Erdoğan, Maltepe Üniversitesi 2006-2007 akademik yılı açılışı nedeniyle düzenlenen törendeki konuşmasında, her yıl kamuya tahsis edilen personelin yarısını milli eğitime tahsis ettiklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Burada bir şeye cevap vermek istiyorum. Zaman zaman milli eğitim üzerine spekülasyonlar yapılıyor. Aslında ben bunu bir hastalık olarak görüyorum. Tutturulmuş gidiyor bir kadrolaşma hastalığı... Her şey bilgisayar teknolojisine dayalı olarak yapılıyor. Öğretmen ataması mı yapılacak, bilgisayarlı her şey. Tüm anadolu liselerine seçmeler bilgisayarlı. Ama en üst düzey yönetimi noktasında müsaade edilsin de artık orada siyasi irade istediği yere, gene bu devletin içinde görevli olan kamu görevlisini alsın. Bir yerden başka bir yere geçiyor. Bu da onun en tabii hakkıdır. Dün Almanya Başbakanı buradaydı, konuştuk, sorduk. Bizden farklı şeyler yapmıyorlar.” Erdoğan, Almanya'da koalisyon hükümeti olduğunda gerek sosyal demokratlar, gerekse Hristiyan demokratların kendi bakanlıklarında kendi iradelerini kullandıklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, “Yıllar yılı bu ülkede iktidar olanlar nasıl ki kendileri iradelerini kullanmışlarsa, şimdi bizim iktidarımızda bu tür üst düzeyde yapılmış olan bazı atamalarla ilgili kullanılan iradeye tahammül edemiyorlar. Tahammülü de saygıyı da öğrenmeleri lazım. Biz başarıyı arıyoruz. Zaten daha önce oralarda başarı olsaydı bizim iktidarımız olmazdı. Burada sorgulanması gereken başarıdır” dedi. EĞİTİMDEKİ YENİLİKLER 4 yıldır ilköğretim kitaplarını ücretsiz dağıttıklarını, daha sonra ortaöğretimde ücretsiz kitap uygulamasına geçtiklerini belirten Erdoğan, kendilerinin bundan dolayı eleştirildiklerini, ancak ayırım yapmadan tüm öğrencilere kitap dağıttıklarını kaydetti. Erdoğan, üniversite öğrencileri arasında da müracaat eden herkese burs verdiklerini, halen 130 YTL olan burs ücretini yeniden belirleyeceklerini kaydederek, öğrencilerin var olan yurt ihtiyaçlarını da karşılamaya çalıştıklarını anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir ara bir kanun getirmeye çalıştık. Dedik ki, eğitimde hizmet alımı yapalım. Hemen burada da bir şey aradılar. Burada çok farklı şeyler yapılmak isteniyormuş. Çünkü önkabuller, önyargılar var. Aslında hizmet alımı yapmış olsak, öğrencinin devlete maliyeti çok daha düşük olacak. Ama dert başka, hesap başka...” Maltepe Üniversitesinin 900 kontenjan talebine karşın 600 öğrenci kontenjan aldığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Dışarıda öğrenci boşta dolanıyor. Burada 900 talep olmuş, 600 verilmiş. Niye be kardeşim? Burada fiziki mekan var, öğretim üyesi var. 900'ün hesabı yapılarak istenmiş, niye vermiyorsun? Belki okul yönetimi oturacak 900 öğrenci gelse fiyatları düşüreceğim diyecek. İnanın bunların böyle hesabı yok. Çünkü bunlar hala iki kere iki dört etmez, beş eder üç eder, bunun iddiası içindeler. Sıkıntı buradan geliyor. Aynı şeyi devlet okulları da yaşıyor.” TÜRKİYE'DE ALMAN ÜNİVERSİTESİ Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel'in ziyareti sırasında Türk-Alman işbirliği ile Türkiye'de bir Alman üniversitesi kurulmak istendiğinin ifade edildiğini kaydederek, “Bizim açımızdan hiçbir engel yok. İş parlamentoya kalsın, geçiririz dedim. Bizden eğitimde ve ilimde engel olmaz. Yeter ki ülkemizde üniversite açılsın. Bilimin önüne engel konulursa, insana engel konulmuş olur. Bizim yetişmiş insana ihtiyacımız var. Eğer küreselleşiyorsak her alanda bunu yapmak durumundayız” diye konuştu.