Ergün, bu kapsamlı organizasyonu 80 yıl boyunca her yıl üstüne bir şeyler ekleyerek gerçekleştirmenin önemli bir başarı olduğunu vurguladı.
Bakan Ergün, düzenlediği basın toplantısında bugün kapılarını 80. defa açacak olan
İEF hakkında bilgi verdi..
Basın toplantısına İEF'nin partner
ülkesi Avusturya'nın Federal
Ekonomi Aile ve Gençlik Bakanı Reinhold Mitterlehner,
İzmir Valisi Cahit
Kıraç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu da katıldı.
İEF'nin 2. Dünya Savaşı'nın bütün hararetiyle devam ettiği yıllarda bile düzenlendiğini hatırlatan Ergün, cephelerde çarpışan ülkelerin fuarda biraraya geldiğini kaydetti. Ergün, "Bu örnek,
ekonomik ve ticari ilişkilerin, diplomatik ve siyasi ilişkileri aşan bir boyutu olduğuna da açıkça işaret etmektedir.
Bugün farklı coğrafyalarda rastladığımız istikrarsızlıkları bertaraf etmenin en önemli yollarından birisi, ülkeler arasında ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmektir." dedi.
Bütün dünyada işadamlarının adeta diplomatik elçi vazifesi gördüğünü belirten Ergün, siyasilerin masaya getirmekte zorlandığı konuların çözümünde, önemli rol üstlendiklerine dikkat çekti.
İEF'nin, sanayinin gelişimi ve
Türkiye'nin tanıtımı açısından önemli bir organizasyon olduğunu belirten Ergün, şöyle konuştu: "Sadece Türkiye değil, dünya ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Sadece Türkiye'nin katılımcı ülkelerle ticari ilişkilerini değil, aynı zamanda katılımcı ülkelerin birbirleriyle olan ekonomik ilişkilerini de olumlu yönde etkiliyor."
İKİLİ GÖRÜŞME İMKANI SUNUYOR
İEF'ye 250'si
yabancı toplam bin 83 firmanın katıldığını hatırlatan
Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanı, katılımcılara ikili görüşmeler yapma fırsatı sunduğunu söyledi.
Fuarın bu yılki temasının "
Çevre ve Çevre Teknolojileri" olmasının önemine dikkat çekerek, "Tüketiciler bilinçli hale geldikçe çevre dostu
ürünlerin değeri de artmaktadır.
Dünya ülkelerinin bu konuda geçmişte iyi bir sınav verdiğini söylemek mümkün değildir. Çevre duyarlılığının yasal mecburiyetlerin ötesine geçerek
rekabet gücünün önemli bir unsuru haline gelmiş olması, gelecek adına umutlarımızı arttırıyor.
Katılan firmalar arasında enerji,
bilişim, otomotiv,
gıda,
mobilya gibi sektörlere ait olanların yoğunluğu dikkat çekmektedir. İEF, alıcılarla satıcıların buluşmasını sağlayacağı gibi yeni teknolojilerin takip edilmesine de zemin hazırlamaktadır." şeklinde konuştu.
FUTBOLDA RAKİBİZ, FUARDA ONUR KONUĞU
Bakan
Nihat Ergün, geçen salı akşamı
futbol sahasında Türkiye'nin rakibi olan Avusturya'nın, 80 İEF'nin onur konuğu ülkesi olduğuna dikkat çekti. Bunun iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere önemli bir ivme kazandıracağına inandığını vurguladı.
EN ÇOK OTOMOBİL SATAN FİRMALAR YATIRIM YAPMIYOR
Bakan Ergün, Çinli bir otomotiv firmasının İzmir'de yatırım yapma girişimiyle ilgili soruya karşılık, bu alanda yatırım yapacak firmaların önünün açık olduğunu kaydetti.
Türkiye'ye en çok otomobil satan ilk üç sıradaki
markaların burada
üretimleri bulunmadığını belirten Ergün, "Örneğin Ford'u davet ettik. 'İthal otomobillerde bir numaralı
pazar sizde, otomobil üretimi yapın.' diye. İki numaralı pazar Wolksvagen.
Opel de ilk üçte yer alıyor. Davet ettik, gelmediler." dedi. Ergün, Türkiye 50 yıllık otomobil üretim teknolojisine sahip olmasına rağmen kendi marka ve modelini üretip pazara sunamadığına dikkat çekti.
Bakan Mitterlehner ise toplantıda Türkler'in
Avrupa Birliği (AB) ülkelerine girerken yaşadığı vize sıkıntısına çözüm bulunup bulunmayacağı yönündeki soruya, "Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ancak son sözü verecek taraf
Dışişleri Bakanlığı'dır." diye
cevap verdi.
Bakan Ergün ise aynı soruya verdiği cevapta, Türkiye'nin AB ile
Gümrük Birliği anlaşması olduğunu, malların serbestçe dolaştığını ancak insanların dolaşamadığını, bunun "mantıksal bir hata" olduğunu söyledi. Ergün, şunları kaydetti:
"Mallar serbest dolaşacak ama bu malı üreten adamlar dolaşamayacak. AB ülkelerinin, mantığa önem vermesi icap ediyor. Adamlar dolaşamazsa bu mallar nasıl serbest dolaşır? Avusturya'da veya Almanya'daki fuarlara ürün gönderiyoruz, bunların başında duracak, tanıtacak elemanları gönderemiyoruz.
Bunun mantıklı bir tarafı var mı? Makine satıyoruz, gönderiyoruz. Montajını yapacak elemanlar
makineyi kuracak, bakımını yapacak, arızasını giderecek fakat bu kişileri gönderemiyoruz. Böyle gelişir mi ticaret? Mallar İspanya'ya gidecek, TIR'lara yükledik.
Yunanistan diyor ki, 'Ben yılda 10 bin tane kamyonun geçişine izin veririm.' Biz 20 bin kamyon mal sattık.
Mallar serbest dolaşsın, kamyonlar serbest dolaşamasın, olur mu?
Gümrük Birliği anlaşmasının muhtevasına aykırı uygulamalar olduğunun görülmesi lazım."
TEŞVİK SİSTEMİ VE İZMİR'DEKİ TEKNOLOJİ BÖLGELERİ
Bakan Nihat Ergün, bir gazetecinin mevcut
teşvik sisteminin bazı iller arasında haksızlığa sebep olduğu eleştirilerini hatırlatıp değişiklik yapılıp yapılmayacağını sorması üzerine,
teşvik sisteminin bir gözden geçirme sürecinde olduğunu, yılbaşına kadar tamamlanacağını ve 2012 yılında yeni bir modelin gündeme geleceğini ifade etti.
İki yıldır uygulanan yeni teşvik sisteminde kalkınmışlık düzeyi ve
TÜİK çalışmalarına göre değişiklikler yapılabileceğini belirten Ergün, İzmir'de zirai teknolojiler konusunda ihtisas teknoparkı kurulması ve bilişim sektörünün gelişmesiyle ilgili çalışmalar yapıldığını, bunları desteklediklerini söyledi.