Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin dünyadaki problemlerin merkezinde olduğunu belirterek: "ABD Dışişleri Bakanı ile görüştüğümde, 'Bak dedim, senin uğraştığın meseleler ne, benim uğraştığım meseleler ne. Sen bir süper güç olarak bunlarla uğraşıyorsun ama aynı meselelerle bende uğraşıyorum. Bunlarla uğraşan dünyada başka bir ülke var mı' dediğimde gerçekten hayretler içerisinde kaldı." dedi. Çeşitli açılış ve temel atma törenlerine katılmak üzere Bursa'ya gelen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, BUSİAD'ın düzenlediği Doğan Ersöz 2006 Başarı Ödülleri törenine katıldı. Törenin açılışında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı konusuna değindi. Cumhurbaşkanını bu meclisin seçeceğini söyleyen Gül: "TBMM bu halkın oylarıyla oluşmuştur. Siz kime inandıysanız onlara oy verdiniz ve bu meclis oluştu. Daha önce bu kararlar nasıl verildiyse, meclis yine aynı şekilde kararını verecektir. Ama unutmayın ki daha önce bu tür konular konuşulduğunda Türkiye'nin altı üstüne gelirdi. Şimdi nasıl olduğunu şirketlerinize bakarak görün. Şimdi herkes o kadar güveniyor ki. Eskiden bu tartışmalar olurken herkes yurtdışına kaçıyordu. Bunlar tartışılıp bitecek. Bu ülkenin geleceğine olan güveni gösteriyor. Gelin hepimiz bu ülkenin geleceğine güvenelim." dedi. Ödül töreninin ardından partisinin il yönetimi tarafından Çelik Palas Otel'de düzenlenen toplantıya katılan Bakan Gül, Türkiye'nin konumu itibariyle dünyadaki sorunların hemen hepsiyle ilgilenmek zorunda kaldığını söyledi. Gül konuşmasına şöyle devam etti: "Dünyaya baktığımızda en sıcak olayların en büyük çatışmaların çevremizde cereyan etiğini görüyoruz. Ortadoğu'da kangren olan İsrail Filistin sorunu, son 5 senedir yaşadığımız Irak gerçeği, İran'ın nükleer meseleleri, enerjini güvenli bir şekilde batıya transferi, Baklanlardaki meseleler, Doğu Akdeniz'in güvenliği, Kıbrıs meselesi, Lübnan meselesi, bütün bunlar dünyanın uğraştığı meseleler ve bunlar bizim etrafımıza serpilmiş vaziyette. Geçenlerde ABD Dışişleri Bakanı ile görüştüğümde: 'Bak dedim, senin uğraştığın meseleler ne, benim uğraştığım meseleler ne. Sen bir süper güç olarak bunlarla uğraşıyorsun ama aynı meselelerle bende uğraşıyorum. Bunlarla uğraşan dünyada başka bir ülke var mı' dediğimde gerçekten hayretler içerisinde kaldı. Avrupa'dan bir ülkenin dışişleri bakanı ile konuşurken bana, 'Sen nelerle uğraşıyorsun' dediğinde ona biraz önceki meseleleri saydım. Bana aynen şunu söyledi, "Yav siz Amerika mısınız ki bunlarla uğraşıyorsunuz. Bunlar Amerika'nın ajandasında olan meseleler.' Biz Amerika değiliz ama bölgenin güçlü bir ülkesi olarak bu meselelerle uğraşıyoruz. Bunlarda bizim sıkıntılarımız ama bunlar kimi zamanda çok önemli avantaj olabiliyor bizim için. Bu bölgede herkes Türkiye'ye inanılmaz bir pozitif bakıyor. Irakta yaşayanlar, İran'dakiler, Afganistan'da, Suriye'de, Beyrut'ta, Balkanlar'da yaşayan insanlar. Tüm bunlar Türkiye'yi çok yakından takip ediyorlar ve bunların kafasında Türkiye ikinci bir ev olarak yer alıyor. Bu ülkelerde geleceğini güvenli göremeyenler Türkiye'yi bir ikinci ev yapmak istiyor kendine."