AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, ''Sayın Bahçeli'nin TBMM Genel Kurulunda sergilediği nezaket örneği ile yaptığı konuşmalar arasındaki ilişkiyi kurduğumuz zaman; ya Bahçeli'nin metni ilk defa orada okuduğunu ya da iki ruhlu, iki yüzlü olduğunu belirtmek istiyorum'' dedi. Elitaş, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, siyasi partilerin, tezkere görüşmelerinin ardından, yaklaşan 29 Mart 2009 seçimlerine endekslendiğini söyledi. Siyasi parti temsilcilerinin, siyasete yakışmayan tarzda ve şiddette açıklamalarda bulunmalarından üzüntü duyduklarını ifade eden Elitaş, AK Parti yetkililerinin ise diğer siyasi partilerle yaptıkları görüşmelerde üsluba dikkat ettiklerini kaydetti. Mustafa Elitaş, terör örgütünün Türkiye'de bir kaos yaratarak siyasi, sosyal ve ekonomik kriz getirmeyi amaçladığına dikkati çekerek, terör örgütünün, dünyanın en büyük ekonomisinde ortaya çıkan yangından faydalanmak istediğini ve bu çerçevede hain saldırılarını artırdığını bildirdi. Elitaş, muhalefet partilerinin bu hain saldırılara destek verircesine açıklamalar yaptıklarını ve ''terör örgütünün ekmeğine yağ sürercesine'' bir tavır sergilediklerini ifade etti. Dünyada çıkan mali yangından Türkiye'nin etkilenmemesi için, güçlü ve güven veren iktidarın çabaladığını dile getiren Elitaş, ''Deniz Baykal, dün; TBMM'nin, terör örgütüyle ilgili açıklayacağı ortak bildiriye iktidar partisinin imza atmadığını söyledi. Biz, o gün parti olarak hazırladığımız ortak metni grup başkanvekillerine gönderdik. Ancak, muhalefet partisi milletvekilleri, bu metni imzalamaktan imtina ettiler'' diye konuştu. -ÇANKAYA BELEDİYESİNDEKİ YOLSUZLUK İDDİASI- AK Parti'li Elitaş, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'a ait olduğu iddia edilen ses kaseti ile ilgili açıklamalarda da bulundu. Eryılmaz'ın, Çankaya Belediyesi meclis üyelerini 'yamyam'' diye nitelendirdiğini ve üyelerin yolsuzluk yaptığını ima ettiğini öne süren Elitaş, CHP'nin, ''gerekenler yapılacaktır'' açıklaması dışında, Çankaya Belediyesi ile ilgili yaptığı bir işlem olmadığını söyledi. Mustafa Elitaş, Deniz Baykal'ın, partisinin büyük kongresi öncesinde, kendilerinin de benimsediği, Mevlana'nın 'ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol'' sözünü duvarlara astırdığını hatırlattı. Baykal'a, ''Başkalarını karalamak yerine, kendi partisini hortumlatan bir partinin genel başkanı olarak, kendi partinizin belediye başkanı ile partinizi hortumlayanlar hakkında ne yaptınız? Onun için diyoruz ki; Sayın Baykal, ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun'' diye seslendi. 1998 ile 2006 yılları arasında yapılan incelemeler sonucunda, CHP'li yetkililerin, partilerini yaklaşık 1 milyon YTL ''hortumladıklarının'' anlaşıldığını iddia eden Elitaş, şunları söyledi: ''10 avroluk bir harcamanın önce sağ tarafına 1 ilave edilmiş ve 101 avro olarak partiden tahsil edilmiş. Sonra bu harcama, sol tarafına rakam ilave edilerek 110 avro olarak tahsil edilmiş. Aynı harcama bir süre sonra, 5 ilave edilerek 510 avro olarak tahsil edilmiş. Devletin partiye yaptığı yardımlara ve partililerin aidatlarına tenezzül eden bir zihniyete, Türkiye Cumhuriyeti'nin hazinesi teslim edildiğinde, ne tür yolsuzluklarla karşı karşıya kalınacağı, herhalde bütün vatandaşlarımızın takdirindedir. İnşallah, 29 Mart seçimlerinde neticeyi göreceklerdir.'' -BAHÇELİ'NİN SÖZLERİ- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dün grupta yaptığı konuşmada, AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün'ü ağır şekilde eleştirdiğini hatırlatan Elitaş, Bahçeli'nin, ''... ve bize göre böyle bir kirli zihniyet, en az PKK kadar bölücü, alçak ve ahlaksızdır'' sözünün, Türk milletinin milli iradesine ters düştüğünü söyledi. Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin coğrafyası üzerine bazılarının hesabı ve hevesi olabilir. Çeşitli internet sitelerinde, Türkiye'nin haritasının farklı bir şekilde yapıldığı ortaya çıkmıştır. Terör örgütünün yandaşları, kendi haritalarını yapmak için gayret ediyorlar ve yandaşlarına gelecekte böyle bir haritanın olacağını ifade etmeye çalışıyorlar. Bu harita, ilk defa Sayın Bahçeli tarafından kamuoyuna duyurulmaya çalışıldı. Bizim ifade etmeye çalıştığımız şu: Türkiye'de 81 vilayet var ve bu 81 vilayetde de siyaset yapmak mecburiyeti, bütün siyasi partilerin görevidir. Ulaşamadığınız yer sizin değildir. Bu sözde haritaları, hükümsüz hale getirebilmek için bütün siyasetçilerin, Türkiye'nin 81 vilayeti ve 923 ilçesinde ve her karış toprağında adım adım siyaset yapması gerekmektedir. Siz sadece doğduğunuz yerle Ankara arasında yaptığınız siyasetin, Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne hiç bir zaman fayda sağlamadığını, Niğde'de, Yozgat'ta, Kayseri'de partinizin ne kadar büyük zaaf içerisinde bulunduğu 22 Temmuz seçimlerinde görüldü.'' Bahçeli'nin yüzyüze görüşmelerde gösterdiği nezaketle grup toplantılarındaki konuşmaları arasında büyük farklılık olduğunu ifade eden Elitaş, ''Sayın Bahçeli'nin kamuoyunda, TBMM Genel Kurulunda sergilediği nezaket örneği ile yaptığı konuşmalar arasındaki ilişkiyi kurduğumuz zaman; ya Sayın Bahçeli'nin yazılan metni ilk defa orada okuduğunu ve altı çizilen bölümleri yüksek sesle ifade etmeye çalıştığını görüyoruz ya da Sayın Bahçeli'nin iki ruhlu, iki yüzlü olduğuna hükmetmekle karşı karşıya kaldığımızı belirtmek istiyorum'' dedi. Mustafa Elitaş, yerel seçimler yaklaşırken, terör, şehit ve kan üzerinden yapılan siyasetin fayda sağlamadığının görülmesi gerektiğini söyledi. Devlet Bahçeli'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mal varlıklarını ''dolar olarak tuttuğunu'' söylediğini kaydeden Elitaş, ''Bahçeli'nin, AK Parti hakkındaki kapatma davasında sabaha karşı uykulu bir halde verdiği beyanat vardı. Herhalde yine sabaha karşı uykulu bir vaziyette genel başkanımızın varlıklarını dolarda değerlendirdiğini ifade etmesi Bahçeli'nin içinde bulunduğu zor durumu gösteriyor'' diye konuştu. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, ''TBMM'de, görevinizden dolayı kaç kere mal bildirimde bulundunuz, niye bugüne kadar eşinizle ilgili mal bildiriminde bulunmakta geciktiniz?'' diye sordu. Elitaş, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın mal varlığını da gündeme getirdi. Mal Bildirimde Bulunması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunun 5. maddesinin açık olduğunu belirten Elitaş, yasada, ''bu kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin...'' denildiğini kaydetti. Mustafa Elitaş, şöyle konuştu: ''Yıllardır Sayın Baykal'a soruyoruz. Milletimizin bunu bilmeye hakkı olduğunu iddia ediyoruz. Siz, 1973'ten beri Parlamentoda görevlisiniz. Aynı kanunun 7. maddesinde mal varlıkları bildirimlerinin nasıl verileceği ve bildirimlerinin yenilenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen... Sayın Baykal'ın TBMM'de, görevinden dolayı kaç kere mal bildirimde bulunduğunu açıklamasını istiyoruz. Eşlerin de mal bildirimde bulunması zorunluluğuna rağmen, Sayın Baykal, zorlamalarla ancak 2008'de eşinin mal beyanını bildirdi. 1973'ten bu yana mal bildiriminde bulunmak zorunda olduğunu, uzun yıllardır siyasetin içinde bulunan ve siyasetten yasaklı olduğu dönemde hukukçuluk yaparak hayatını kazandığını iddia eden bir hukukçunun bu konuyu herkesten daha iyi bilmesi ve değerlendirmesi gerekir. Sayın Baykal'a soruyoruz? Niye bugüne kadar eşinizle ilgili mal bildiriminde bulunmakta geciktiniz?''