Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terör örgütüyle bağlantısı olan ve 'terör örgütü 'benim arka bahçemdir' diyen bir anlayışla AK Parti'nin bir araya gelmesi asla mümkün olamaz. Ona yandaş olacak, destek verecek hiç bir hareketle asla. Ancak (Bulgaristan'daki) Hak ve Özgürlükler Hareketinin gelmiş olduğu bir çizgiye gelmiş bir partiyle de Bizim koalisyon yapmamızdan daha tabii bir bir şey...'' dedi. Uğur Dündar'ın CNN Türk Televizyonundaki ''Seçim Arenası'' programında soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, seçimlerden koalisyonun çıkması durumunda ''DTP ile koalisyon yapar mısınız?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Bir televizyondaki soru bana şu şekilde soruldu; 'Bulgaristan'da biliyorsunuz Hak ve Özgürlükler Hareketi var. Bu Hak ve Özgürlükler Hareketi orada bir koalisyon. Buna benzer, olarak' dediler; 'Türkiye'deki partilerle koalisyon yapar mısınız, işte örneğin şu anda bağımsızlar var, bunlarla koalisyona girer misiniz?' Benim söylediğim şu olmuştur; Bulgaristan'daki Hareket bir koalisyon ortağı olmamıştır, hareket koalisyonu kurmuştur. Hak ve Özgürlükler Hareketi bir defa terörle hiçbir zaman iç içe olmamıştır, bir etnik mücadeleyi sürdüren bir hareket de değildir. Çok akıllı ve demokratik ilkeler her neyse, daha ileri bir demokrasi neyi gerektiriyorsa Hak ve Özgürlükler Hareketi bunu aynıyla sürdürmektedir. Benim kendileriyle çok sıkı ilişkilerim var ve hala sürüyor ve kendileriyle iftihar ediyorum. Türkiye'deki olaya gelince; Biz bir defa 'şu anda konuşmanın çok erken olduğunu' söylüyoruz. Bir defa şunu çok açık net söyleyeyim; Terör örgütüyle bağlantısı olan ve terör örgütü 'benim arka bahçemdir' diyen bir anlayışla AK Parti'nin bir araya gelmesi asla mümkün olamaz. Ancak Hak ve Özgürlükler Hareketinin gelmiş olduğu bir çizgiye gelmiş bir partiyle de bizim koalisyon yapmamızdan daha tabii bir bir şey...'' Dündar'ın, ''Yani; 'terör örgütüyle bağlantılarını kessinler tamamen, Türkiye'nin Anayasası doğrultusunda, demokratikleşme noktasında siyasi mücadelesini versinler, onlarla konuşuruz' diyorsunuz?'' şeklindeki sözleri üzerine Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bir örnek daha verdim hatırlarsanız; 1974, o yıllarda, yıllar yılı MHP ile CHP'nin bir araya gelmesi mümkün müydü? Veya MSP nasıl olur da CHP ile bir araya gelebilir. Oradan yüklenenler, daha sonra kalkmışlardır Milliyetçi Cephe Hükümetlerini kurmuşlardır. Bunu konuşanlar yarın göreceksiniz, çok daha ileri noktalara gidecektir hiç endişe etmeyin.'' Erdoğan, ''Bölücü örgütle bağlantıları olduğu sürece biz AK Parti olarak DTP ile asla koalisyon olmayız mı diyorsunuz'' sorusu üzerine, de ''Ona yandaş olacak, destek verecek hiç bir hareketle asla'' dedi. TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELEBAŞILARI Başbakan Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'nın yakalanıp yurda getirilmesinden sonraki seçimden DSP'nin birinci parti çıktığı hatırlatılarak, yöneltilen ''şimdi bu seçimler öncesinde de Türkiye acaba Kuzey Irak'ta üstelenen ve öteden beri Türkiye'nin, Amerika ve Irak'tan teslimlerini istediği PKK'nın elebaşılarının yurda getirilmesi mümkün olabilecek mi?'' sorusuna, ''Bununla ilgili mücadelemiz uzun zamandır sürüyor. Bu seçim arefesinde olur mu olmaz mı, böyle bir şey gerçekleşir mi gerçekleşmez mi? Bilemiyorum'' diyerek karşılık verdi. ''Böyle spekülasyonlar var'' hatırlatılması üzerine Erdoğan, ''Bu tür spekülasyon da duyuyoruz, fakat böyle bir şey de gerçekleştiğinde, tabii kalkıp da 'bunu bir gün sonraya, iki gün sonraya atalım', böyle bir şey denmez, böyle bir şey gerçekleştiği anda gereği yapılır'' diye konuştu. PKK ortak sorunumuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörün ''sadece kendi partisinin değil, tüm partilerin, medyanın, tüm sivil toplum örgütlerinin sorunu'' olduğunu söyledi. Uğur Dündar'ın CNN Türk Televizyonundaki ''Seçim Arenası'' programında soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ''şehit cenazelerinin her gün televizyon ekranlarında yer almasının partisinin oy oranını nasıl