Barroso, Putin ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, görüşmede tanınmış gazeteci ve
insan hakları savunucuların öldürülmesinden duydukları kaygıyı dile getirdiğini belirterek, ''Sayın
Medvedev'i,
Avrupa kamuoyunda bazı gazetecilerin ve insan hakları savunucuların öldürüldüğü son olaylarla ilgili ciddi endişe duyulduğu konusunda bilgilendirdim'' dedi.
Putin, Barroso'nun bu açıklamasına, ''Bay Barroso bu konuyu Kremlin'de değerlendirdi ama Başkan Medvedev burada olmadığı için
cevap veremeyeceği bu toplantıda açıkladı'' şeklindeki sert sözlerle karşılık verdi.
Kendisinin de Baltık ülkelerinde Rusça konuşan azınlıkların haklarının ihlal edilmesinden rahatsız olduğunu belirten Putin, Avrupa'yı göçmenlerin haklarını ihlal etmekle suçladı.
Her iki lider de
basın toplantısına, yaptıkları görüşmenin son derece yapıcı olduğunu belirterek ve özellikle
ortaklık ve
işbirliği anlaşması konusunda olumlu mesajlar vererek başladı.
Barroso, yaptığı konuşmada, önemli
enerji kaynakları olan
Rusya'dan daha fazla ''güvenilirlik'' beklediklerini belirterek, ''Bu ilişkide da fazla güvenilirliliğe ve öngörülebilirliğe (ilişkilerin geleceğinin önceden tahmin edilebilir olması) ihtiyacımız var'' dedi.
Nabucco'yu ima ederek AB'nin, eski Sovyet cumhuriyetlerindeki enerji sevkıyatını tekelinde bulunduran Rus
boru hatlarına alternatif aradığını ifade eden Barroso, bunun Rusya'nın boru hatları projelerine karşı bir hat olmadığını vurguladı.
Putin'in, Rusya'nın gaz ticareti kuralları konusundaki tavrında yumuşamayabileceği açıklamasının ardından, Barraso'nun Medvedev ile görüşmesinde Rusya'daki hukuk sistemine yönelik eleştirilerini ilettiğini söylemesinden sonra basın toplantısındaki hava bir anda değişti.
Vladimir Putin, Barroso'nun bu sözlerine, ''Sayın Barroso'nun Başkan Medvedev ile hukuka dayalı devlet inşasını görüştüğünü şimdi öğrendim. Bay Barroso bunu Kremlin'de görüştü ama bunu Medvedev'in olmadığı ve bu yüzden hiç bir şey söyleyemeyeceği buradaki basın toplantısında açıklıyor'' şeklinde müdahale etti.
Oturduğu sandalyeyi çevirmeye çalışan Putin, bazı AB üyesi ülkelerdeki Rusça konuşan azınlıkların haklarının ihlal edildiğini belirterek, ''Biz hem Rusya hem de AB üyesi diğer ülkelerdeki sorunların tüm veçhelerini konuşmamız gerektiğine inanıyoruz'' dedi.
Barroso, Putin'in bu sözleri üzerine kendisinin geçen ay bir gazeteci ve bir insan hakları savunucusu avukatın
sokak ortasında öldürülmesiyle ilgili AB'nin endişelerini dile getirdiğini vurgulayarak, ''İnsan hakları ve hukukun üstünlüğü ülkeler arasındaki diplomasiden daha önemli şeylerdir. Bunlar doğrudan insanlarla, vatandaşların haklarıyla ilgili şeylerdir. Ben bunun Avrupa medeniyetinin en önemli ortak değeri olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
Bu sözler üzerine daha çok rahatsızlandığını hissettiren Putin, ''Bu tartışmayı daha sürdürecek miyiz?'' diye sordu.
Basın toplantısı bu sözlerden sonra daha ılımlı bir havada devam ederken, Putin, Barroso ve beraberindeki heyette bulunan 9 AB komiserini ima ederek, ''Bu Muhteşem 10'lunun daha sık ziyarette bulunmalarından memnuniyet duyacağız'' şeklindeki sözleriyle son noktayı koydu.