Başbakan Erdoğan, İspanya'nın haber ajanslarından Eurapo Prees'te kahvaltılı
basın toplantısı yaptı.
Ermeni iddialarına yönelik olarak Erdoğan, "Sözde Ermeni soykırımı konusunda son dönemdeki gelişme, mevcut
Amerikan yönetiminin bu konudaki hassasiyeti ile şu anda ertelenmiş gözüküyor. Burada Başkan
Bush olsun diğer bütün ekibinin içerisindeki yöneticiler olsun Rice de olmak üzere hakikaten yoğun bir gayret gösterdiler. Parlamenterler arasında ciddi bir temas kuruldu. Böylece şu anda bir
erteleme sağlandı." dedi.
Ermeni iddiaları konusunda "çok ciddi önyargılar ve önkabuller" olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bakınız ben 2005 yılında
Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'a bir
mektup yazdım. Bu iş tamamen tarihçilerin işi. Gelin biz bu işe
siyaset bilimcilerini, hukukçuları, sanat tarihçilerini ekleyelim dedim. Gerekirse arkeologları dahil edelim. Çalışmalar yapsınlar. Biz arşivlerimizi açtık. 1 milyonu aşkın tasnifi yapılmış
belge var. Biz bunları açtık. Askerler aynı şekilde arşivlerini açtı. Orada da çalışmalarını sürüyor. Sizin de varsa arşivleriniz siz de açabilirsiniz. Bu arşivlerdeki belgeler karşılaşıklı olarak incelensin. Daha sonra raporlar verilsin. Siyasetçiler olarak bizler bunların üzerinde çalışalım. Bize, Koçaryan bununla ilgili bir
cevap veremedi. Yapalım ya da yapmayalım diyemedi. Sadece biliyorsunuz burada bir
diaspora var. Bu diyaspora buradan nemalanıyor. Buradan imkanlar sağlıyor. Zaten ilk gündeme getirdikleri şey 'biz buradan ne kadar tazminat alırız'. Böyle bir gayret içindeler. Fakat kim hangi yola başvurursa başvursun bu konuda kararlığımız kesindir. Çünkü haklı olduğumuz bir
dava." şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, son 3 hükümetin Ermenistan'a yönelik açılımlarını da anlattı. Erdoğan, "
Türkiye'ye
uçak seferleri bile yoktu. Biz Erivan'a hava kapılarını açtık. Van Gölü'nde
Akdamar Adası'nda Ermeni Ortodoks Kilisesi vardı. Bu kiliseyi devletin hazinesinden
restore ettik ki bunlar
mesaj olsun. Bununla da kalmadık. Şu an Türkiye'de 40 bin civarında Ermenistan'dan kaçıp Türkiye'ye gelen Ermeni var. Biz bunları geriye iade etmedik. Niye? Kaçtıklarına göre bir sıkıntılar var dedik. Ülkemdeki Ermenilerin bir sıkıntısı yok. Benim partimin yönetim kadrolarında ve ilçelerde Ermeni vatandaşlarım var. Biz bu konuda rahatız. Ama ne yazık ki bu diaspora ortalığı karıştırmaya devam ediyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ilgili ve ilgisiz gidip oralardan kararlar çıkarıyorlar. Yani üçüncü ülkelerin bu işle alakaları olmadığı halde böyle bir kararı verme yetkisi var mı ben sizlere soruyorum. Bu kararı verme yetkisini kendilerinde nasıl buluyorlar?
Taraf olmadıktan sonra nasıl buluyorlar? Bu yetkiyi onlara kim veriyor. Bu nedir? Bir
baskı oluşturmadır. O ülkede Ermeni lobileri güçlüyse paraları çoksa bu tür gayretlerin içerisinde giriyorlar. Bu gayretlerle de oralardan bu tür kararlar çıkarıyorlar. Biz Türkiye olarak bu konuda kararlıyız. Kararımız bellidir. Bu işin tarihçiler, sosyal bilimciler, hukukçular, arkeologlar, sanat tarihçileri tarafından incelenmesi gerekiyor diyoruz. İncelensin. Ondan sonra bizler Türkiye olarak verilmesi gereken kararı kesinlikle veririz. Bunda rahatız. Çünkü kendimize güveniyoruz." ifadelerini kullandı.
CİHAN