İşte partisinin ilk grup toplantısında konuşan
MHP lideri
Devlet Bahçeli'nin açıklaması:
"Hiçbir gerekçe, Meclis'in boykot edilmesine ve milletvekili
yeminine aykırı hareket edilmesine mazeret teşkil etmeyecektir. Bu haliyle başta
CHP olmak üzere, milletvekili yemini etmeyenlerin TBMM'nin saygınlığına fazlasıyla gölge düşürdüklerini bilmeleri lazımdır.
Madem ortada bir yanlış vardır, o halde bir başka yanlışla bunun giderileceğini düşünmek hezeyandır ve
Gazi Meclis'in taşıdığı yüksek erdeme hakarettir.
Üstelik CHP Genel Başkanı'nın, Meclis'i
protesto ederken; 'arkadaşlarımızı satmayız' sözleriyle bizi tariz yollu itham etmesi içine düştüğü ölçüsüzlüğün ve kafa karışıklığının bariz deşifresi olmuştur. Bize derme çatma siyasi delikanlılık gösterileri yapan Sayın Kılıçdaroğlu, önce aynaya bakmalı ve kimin arkadaşlarını satma ile ilgili engin tecrübeye sahip olduğunu orada görmelidir. Bizim boş laflara karnımız toktur.
MHP, 91 yıllık mazisinde böylesine bir boykotla karşılaşmayan kutlu Meclis'i, tartıştıracak ve itibarını zedeleyecek hiçbir niyetin ve eylemin içinde olamaz ve olmayacaktır. Ayrıca, Anamuhalefet Partisi tarafından yaşanılan
yemin krizinin uluslararası alana taşınması da son derece acı verici ve talihsiz olmuştur.
Bir yönüyle
ülkemizi uluslararası
sivil toplum kuruluşlarına ve organizasyonlarına şikayet eden
mektup, yeni CHP'nin ruh halini ve meselelere hangi zaviyeden baktığını da göstermiştir.
Ülke içi bir meselenin konuşulacağı ve tartışılacağı yer bellidir ve bunun da cumhuriyeti kurduğunu iddia eden parti tarafından anlaşılamaması büyük bir sorundur.
Başkent Ankara vizyonundan çıkarak, küresel çekim alanına kapılan CHP'nin, ülke içindeki siyasi ve hukuki meseleleri dünyaya afişe etmesi en az yemin krizi kadar ciddi ve önemli bir problemdir. Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin bu içler acısı hali, geleneği ve siyasi geçmişi bakımından kırılma ve sapmadır. Bu nedenle CHP, partimize laf yetiştireceğine kendisine bakmalı ve bize
akıl vermekten bir an önce vazgeçmelidir"