Böyle bir dava açılması halinde Batum'un 'meşhur olma sevdasına' kavuşacağını belirten Arınç, "Bunun bedeli siyaseten olmalıdır." dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un TSK'ya yönelik sözlerinin bedelini siyaseten ödemesi gerektiğini söyledi. Halkın bu söyleme karşı cevabı sandıkta vereceğini belirten Arınç, "Ya takdir edecektir veyahut da onu siyaseten gömeceklerdir. Yani siyasette bir daha başını yükseltemeyecek, ne milletvekili olabilecek ne de artık bu tür konuşmalar yapamayacak hale gelecektir." ifadelerini kullandı. CNN Türk Televizyonu'nda canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevaplayan Arınç, askere yönelik kendi sözleriyle Batum'un sözleri arasındaki farkın da 'Himalaya dağıyla golf çukuru arasındaki fark' kadar olduğunu söyledi. Batum'u kurtarmak için kendisinin hedef gösterildiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı, ortaya çıkan darbe planları karşısında kendisinin Mart 2009'da "İyi ki bu emekli generaller zamanında biz savaşa girmemişiz, çünkü bunların savaşacak halleri yok." dediğini hatırlattı. Arınç, şöyle devam etti: "Benim hedefimde yanlış yapan o birkaç kişi, kimse onlar 10 kişi, 20 kişi, 30 kişi. Bunlara hitaben, 'bunlar yanlış yapmışlar, bunlar kendi asli görevlerini ihmal etmişler' diye bir eleştiri var. Yoksa 'ordu şöyledir, ordu böyledir' şeklinde, tüm kurumu itham eden bir konuşma değil. Ve ben 2 seneden beri bu sözümden dolayı fanatik birkaç kişi dışında eleştiri almadım. Her olayda ortaya çıktıkça 'ne kadar doğru söylemiş bu adam' diyen takdirkâr yazılar da yazıldı hakkımda." KILIÇDAROĞLU HAFIZA KAYBINA UĞRAMADIYSA BENİM O SÖZLERİME DİKKAT ETSİN Bülent Arınç, Batum'un tartışılmasının ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisinin emekli askerlerle ilgili söylemine gönderme yapmasını da eleştirdi. "Sizde hafıza kaybı yoksa ya da topu taca atmıyorsanız benim oradaki konuşmama dikkat edin." çağrısında bulunan Arınç, "Sizin genel başkan yardımcınız, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, orduyu kâğıttan kaplana benzetiyor, içinin oyulduğundan bahsediyor. Sen maksatlı olarak kamuoyunu yanıltmak için bunu kullanıyorsan ben bundan dolayı yıpranmam. Çünkü bunun siyasi bedelini ödedim ben. Meclis Başkanlığı dönemimde Manisa'da bir şehit cenazesinde yuhalattırıldım. Ardından evimin önünde cumhuriyet mitingleri yapıldı. Ama 2 ay sonra seçim oldu. AK Parti'nin oyları arttı Manisa'da. 260 binden 300 binin üzerine çıktı. Yani kamuoyu, vatandaş, aklıselim sahibi insanlar bu yapılanların arka planını gördü, siyasetçi olarak bize destek verdi." şeklinde konuştu. CHP'nin yargıyla ilgili çırpınışlarını mazur görmek lazım Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargı reformunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini ilişkin açıklamaları da değerlendirdi. Anamuhalefetin konunun esasıyla ilgili olmayan eleştiriler getirdiğini ifade eden Arınç, CHP'nin kendilerini 'yargıyı ele geçirmekle suçladığını' anlattı. 'Neden?' diye sorduklarında makul bir cevap alamadıklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının yargı reformuna 'ideolojik karşıtlıkla' baktığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: "Yargıtay ve Danıştay da şikayet edilen bir statüko varsa bu statükonun devamından yana. Çünkü eğer CHP yüksek yargıyla ilgili bir bağı, bağlantısı var da onların bugünkü mevcudiyetini kendi iktidarları açısından bir gerek olarak görüyorlarsa bugünkü çırpınışlarını biraz haklı görmek lazım. Yeni Yargıtay, Danıştay üyeleri nasıl seçilecek? Bugüne kadar nasıl seçiliyorsa, AK Parti'nin İstanbul belde teşkilatlarından Danıştay üyesi seçecek değiliz. Birinci sınıfa ayrılmış hakimler içerisinde ehliyet ve liyakati ölçüsünde bunlar seçilecek ve daha önce seçilenler gibi görevlerini yapacaklar. Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerse uğurlar olsun. Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara hepimiz saygı duyacağız."