etkileyeceği'' yönündeki soruya, ''Terör sadece benim partimin sorunu değil. Tüm partilerin, medyanın, tüm sivil toplum örgütlerin sorunu'' yanıtını verdi. ''Burada ülke olarak büyük bir sorumluluğun içine girmemiz lazım'' diyen Erdoğan, ''Yazılı ve görsel medyanın bu kadar abartılı olarak vermesinin ülkemize bir kazandırdığı var mıdır? Tam aksine, ne yapıyor, yürekleri daha fazla dağlıyor'' şeklinde konuştu. ''Medyanın şehit cenazelerini göstermesine özel anlam bir anlam mı yüklüyorsunuz?'' sorusunu Erdoğan şöyle yanıtladı: ''İster istemez yüklemek durumunda kalıyorum. Çünkü bunun bir çoğu, maalesef ideolojik, bir çoğu 'biz bu iktidarı nasıl zayıf düşürürüz' onun için yapıyor. Sanki bu iktidarın sadece sorumluluğunda olan bir şey. Öyle bir şey yok. Hepimizin ortak sorumluluğunda. Buna karşı milletçe ortak mücadele vermemiz lazım.'' Erdoğan, ABD, İngiltere ve İspanya'nın bile terörle mücadelede sıkıntılar yaşadığını dile getirerek, ''Hepsi dünyaya bu konuda, 'Uluslararası ortak mücadele oluşturmamız lazım' diyor. Aynı şeyi onlara da söylüyoruz. Türkiye'nin de verdiği bu mücadeleyi uluslararası olarak olarak yapmak durumundayız'' dedi. Türkiye'deki terörün sadece Irak'tan kaynaklanmadığını, başka yerlerden de destek bulduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Avrupa ülkelerinde, Avrupa dışındaki ülkelerden de teröre destek olduğunu'' söyledi. Erdoğan, ''Size karşı olduğunda hepiniz 'Yandım' diyorsunuz, ama Türkiye'ye karşı olduğunda sessiz kalıyorsunuz, olmaz böyle şey. Biz diplomatik yollardan bunlara görüşüyoruz. Buralardan netice almaya da çalışıyoruz'' diye konuştu. KURUMLAR ARASI ÇATIŞMA İDDİALARI Başbakan Erdoğan, Türkiye'de kurumlar arasında gerginlik, çatışma olduğuna dair iddialar bulunduğu anımsatılarak, Hükümet'le Genelkurmay Başkanlığı arasında bir siyasi duruş farklılığı bulunduğu izlenimi yaratıldığının ifade edilmesi üzerine, ''Devletin kurumlarıyla devleti yöneten bir erkin çatışması düşünülebilir mi?'' dedi. Anayasa ve yasalarda ''ne amir'' ise bunu yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Farklı düşünebiliriz o ayrı mesele. Ama ben bir yürütme organın başı olarak, benden önce gelen yürütme organı nasıl hareket etmişse aynı şekilde hareket ettiğim halde, bunun karşılığını bu kurumlardan aynı şekilde bulamazsam, bunun bedelini kim öder? Ülke öder. Bu bizi üzüyor'' diye konuştu. EKONOMİK GÖSTERGELER Başbakan Erdoğan, ''13 milyondan fazla insanın günde 2 dolarla geçinmeye çalıştığının'' belirtilmesi üzerine, ''Bizim aldığımız tablo çok daha felaketti. 13 milyon dediğiniz rakam, 19 milyondu'' dedi. Yoksullarla geliri yüksek kesim arasındaki açığın kendi dönemlerinde daraldığını belirten Erdoğan, her geçen gün daha iyiye doğru gidildiğini söyledi. Erdoğan, bir başka soru üzerine, ülkenin birleşik faizde üç haneli rakamları gördüğünü de ifade etti. ABD KAYNAKLI SENARYOLAR Başbakan Erdoğan, son günlerde basında yer alan ABD kaynaklı senaryolar hatırlatılarak yöneltilen, ''bu senaryolar kapsamında ani bir sıcak para çıkışına karşı, yani kriz yaratmak isteyenlerin çabasına karşı, bir acil eylem planı var mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Türkiye her türlü olasılığa karşı hazır. Nasıl hazırız, bu işte biraz hazineniz güçlü olacak, merkez bankanız güçlü olacak. Daha önce niye Türkiye allak bullak oldu krizlerde? O zaman Merkez Bankası felaketti. Biz devraldığımızda 26 dolar rezerv ile aldık. Ama şu anda 66 milyar dolar Merkez Bankasının döviz rezervi var. Biz hep bu sıkıntıları aşarak geldik.'' ''DERİN DEVLET'' ''Türkiye'de derin devlet var mı'' sorusunu ise Erdoğan, ''derin Türkiye vardır'' diye yanıtladı. Geçmişte de bunu ifade ettiğini anımsatan Erdoğan, ''Kurumların içinde maalesef kamu hukukunu ters yüz ederek, etrafından dolaşmak suretiyle, adım atanlar, çalışanlar var. Sıkıntı buradan geliyor'' diye konuştu. ''Derin Türkiye, sizin ve partinizin önünü kesmek için faaliyette mi'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Şüphesiz tabii. Onlar o faaliyetlerini sürdürecek. Biz de onları aşacağız, yıkacağız, kaldıracağız'' dedi. aa