Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Siyasetçi geri adım atmaz, daima ileri gider'' derken, ''Bir yanlış söz konusuysa bu kendisini gelip bulursa, bu yanlıştan dönülür ve bu da gerçekten bir asillik alametidir'' şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, ''Siyasette uzlaşma çağrıları var. Geri adım atma çağrıları yapılıyor. Geri adımı kim atacak?'' sorusu üzerine Erdoğan, aslında bu sorunun cevabını verdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Bir defa nede geri adım? Hangi konuda geri adım? Siyasetçi geri adım atmaz, siyasetçi daima ileri gider, ama bin düşünüp bir adım atarsa, istişarelerini, müzakerelerini en iyi şekilde yaparsa adımını atar. Bir yanlış söz konusuysa bu kendisini gelip bulursa, bu yanlıştan dönülür ve bu da gerçekten bir asillik alametidir. Kimse bunu söylemiyor. Ne diyor 'herkes bir geri adım atsın'. Niye herkes bir geri adım atsın? Yanlış değil ki. Bu yanlışı söylesinler, ona göre bu yanlıştan eğer
AK Parti olarak, Tayyip Erdoğan olarak benim dönmem gerekiyorsa, biz döneriz. Bunu zaten başından beri hep söylüyoruz. Ne diyoruz? 'Ülkemiz kazanacaksa, milletimiz kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız' diyoruz. Biz toptancılık yapıyoruz, perakendecilik değil. Bu kadar açık konuşuyoruz biz.
Bunu yine aynı şekilde söylüyorum. Fakat bana göre içi boş bir ifade olarak kullanılıyor. Neyse bunu söylersin, ama biz şimdi diyoruz ki
demokraside daha ileri gideriz, özgürlüklerde daha ileri gideriz, çetelerle mücadelede daha ileri gideriz, mafyayla mücadelede daha ileri gideriz, gelir dağılımındaki adaleti daha çok yaygınlaştırırız. Herkes bunu bizden bekliyor. 'Bir adım daha ileri' dersen, bu konularda bir adım daha ileri atılır. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, bütün bunlarda, '
modern, çağdaş
Türkiye' diyoruz. Bunlarda bir adım daha ileri atarız.''
-SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ-
Kendilerinden herkesin bunları beklediğini, ancak farklı farklı şeylerin söylendiğini dile getiren Erdoğan, bunu anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.
Erdoğan, eğer bu konuda somut şeyler söylenecekse bunları değerlendireceklerini vurgularken, ancak ortada somut bir şeyin söz konusu olmadığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, bu konuda
sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını da takdirle karşıladıklarını dile getirerek, ''Ama bir durumdan vazife çıkarır gibi de önüne gelenin 'buradan bir şeyler nasıl kaparız' diye bir değerlendirme içine girmesinin de anlamı yok. Yani Türkiye'de bu işin bedelini siyasetçilere ödetme gayreti varsa, biz İktidar Partisi olarak yapılması gereken her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Daha ne yapalım?'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda bir siyasi kriz doğurma gayretleri var. Fakat iktidar bu noktada sağlam duruyor'' dedi.
Balkan ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yurda dönüşünde
Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklama sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Siyasi kriz olduğuna inanıyor musunuz?'' sorusu üzerine, siyasi kriz olduğu düşüncesine katılmadığını ifade etti.
Demokrasi içinde müsademeyi efkarın (fikir çatışması) her zaman olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Neresidir bunun yeri;
Parlamento'dur. Burada kalkıp önüne gelen, iktidara bir
fatura kesmeye kalkıyor. Bize niye fatura kesiyor ki herkes? Türkiye iyiye gittiği için mi kesiyor? Dünyada bu kadar
ekonomik kriz var ciddi manada. Bütün bu ekonomik krizlere şu anda tahammül eden, ona dayanabilen bir Türkiye var. Niçin 2000-2001'i, onun öncesini hiç düşünmüyoruz? Onu bir aklınıza getirin. 90'lı yılları şöyle bir aklınıza getirin. O günlerin Türkiye'si yok. Fakat şu anda bir siyasi krizi doğurma gayretleri var. Fakat iktidar bu noktada sağlam duruyor ve sağlıklı bir Parlamento yapısı var. Bu sağlıklı Parlamento yapısına gölge düşürme gayreti içinde olanlar var. Bu yanlıştır. Bu tür şeylere girmenin bir anlamı yok. Yani sandıkta demokratik mücadele içerisinde AK Parti'yi alt edemeyenler, başka yollarla alt etmenin gayreti içerisine giriyorlar, olayın aslı budur.''
