Erdoğan, Kastamonu'da Nasrullah meydanında partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Erdoğan, iktidarlarının ''millete sevdalı'' olduğunu, bu sevda yolunda çalıştığını ifade etti. 22 Temmuz'da da yine milletin dediğinin olacağını vurgulayan Erdoğan, Eski
Başbakanlardan Adnan Menderes'in ''Yeter Söz
Milletindir'' dediğini, kendilerinin de ''Yeter, Karar Milletindir'' dediklerini ifade etti.
Karamsarlığa düşmediklerini ve bu milletin umudu olmak zorunda olduklarını kaydeden Erdoğan, ''kibirlenmeden, gururlanmadan, şımarmadan emaneti sadakatle taşıyacaklarını'' söyledi.
Milletin efendisi değil hizmetkarlığını yaptıklarını anlatan Erdoğan, bir kadro, zümre, hizip
siyaseti yapmadıklarını, 70 milyonu kucakladıklarını dile getirdi.
Kastamonu'da ayrı bir dil Erzurum'da ayrı bir dil kullanmadıklarını 70 milyonun mutluluğu için siyaset yaptıklarını kaydeden Erdoğan şöyle devam etti:
''Bu vatanının birliğine kasteden, bu şehit kanlarını temsil eden bayrağımıza hürmeti olmayanların ekmeğine yağ sürmez ve sürdürmeyiz. İhtilaflar üzerinden,
kavga üzerinden siyaset yapmayız. Terör şebekelerinin karanlık odalarda beslenen çetelerin karşısında milletimizin v
e devletimizin vakarına yaraşır bir bütünlük içinde, dimdik dururuz ve duruyoruz. Terörle ilgili olarak maalesef bunun istismarını yapanlar da var. Bizim şehitlerimiz camilerimize geldiği zaman, bunun istismarını yapanlar var. Bizim dinimizde İslami ve insani görevini yapan, cenazelerimiz kalkarken sadece sessizlikle saygısının gereğini ortaya koyar. Bildiği dualar varsa onları okur. Bilmiyorsa sessizlikle onu saygıyla uğurlar veya mezara kadar gider defneder. Ama orada kendilerine has işaretleri ile camilerimizin meydanlarını adeta şu anda olduğu gibi
seçim meydanlarına çevirenler şehitlerimizin üzerinden oy devşirmeye çalışanları da bu
ülke gördü. 1999'da bunu yaptılar, zannettiler ki şimdi de bu tutacak. Tutmaz, artık bu milletim bunları yutmuyor. Zira biz, şehitlerimizin bir damla kanını 550 milletvekilliğine değişmeyiz. Farkımız bu.
Türkiye'yi zaafa uğratmak isteyenlerin en çok istediği şey zaten bu. Camilerin avluları, cenazelerimiz bizim birlik ve beraberlik yerlerimizdir,
dayanışma yerlerimizdir. Teröre karşı dayanışma içinde olmaya mecburuz. Teröre karşı birlik ve beraberlik içinde olmak durumundayız.''
Başbakan Erdoğan, ''Tek millet, tek devlet, tek
bayrak, tek vatan'' sözlerini alandakilere tekrarlattıktan sonra, ''İnşallah bu tuzaklara düşmeden bu yolculuğumuzu devam ettireceğiz. İnşallah
AK Parti Türkiye'yi zaafa düşürmeyecektir'' dedi.
Erdoğan,
Şaban-ı
Veli,
Hacı Bektaş-ı Veli,
Yunus Emre ve Mevlana'nın bin yıllık geleneğinin sürüdürülmesi,
Çanakkale ve
İstiklal Savaşı'nın emanetine sadakatle bağlı kalınması halinde kimsenin Türkiye'yi ve Türk milletini zaafa uğratamayacağını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Bizden önceki DSP-MHP-
ANAP Hükümeti ne yaptı, size söyleyeyim ne yaptıklarını; Hortumcular ile iş birliği yaptılar'' dedi.
Erdoğan, Nasrullah meydanında partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, birlik ve bütünlük siyaseti izlediklerini, nifak ve
ayrılık siyasetini kabul etmediklerini belirtti.
Gençlerin geleceğe daha aydınlık bakmaları, kadınların gözlerindeki umudun çoğalması için siyaset yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''AK Parti'nin hamurunu milletin yoğurduğunu'' dile getirdi.
