Erdoğan,
seçimlerin zamanında yapılacağını yinel
erken, 1,5 yıl sonra halkın önüne konulacak sandıkta ‘ak saç ile kara saçın’ belli olacağını belirtti. Yaptırdıkları anketlere göre barajı iki partinin geçtiğini, üçüncü partiyi
sürpriz gördüğünü bildiren Erdoğan, anamuhalefet partisinin ciddi bir düşüş gösterdiğini,
AK Parti’nin ise tırmanışa geçtiğini ifade etti. Bu noktada stadyumlarda gerçekleştirdikleri il kongrelerine dikkat çeken Erdoğan, yarınki
Diyarbakır il kongresine verdiği önemi şu sözlerle ortaya koydu: “Orada önemli mesajlarım olacak, müsaade edin orada açıklayayım.”
Baş
bakan Erdoğan’ın yurtdışı gezilerde kullandığı Ana uçağına adım atanlar bir sürprizle karşılaştı. Ön ve arka bölüm yeniden düzenlenmiş. İç mekan
koltuk sayısı azaltılarak daha rahat hale getirilmiş. Erdoğan, yapılan değişiklik hakkında “Böyle daha iyi oldu.” yorumunu yaptı.
Başbakan’la
Selanik’ten
Bakü’ye geçerken havada konuştuk. Başbakan, “İç gündemden sıyrılmak daha isabetli olur.” uyarısını yapmasına rağmen uçakta bulunan gazetecilerin soruları ağırlıklı olarak iç politikaya ilişkindi. Başbakan, bu çerçevede
laiklik, rejim gibi kavramlar etrafında dönen rahatsızlığını şu sözlerle aktardı: “Hâlâ belirli kavramlara takılan bir
Türkiye var. Biz o kavramlara takılmak istemiyoruz. Ne kadar çok kişi konuşursa o kadar çok kavram çıkıyor. Laiklik konusunda öyle, rejim,
demokrasi konularında öyle. 3,5 yıllık başbakanlığım döneminde benim de söylediklerim var. Onların söyledikleriyle örtüşenler var. Ama biz söylediğimiz için farklı oluyor.”
Erdoğan,
Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın 23
Nisan’da yaptığı konuşmaya
destek verdi, parti içinden gelen bazı eleştiriler içinse ‘kişisel’ nitelemesinde bulundu. Başbakan, Arınç’ın söylediklerine büyük oranda katıldığını ifade ederken, başbakan yardımcıları
Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin’in söz konusu açıklamalara yönelik tepkilerini ise “Onlarınki kişisel… Grup ve hükümetle ilgili konuşmaları kimin yapacağı bellidir.
Medya da sağ olsun onları her gördüğü yerde soruyor.” şeklinde değerlendirdi.
Yargıtay başsavcısının konuşması olağan karşılanırken
Meclis Başkanı’nın konuşmasının eleştirilmesini doğru bulmadığını belirten Erdoğan şöyle dedi: “Meclis Başkanı düşüncelerini söyledi. Bir hafta önce Yargıtay başsavcısı konuştu. Onda da buna benzer şeyler vardı. Arınç yasama organının başında, seçimle gelmiş. Bir tarafta kuvvetler ayrılığı diyeceksiniz, yargının içinde savcı konuşma yapacak, yasama organı için olmaz diyeceksin… O da onun en tabii hakkıdır. Seçilmiş bir insandır.” Erdoğan, Arınç’a yasamanın içinden gösterilen eleştirilere şaşırdığını kaydederek “Bana göre destek olmaları gerekirdi.” dedi. Başbakan, AK Parti’nin laiklik anlayışının da 1982 Anayasası’nın gerekçesinde yazanlarla bire bir örtüştüğünü bildirdi. Erdoğan, “Laiklik konusunda 1982 Anayasası’nın gerekçesine bakın yeter. Orada tanım var. Laiklik tanımı için adres olarak orayı gösteriyoruz. Hem hükümet hem AK Parti olarak laiklikten ne anladığımızı orada görürler.” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Adnan Menderes’in idamından hareket ederek Türkiye’deki bütün başbakanların idam korkusuyla yaşadıkları sözüne ise şu yorumu getirdi: ‘Sayın Demirel’in lügatinde hâlâ böyle şeyler var demek ki… Biz mukadder olan ölüme inanmış insanlarız…’ Bazı gelişmelerin erken seçim olarak değerlendirildiği yönündeki hatırlatmaya, “Türkiye’de şu an seçim gerekçesi yok.
Ekonomi ve siyasette güven ve istikrar var. Anayasa’da 5 yılda bir yapılacağı yazılı, ikide bir delmenin anlamı yok.” karşılığını veren Başbakan, “Buna rağmen erken
seçim tarihi olarak 22 Ekim’i verenler var?” sorusunu da şöyle cevapladı: “O hafta
Cumhuriyet Haftası, seçim mi yapılır hiç?”