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''ÖDP Genel Başkanı
Ufuk Uras, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, 'sizin
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile yaklaşık 2 yıldır görüşmediğinizi, bunun da 80 öncesini anımsattığını' söyledi. Sizin, Baykal ve diğer muhalefet
parti liderleri ile görüşme programınız var mı?'' sorusunu yanıtlarken, çeşitli toplantılarda Baykal ile görüşmelerinin olduğunu söyledi.
En son CHP Genel Merkezi'nin açılışında Baykal'ı bizzat ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, ''Benim Genel Merkezim de açıldı, ama ben bir iadeyi ziyaret bulamadım, ama değişik toplantılarda ayak üstü görüşmelerimiz oluyor. Bunun yanında bizim Grup Başkanvekillerimiz Parti olarak sürekli görüşmelerini yapıyorlar. Bir 12
Eylül veya 80 öncesi durumların bizim durumumuzla benzer olduğunu ifade etmek yanlıştır diye düşünüyorum'' diye konuştu.
-''ÇETELERLE MÜCADELEDEN RAHATSIZ OLANLAR VAR''-
Erdoğan, bir gazetecinin ''
Ergenekon soruşturması konusunda uzlaşı tarafının kim olduğu?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:
''İktidarlar ne için vardır? Biz gelirken ne dedik? 'Yolsuzluklarla, çetelerle, mafyayla mücadele' dedik. Şimdi ben samimiyetle soruyorum, aklı selim olan tüm milletime hatırlatıyorum; hiçbir dönemde çetelerle, mafyayla, hükümetlerin böyle bir mücadelesi olmuş mudur? Lütfen başını şöyle iki elinin arasına alsın benim vatandaşım ve sorsun, 'böyle bir mücadele oldu mu?' Şu anda
Hükümet bütün kadrolarıyla bu mücadeleyi vermiş, yürütme bütün kadrolarıyla bu mücadeleyi vermiş ve bu mücadeleden tabii ki rahatsız olanlar var. Çünkü yıllar yılı bu ülkede bu tezgah böyle çalışmış. Şimdi buna
kurban arıyorlar, mesele bu, ama biz, 'bu yolda sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi' söyledik ve bu mücadele sonuna kadar devam edecek. Bundan rahatsız olanlar varsa, olabilir. Bu konulardan geri atmak düşünülüyorsa, kusura bakmasınlar. Onun için diyorum 'somut neyse, bunu söylesinler'. Bizim böyle bir niyetimiz yok.''
-AK PARTİ HAKKINDAKİ DAVA-
''Seçimlerde AK Parti'ye oy veren 16,5 milyon insan,
kapatma davasının sonucunun ne olacağını merak ediyor. Bu konuda halka bir mesajınız var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, bu konuya zaman zaman
cevap verdiğini ifade ederek, ''16,5 milyon insanın oy verdiği AK Parti noktasında şu anda Sayın Başsavcı'nın açmış olduğu bir dava var. Bu konu ile ilgili olarak da en isabetli kararı şüphesiz ki
Anayasa Mahkemesi verecektir. Benim şimdi burada herhangi bir karar vermem yanlış olur'' diye konuştu.
Bu konudaki siyasi değerlendirmesini de bir kaç kez yaptığını anımsatan Erdoğan, tekrar bir siyasi değerlendirme içerisine girmeyi gereksiz bulduğunu, başından beri söylediği sözlerin arkasında olduğunu söyledi.
-CUMHURBAŞKANI GÜL İLE GÖRÜŞME-
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Cumhurbaşkanı nezdinde sizin de bir görüşmeniz olacak mı?'' sorusunu yanıtlarken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile rutin ve zaman zaman da rutin dışı görüşmeleri olduğunu kaydetti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
''Cumhurbaşkanımız arar 'bu konu nedir?' diye sorar. Benim kanunlarla ilgili zaman zaman Cumhurbaşkanımızdan öğrenmek istediğim şeyler olabilir. Bazı kanunlar vardır ki muacceldir, 'hızlandırılması' istirhamında bulunabilirim. Bunlar olabilir, ama şu anda 4 gündür zaten
yurt dışındaydık. Öyle zannediyorum ki Pazar akşamı
Kuveyt Emiri'ne yemekleri olacak. O yemekte kendisiyle zaten görüşeceğim. Bizimle bu konulara yönelik bir görüşmesi olursa, bu konuda da kendileri istedikleri anda görüşürüz. Bunun saklı gizli herhangi bir yanı yok.
Şu ana kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ile gerek Anamuhalefet gerek muhalefet temsilcileri ne görüştüler, ben şu anda bunları bilmiyorum. Yani çıkanlar, çıktıkları zaman bunun 'terörle ilgili konular olduğu' istikametinde ifadelerde bulundular. Demek ki şu andaki gelinen nokta ile alakalı değil. Detaylarını bilemediğim için de bu konuda bir şey söylemek yanlış olur.''