl geri gitti. Halkın "ben bunu istiyorum, beni bu yönetsin" diye seçilenler, "otur oturduğun yerde, biz kimi istersek o seçilecek" anlayışıyla alaşağı edildi.
Avrupalılar, demokratikleşmenin, sivilleşmenin yollarını ararken
Türkiye, Avrupa'nın aksine militarist anlayışa çekildi. Bu da ülke adına büyük bir kayıp oldu.
Kendi anlayışından olmayan insanların iktidardan uzaklaştırılması için propagandalar yapıldı. Yüzde bilmem kaçla gelseler yine istediklerini yapamazlar türü söylemler unutulmadı. En son Zonguldak'ta
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şubesi'ni ziyaret eden
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Süheyl Batum,
darbe yapmadığı için askeri aşağıladı. Ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını söyleyen Batum, "Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış, biz bunu asker zannedermişiz, meğer ABD içini oymuş. O koca ağacı hop diye yıktılar. Ancak CHP'yi yıkamadılar" dedi. Çok büyük tepki toplayan bu ifadeler "darbe çığırtkanlığı" olarak yorumlandı.