Erdoğan, 22 Temmuz'da milletin milli iradesini bir kez daha ortaya koyacağını ifade ederek, karar verme sırasının millette olduğunu kaydetti.
Ankara'da
masa başında siyaset yapmadıklarını, ülkede bolluk ve bereket için gece gündüz çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, milletin öz güvenini geri getirdiklerini, Türkiye'yi ''
gündem belirleyen'' bir ülkeye dönüştürdüklerini kaydetti.
Ülkeye kazandırdıkları eserlerin ortada olduğunu, milli geliri 400 milyar dolara ulaştırdıkların anlatan Erdoğan şöyle konuştu:
''Bizden önceki DSP-MHP-ANAP Hükümeti ne yaptı, size söyleyeyim ne yaptıklarını; Hortumcular ile iş birliği yaptılar. 22
banka o dönemde Fon'a devredildi. '
Hayır' desinler. 22 bankanın Fon'a devredilmesi ne demek biliyor musunuz? 40 milyar dolar. 'Hayır' desinler. Bunlardan bir tanesi de biliyorsunuz
İmar Bankası'ydı. Kimin olduğunu bilirsiniz değil mi? İmarzedelerin ne kadar alacağı vardı onu da söyleyeyim size; 9 katrilyon. Bu parayı kim ödedi? Sizin adınıza biz ödedik. Bu da yetmedi şimdi de bonozedeler geliyor. Yaklaşık 2 katrilyon lirayı, onu da biz ödeyeceğiz. Kimin adına? Millet adına. Kararı kim verdi?
Danıştay... 'Ödeyeceksin' diyor. Nereden kaldı? DSP-MHP-ANAP Hükümeti döneminden kaldı.''
-''ÖNCEKİ İKTİDARLAR 18 STAND-BY ANLAŞMASI YAPTI''-
Erdoğan, Hükümetlerine muhalefet partilerinin ''IMF'ci'' dediklerini ifade ederek Türkiye'nin IMF ile ilişkilerinin 1959 yılında başladığını ve kendilerinden önceki iktidarların 18
stand-by anlaşması yaptığını anlattı.
Erdoğan, ''Ben MHP'ye ve diğerlerine gönül veren kardeşlerime diyorum ki 'Aldanma, bak bu iş kuru kuruya,
futbol takımı tutar gibi tutulmaz. Değerlendir, ama gerçekleri gör. Eğer Tayyip Erdoğan doğru konuşmuyorsa bildiğini yap.' Ama ben diyorum ki DSP-MHP-ANAP döneminde Türkiye en yüklü borçlanmasını IMF ile yapmıştır'' diye konuştu.
IMF'ye; göreve geldiklerinde 23 milyar dolar olan borcu, 8.5 milyar dolara indirdiklerini belirten Erdoğan, ''Onlar borçlandı, biz ödedik. Daha da ödeyeceğiz. Bak söyleyeyim; istersek şu anda hepsini öderiz, bu gücümüz de var. Ama gerek yok, plan içerisinde bu gidiyor. Çünkü şartları uygun, bundan dolayı gidiyor'' dedi.
Erdoğan,
Merkez Bankasındaki rezervin göreve geldiklerinde 26 milyar dolar olduğunu, bunu 66 milyar dolara çıkarttıklarını, faizlerin yüzde 18'e kadar gerilediğini, ''artık paranını hortumculara değil devletin kasasına gittiğini'' söyledi.
Erdoğan, ''Onun için diyorum ki, 'İyi düşün, 22 Temmuz iyi bir fırsat.' Hortumcularla
işbirliği halinde olanlara oy vererek, oyumuzu israf etmeyelim'' dedi.
Hükümetin ekonomi alanındaki başarılarından söz eden Erdoğan, Türkiye'nin Atatürk'ten sonra en büyük
büyüme oranının kendi dönemlerinde yakaladığını kaydetti.
Borsa endeksinin de 50 bine ulaştığını, ancak bazılarının bunu söylediğinde, 'Başbakan'a yakışmıyor. Amma da atıyor' dediklerini anlatan Erdoğan, ''Şimdi o atanlar çıksın meydana bakalım. Bunlar koskoca kariyerleri olanlardı. Buyur 50 bini yakaladı. Ne diyeceksin şimdi? Eğer bazı hassasiyetlerimize dikkat edilmiş olsaydı, şu anda 50 binin çok daha ötesinde olacaktı. Ama aynı hassasiyetleri maalesef paylaşmayanlar oluyor, sıkıntı burada. Bu karşılıklı güven bizi çok daha ileriye taşıyacak, hiç endişeniz olmasın. Bunu da başaracağız'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, paradan sıfır attıkların, enflasyonunun yüzde 8.6'ya düştüğünü dile getirdi.
