Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle;
- Son günlerde Taksim Gezi Parkı düzenlemesiyle yaşanan olaylar kimseyi yanlış düşüncelere sürüklemesin. Burada korkunç bir dezenformasyon var. Sosyal medyanın korkunç bir yalan kampanyası var. Tespitlerle elimdedir.
- Burada muhatap da söz konusu değil. Hükümet olduğumuz günden beri her kesimle, sorunların çözülmesi noktasında görüşmeler yaptık. Bizim demokratik talepler konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Demokrasi talepleri olanlara canım kurban, her türlü desteği vermeye hazırım.
- Taksim'le ilgili projeleri ben 2011 seçimleri öncesinde animasyonla gösterdim. O gün kimsenin sesi çıkmadı.
- Çevre hassasiyeti olan kardeşlerime sesleniyorum. Çevrecilikte ortaklık yapacaksınız gelin bu başbakanınızla yapın. Ben belediye başkanlığı yapmış bir adamım. Yeşilin ne olduğunu bilirim. Çevre için yaptıklarımız neden konuşulmuyor?
- Çözüm sürecini istemeyenlerin bu olayların içinde olduğunu bilmenizi isterim.
- Çevreci olmak devletin araçlarını yakmak, kamu malına zarar vermek değildir. Çevreci olmak insanları öldürmek değildir. Bu durumu istismar edenlerin ön planda olduğunu görüyoruz.
- Daha güzel bir Taksim istiyoruz. Niye trafiği yer altına alıyoruz, benim vatandaşım çoluğu çocuğuyla gelsin gezsin istiyoruz. Gezi Meydanı’na fark atacak bir ağaçlandırma yapacağız. AVM olması metre nedeniyle mümkün değil. Bizim düşüncemiz içinde buraya güzel bir şehir müzesi yapmak da var.
- Olayların ilk başında yapılan müdahaleyle ilgili üzüntümüzü ve gerekenin yapılacağını söyledik. Avrupa’nın neresinde böyle şeyler olsa bizdekinden daha sert müdahaleye maruz kalıyor.
- 10,5 yıl içinde çok çeşitli şekillerde antidemokratik saldırılara muhatap kaldık. Partim hakkında kapatma davası açıldı. Benim partimin suçu neydi?
- Biz tabanımızı asla meydanlara dökmedik, mücadelemizi hukuk çerçevesinde verdik. Bundan sonra da bu saldırıların tamamına göğüs gereceğiz.
- Türkiye demokratik bir ülkedir. Bizi millet getirdi, millet götürür başkaları değil. Hükümete hesap sormak isteyen vakti zamanı gelince sandıkta sorar.
- Şunu herkes bilsin ki milli iradeye yönelik hiçbir saldırıya hangi kılıf altında olursa olsun, kim tarafından beslenirse beslensin, asla boyun eğmeyiz.
- Yüzde 50 bize oy verdi ama biz yüzde 50'nin partisi değiliz. Biz şu anda yüzde 100'ün partisi olarak ülkeye hizmet veriyoruz.
"TÜRKİYE KAPIDA BEKLETİLECEK ÜLKE DEĞİL"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Swiss Otel'de 'Avrupa Birliği Bakanlığı Küresel Sorunlar Karşısında Türkiye ve Avrupa Birliği İçin Ortak Gelecek' konulu konferansa katıldı. Konferansta yaptığı konuşmada AB'nin verdiği sözleri unutturmamasını isteyen Erdoğan, "AB Türkiye'ye verdiği sözleri altına imza attığı belgeleri unutturmaktan vazgeçmelidir. Türkiye kapıda bekletilecek bir ülke değildir. Avrupa'yı Avrupa yapan değerlerin büyük bölümü bizim coğrafyamızda yer alıyor. Müzakerelerin başlamasının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen sadece 13 faslın müzakeresi yapılmış durumda. 3 yıl zaten atılmış bir adım yok. AB'nin Türkiye'nin önüne koyduğu her blokaj kendi geleceğinin önüne koyduğu bir blokajdır. AB ahde vefa esasına dayalıdır. Demokrasiyi konuşuyoruz da demokrasinin ilkeleri bunlar değil mi? Niye bunların üzerinde durmuyoruz? Türkiye'ye bunun gerekçeleri niçin açıklanamıyor? '3 yıldır biz sizi şu nedenlerle almadık?' Desinler. Halkımın bu süreç niçin bu kadar ağır gidiyor, bunları bilmesi lazım. Bu süreci takip eden sadece benim, o dönem görev yapan devlet başkanlarından hemen hemen kimse kalmadı. Türkiye'nin artık vize uygulamasından kurtulmasını temenni ediyorum. Bu kaybettirmez AB'ye kazandırır. Zaten girmişiz biz AB'ye. 5-6 milyon insanımız var, AB üyesi ülkelerde. Bu trajikomik durumu daha fazla sürdürmenin kimseye faydası olmadığını görüyorum" ifadelerini kullandı.