28 Şubat sürecinde Milletvekili Merve Kavakçı'nın meclise başörtüsüyle gelmesiyle birlikte yaşanan sıkıntılı süreç 31 Ekim'de AK Partili 4 milletvekilinin başörtülü şekilde Meclise gelmeleriyle sona erdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin Bugün gazetesine verdiği röportajda bu durumdan bahsederken ''onur duyuyorum" dedi ve bir de itirafta bulundu. Şahin, kendisinin de 2005 yılında hacdan döndüğünde örtünmeyi düşündüğünü ancak korktuğunu açıkladı.
İŞTE ŞAHİN'İN O AÇIKLAMALARI:
*Meclis'te başörtülü milletvekilleri Genel Kurul'a girdikleri gün oradaydınız, neler hissettiniz?
Milletin Meclisi'nin milleti temsil etmesi çok önemliydi. Kurucu Meclis fotoğrafına bakıldığı zaman orada milleti temsil eden bir yapı görülüyor ama daha sonra darbeci zihniyetin, vesayetçi rejimin bizlere bıraktığı yasakçı mirastan dolayı, milletin kendisi Meclis'te yıllarca temsil edilemedi.
Arkadaşlarımızın Genel Kurul'da yerlerini almalarıyla artık Parlamento milletteki bütün kesimleri temsil etme gücüne ulaşmış oldu. Çok heyecan verici, buna tanıklık etmekten büyük bir memnuniyet ve onur duyuyorum.
MAHALLE BASKISI OLMAZ
*AK Parti'de başı örtülü olmayan kadınlar üzerinde bu süreç bir mahalle baskısı oluşturur mu?
Hayır, biz başından beri başı açık olan kadının da başı kapalı olan kadının da beraber mücadelesini verdik. Baştan düğmeyi doğru şekilde iliklediğimiz için ne başı açık olan, açık olduğu için ne de başı kapalı, kapalı olduğu için kendisini rahatsız hisseder. Tam tersine, bizim partimizde başı açık olan başı kapalının, başı kapalı olan başı açık olanın hakkını korur. İkisi de insan hakkı mücadelesi verir. Ben 10 yıldır AK Parti'deyim, şu an kabinedeyim, başım açık olduğu için hiçbir zaman bir rahatsızlık duymadım. Bu taban, bu genel merkez, bu lider beni bu makamlara getirdi. Partide bir mahalle baskısı olacağı yönündeki iddialar, yeni bir korku siyasetinin parçası.
BEN DE DÜŞÜNMÜŞTÜM
*Siz başörtüsü takmayı düşünüyor musunuz?
Hacdan geldiğim sırada düşünmüştüm, hac psikolojisi insanı çok etkiliyor. 2005'te gitmiştim. O günün şartlarında biz bunları bırakın konuşmayı düşünmeye korkuyorduk. Bugün artık her şey normalleşiyor. Bugün böyleyim yarın ne olur şu anda bilemem. Ben kendimi ne zaman hazır hissedersem o zaman olur. Hiçbir zaman kendi üzerimde bir zaman kıstası koymadım.
*Siz de hac dönüşü başınızı örtmek mi istemiştiniz?
Arkadaşlarımın hissettiklerine benzer şeyler hissettim, onların psikolojisine benzer bir psikoloji içindeydim. Şekilcilikten tamamen çıkılması lazım. Burada, hiç kimsenin kimseye bir mahalle baskısı uygulamaması gerekiyor. Ne zaman açılacaksın, ne zaman kapanacaksın gibi soruların kadınları incittiğini ve ülkenin gündeminden çıkması gerektiğini düşünüyorum. Başörtülü bakan da olur
*Meclis'te başörtülü milletvekilinden sonra başörtülü bir bakanı kısa zamanda Türkiye görür mü?
Tabii ki olur, Parlamento'da kadın sayımız arttı. Başı açık veya kapalı mı diye değil, liyakatına bakmak gerekiyor. Bizim medeniyetimiz, tarihimiz ehliyet ve liyakat üzerinde yükselmiş. "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" diyen bir anlayıştan geliyorum. Kim kendisini daha iyi yetiştirmişse onun makam alacağı bir sürece giriyoruz. Doğrusu da bu. Ehliyetin, liyakatın öne çıktığı bir döneme giriyoruz. Pantolonla ilgili değişimi gerçekleştirmemiz lazım
*Meclis Genel Kurulu'na kadın milletvekillerinin pantolonla girmesi talepleri var. İçtüzük değişimi gerekiyor, bunun için de bütün partilerin bu konuda olumlu görüşü var. Bence pantolonla gelmek isteyen arkadaşların bu en doğal hakkı. Bütün yasakları kaldırma iddiasındaysak, bir an önce içtüzük değişimini gerçekleştirmemiz gerekir.