Bazı liderlerin meydanlara çıkarak enflasyondaki bu düşüşün piyasalara yansımadığını iddia ettiğini belirten Erdoğan, ''Şecaat arz ederken, sirkatin söylüyor, ne diyeyim ben, bunu da bilmiyor.
Ekonomiden bihaber.
Enflasyon düştüğü zaman piyasadaki fiyatlar düşmez. Piyasadaki fiyatlar bulunduğu oran kadar yükselir'' dedi.
-CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ-
Erdoğan konuşmasında
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine de değinerek,
Anayasayı değiştirmeden seçimlere gittiklerini anlattı. Aynı Anayasa ile Cumhurbaşkanlığına seçilen Turgut Özal'ın 263, Süleyman Demirel'in 244, Ahmet Necdet Sezer'in 330 oy aldığını belirten Erdoğan, alandakilerin
protesto ifadelerinde bulunmaları üzerine, ''Lütfen... Ben sizden bir şey istiyorum. Bütün demokratik reflekslerinizi sandıkta ortaya
koyun'' dedi.
Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde 357 oy aldığını, ancak Anayasa Mahkemesi'nin 367 oy gerektiği yönünde karar verdiğini belirten Erdoğan,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bu süreçte ''Rahat durmadığını'' söyledi.
Vatandaşların Baykal'a yönelik protestoları üzerine de Erdoğan, ''Sandıkta gereken dersi onlara hep birlikte vereceğiz'' diye konuştu.
Baykal'ın kendi talepleri dışında bir karar çıkması halinde Türkiye'de çatışma olacağını söylediğini ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:''Bunu nasıl söylersin. Henüz yargı devam ediyor.
Yargı sürecinde, hale bak. Ülkemizde neyin nasıl yorumlandığını, nasıl anlaşıldığını ve nelerin yapılmak istendiğini, benim milletim feraseti ile anlar. Arif olan milletime
tarif gerekmez. Ben onları size
havale ediyoruz. Gerçek anlamda tashih-i kararı siz yapacaksınız. Anayasa Mahkemesinin üzerinde başka bir kurum yok. Ama siz varsınız. Tashih-i kararı siz yapacaksınız. 367 mi, al sana 400 diyeceksiniz. Der misiniz, dersiniz. Çünkü benim milletim kimi isterse o Cumhurbaşkanı olur, benim milletim kimi isterse o Başbakan olur, benim milletim kimi isterse onlar milletvekili olur.''
Erdoğan, konuşmasının sonunda 70 milyonu ayırmadan siyaset yaptıklarını belirterek, ''Sevginin, kardeşliğin, barışın olduğu yerde, kin ve nefretin olmadığı yerde, Türkiye'yi kimse parçalayamaz, Kimse bölemez. Türk milletinin arasına kimse nifak sokmakta başarılı olamaz. Dayanışma içerisinde olacağız. İnşallah başarılı olacağız'' dedi.
-NOTLAR-
Mitinge, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Murat Başesgioğlu da katıldı.
Bazı partililerin ''Cumhuriyetçiyiz, Atürkçüyüz, Tayyipçiyiz, AKP'liyiz'', ''22 Temmuz'da Bütün Ampuller Yanacak'', ''Milletin Emanetine Sahip Çıkan Adam, Seni Seviyoruz'' şeklinde döviz açtıkları görüldü.
Erdoğan konuşmasına başladıktan bir süre sonra yağmur çiselemeye başladı. Ancak partililer hafif çiselemeye aldırmadan Erdoğan'ın konuşmasını dinledi.
-ORTAK AÇILIŞLAR-
Erdoğan, mitingin ardından Yakup Ağa Külliyesi'ne geçerek ortak açılış törenine katıldı. Erdoğan,
İnebolu Limanı'nın ikinci kısmı, balıkçı barınağı, devlet hastanesinin ek binası,
İhsan Gazi devlet hastanesi, Azdavay hastanesi ile restorasyonu tamamlanan çok sayıda kültür yapılarının ortak açılışını gerçekleştirdi.
AA