Erdoğan, hükümetin AB politikalarında yavaşlama olduğu yönündeki eleştirilere ise üzüldüğünü açıkladı. Tarama sürecinin eksiksiz devam ettiğini ifade eden Erdoğan, “Kendim bizzat yakından takip ediyorum. Sivil
toplum örgütlerinin çabalarını da dikkate alarak Brüksel’de bir
ofis kurmayı planlıyoruz.” dedi. Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evi ilk ziyaret eden başbakan,
Tayyip Erdoğan… Önceki gün ikinci kez bu evdeydi. 1950’li yıllarda eski başbakanlardan
Bülent Ecevit gazeteci olarak Atatürk’ün doğduğu eve gelmiş. Başbakan Erdoğan, duygularını anlatırken şöyle dedi: “Bugüne kadar hiçbir başbakan ziyaret etmemiş. O evde doğuyor. 12’sinde ayrılıyor. Evin mütevazı bir yapısı var. Aslına uygun hale getirilmiş. Böyle mütevazı bir yerden bir lider çıkmış…”
Baykal’ın TMK çıkışı destek görmedi
Başbakan Erdoğan, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören tasarıyı değerlendirirken, tekliflere açık olduklarını bildirdi. Ancak komisyonlarda sadece albayın konuştuğuna dikkat çeken Başbakan, “O da Baykal'ın basın toplantısından sonra.” dedi. Erdoğan, tasarıyı hükümetin tek başına hazırlamadığını, ilgili birimlerin değerlendirmelerini aldıklarını da söyledi. Başbakan, “Bize kimden geldi diyorlar.
Hükümetten geldi. İspiyonculuk mu yapacağız? Baykal'ın eleştirileri akademik çevrelerden destek bulmadı. Teröristbaşıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Eski Bakan Hikmet Sami Türk'ü dinlediniz.” şeklinde konuştu. Başbakan, tasarıya bir bütün olarak bakılmasını isterken, şu savunmayı yaptı: “
Basınla ilgili parasal cezalar eleştiriliyor. Tek cephede ele alırsak
terörle mücadelede yaya kalırız. X gazetesi Başbakan'ı
hedef gösteriyor. Başlık atıyor: 'Erdoğan, Amed'e gelme' veya 'Ayaklanmayı başlatıyoruz'. Bunun cezası ve faturası olmayacak mı? Terörü
teşvik ediyor.”
Patrikhane’nin sorunlarını gideriyoruz
Erdoğan, Türkiye'nin reform yasalarıyla Fener Rum Patrikhanesi'nin yaşadığı sorunları gidermesine rağmen Yunanistan'dan aynı karşılığı bulamadığından yakındı. Başbakan bu çerçevede attıkları adımları şöyle sıraladı: “Biz bir adım öndeydik, şu an 11 adım oldu. Planlarda eskiden cami yazılıydı, mabet diye değiştirdik.
Kilise restore ediyoruz.
Akdamar Kilisesi'ni devlet eliyle restore ediyoruz. Antalya'ya Dinler Bahçesi'ni açarak mesajlar verdik. Onların Batı Trakya'daki soydaşlarımız için yaptıkları hiçbir şey yok. Sıkıntıları devam ediyor. Seçtikleri dinî liderleri kabul etmiyorlar, atama yapıyorlar. Sinop'ta 5-6 Türk olmayan tespit ettik, oy kullandı. Göz yumduk.
Bartholomeos böyle seçildi. Atina'da iki tane cami var. Hâlâ restorasyonuna izin vermiyorlar. Karamanlis'le görüşmede ona da aktardım. Biz devamlı iyi niyet gösteriyoruz. Patrikhane gündeme geliyor; ama Atina'da iki cami gündeme gelmiyor.” Başbakan Erdoğan, Ruhban Okulu'nun ilahiyat fakültesine bağlı çalışabileceğini belirterek 'Bunların önünü YÖK açabilir. Nasıl ki Türk cumhuriyetlerine kontenjan açıyoruz, gelip üniversitelere devam ediyorlar, YÖK buna benzer bir formül bulabilir.' dedi.
Maça, Şenol Güneş’in yardımcısı hazırlıyor
Önümüzdeki hafta Viyana'da liderlerle
futbol maçında yer alacak olan Başbakan Erdoğan, antrenmanlara başladığını söyledi. Erdoğan, antrenörünün Şenol Güneş'in yardımcısı Mehmet Kulaksızoğlu olduğunu bildirdi. Başbakan, beraberinde götüreceği futbolcunun neden Fatih
Terim olduğunu şöyle açıkladı: “Yaşının 50'nin üzerinde ve milli olması gerekiyordu.
Aktif sporun içinde olan en hazırlıklı kişi
Fatih Terim idi. Birlikte gideceğiz. Biraz oynadıktan sonra yerimi ona bırakacağım.”
--------------------------------------------------------------------------------
AK Parti yükselişte, MHP barajı kıl payı aşıyor
AK Parti Genel Merkezi nisan ayında üç ayrı firmaya 12 büyük ilde, 2 bin 500 kişiyi kapsayan kamuoyu araştırması yaptırdı. Araştırmaya göre
TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın
23 Nisan konuşması ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile hız kazanan laiklik ve demokrasi tartışmaları
iktidar partisine yaradı. Ankette, kararsız oyların dağıtılması durumunda AK Parti yüzde 43’e çıkarken,
CHP yüzde 17,6 ile 3 Kasım’daki oyunun altına düşüyor. MHP ise yüzde 10,2 ile barajı aşıyor. Diğer partilerin
oy oranları şöyle: DYP: 6,5, DTP: 6, Anavatan: 4. AK Parti’nin anketinde vatandaşlara son günlerde sıkça tartışılan “erken seçim” de soruldu. Deneklerin yüzde 32’si erken seçime “
evet” derken, erken seçim istemeyenlerin oranı yüzde 65 çıktı. Yüzde 10 olan seçim barajının düşürülmesine halkın sıcak bakmadığı da anketin bir diğer sonucu. Buna göre, seçim barajının düşmesini isteyenlerin oranı sadece yüzde 35. Ankette, hükümetin en “başarısız” olduğu konu ise işsizlik çıktı.