TBMM'deki AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, LYS sonuçlarından Akdeniz Oyunları'na, 35. Madde değişikliğinden Lice olaylarına kadar çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. Lice olaylarının temelinde esrar ve hint kenevirinin olduğunu söyleyen Erdoğan, "Hiçbir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, çözümden döndüremez. Millet çatışma değil, çözüm istiyor. Süreci sabote edenler millete ihanet etmiş olurlar" dedi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
LYS SONUÇLARI
Konuşmamın hemen başında, dün açıklanan üniversite yerleştirme sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Sınavda dereceye giren gençlerimizi tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.
AKDENİZ OYUNLARI
Mersin'de gerçekleşen Akdeniz Oyunları'nda tarihi bir başarıya imza atan, milletimizi onurlandıran sporcularıımızı tebrik ediyorum. Her birine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, 126 madalya ile İtalya'dan sonra en fazla madalya kazanan ikinci ülke oldu. Mersin Akdeniz Oyunları'na başarı ile ev sahipliği yaparak zaten bir tarih yazmıştık. Oyunlar boyunca tribünler hiç boş kalmadı. 200 bin kişi oyunları izlerken, oyunlar tarihinin bilet satış rekoru da kırılmış oldu.
35. MADDE DEĞİŞİKLİĞİ
Yıllardır demokrasiye müdahale için bir gerekçe olarak kullanılan 35. maddeyi artık değiştiriyoruz. TSK İç hİzmet Kanunu'nun 35. maddesi; 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat müdahaleleri ve daha sonra tertiplenen müdahale girişimleri için bir gerekçe olarak öne sürülmüştü. Şimdi biz ddemokrasimiz üzerindeki bu gölgeyi kaldırıyoruz. Maddede yapacağımız değişiklikle TSK ve askerlik yeniden tanımlanıyor. Durumdan vazife çıkarılmasının önüne geçiyoruz.
Yine bu değişiklikle TSK mensuplarının siyasi faaliyette bulunmayacağını kanunda belirtiyoruz. Bu çok önemli düzenlemenin de ülkemize, milletimize, demokrasimize hayırlı olmasını diliyorum.
AK Parti teşkilatı olarak 365 gün yaptığımız gibi Ramazan ayını dayanışma, paylaşma ayı olarak idrak edeceğiz. Ocağı yanmayanları daha bir dikkatle tespit edip oralara el uzatacağız. Ramazan ayının ülkemizde ve kardeşlerimizin sıkıntı yaşadığı ülkelerde daha fazla refaha ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum. Zekat, yardımlaşma gibi kavramlar sadece dini kavramlar değil, bizi biz yapan, ayakta kalmamızı sağlayan kavramlardır.
"MAKARNACI DİYENLERİ ALLAH'A HAVALE EDECEĞİZ"
Birileri bunu anlamıyor olabilir. Bizim gerek teşkilat, gerek hükümet olarak sosyal yardımlar konusundaki hassasiyetimizi farklı yerlere çekenler olabilir. Türkiye’nin bazı yerlerini kendi lüks mahallesi gibi sanıp, orada yaşayanları makarnacı, kömürcü gibi niteleyenler olabilir. Bunlara kulak asmayacağız ve onları sadece Allah’a havale edeceğiz. Vatandaşımı makarna kömür için oyunu satan olarak niteleyenler, kibir içinde vicdanının kaybetmiş zavallılardır. Bu vicdansızlık millet karşısında kendisini kaybetmiştir. Kaybetmeye mahkumdur.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Geçtiğimiz hafta Akil İnsanlar'la bir araya geldik. Heyet üyeleri sunumlarını yaptılar. Gözlemlerini, önerilerini bize ilettiler. Öncelikle bu anlamlı görevi büyük bir şevkle yerine getiren tüm heyet üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum. Ortaya çıkan raporları çok büyük bir dikkatle inceleyeceğiz, değerlendireceğiz.
Çözüm süreci, adı üzerinde bir süreçtir. AK Parti'nin kurulmasıyla başlamış, bundann sonra da yoluna devam edecek bir uzun yürüyüştür. Bu sorunun bir gecede çözülmesi elbette mümkün değildir. Böyle bir mücadelede her kesim, her taraf sabırlı olmalı, itidalle davranmalıdır.
Bir tarafı yıkarken, diğer tarafı yıkmadan, demokrasi adına güvenlikten, güvenlik adına özgürlüklerden vazgeçmeden bu yola devam etmeliyiz.
Türkiye, tek bir ferdi kalıncaya kadar bayrağını, ülkesini ve sınırlarını korur ve koruyacaktır. Tarihin hiçbir döneminde vatanımız için, bayrağımız için canımızı ortaya koymaktan kaçınmadık, bundan sonra da kaçınmayız.
Biz yola çıkarken bir şey söyledik, bugün de aynı noktadayız. Ama bize söylemediğimizi söylemişiz gibi atfedenler, bize saygısızlık yapıyorlar. Biz yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Tek din, tek dil demedik. Bunlar bize iftiradır. Bizim devlet yönetim anlayışımızda tek din, tek dil anlayışı yoktur. Farklı dinlere mensup insanları yönetmek, bizim devlet yönetimindeki anlayışımızdır. Yola çıkarken yine etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik.
"LİCE OLAYININ DAYANDIĞI YER ESRAR VE HİNT KENEVİRİDİR"
Terörün olduğu ortamda çözüm olmaz, çözüm konuşulmaz. Silahlar sussun, fikirler konuşsun diyor ve en başından beri de bunun mücadelesini veriyoruz. Biz sonuna kadar da bu anlayışımızı muhafaza edeceğiz. Son dönemde sadece esrar ve hint keneviri gibi olaylar var. 100 trilyonu aşkın hint kenevirii imha edildi. Tabii buundan birileri rahatsız. Çünkü terörün finansmanı. Hem siyaset yapıyorum, demokrasi mücadelesi yapıyorum diyeceksin, öbür taraftan esrar, eroin, silah, adam kaçırma da dahil bunları da yapacaksın. Biz buna müsade edemeyiz.
İşte en son Lice olayı sıradan bir olay değildir. Lice olayının da dolaylı olarak dayandığı yer esrar ve hint keneviridir. Kalekol, karakol bunlar hikaye. Biz çok karakol kaldırıyoruz ama daha güvenli kalekolları da yapıyoruz. Bunun için de bazı siyasi partilerden veya örgütlerden izin alacak depğiliz. Bu karakolları ülkemizinn güvenliği için yapıyoruz.
"HİÇBİR SABOTAJ BİZİ ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DÖNDÜREMEZ"
Hiçbir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, çözümden döndüremez. Millet çatışma değil, çözüm istiyor. Süreci sabote edenler millete ihanet etmiş olurlar. Taviz vermeyiz, ilkelerimizden vazgeçmeyiz, yasalarımızıın dışına çıkmayız. Milletimizin değerlerini ve şehitlerimizin aziz hatırasını çiğnemeyiz, çiğnetmeyiz. Ama mutlu sona uğramak için canla başla çalışmaya devam ederiz.