Gazetecilerin konuya ilişkin soruları üzerine Bahçeli, Baykal'ın istemesi halinde düşüncelerini karşılıklı paylaşabileceğini söyledi. Hiçbir kişi ve kurumla polemiğe girme arzusunda olmadıklarını belirten Bahçeli, polemik yaparak Türkiye'nin gündeminde yer almak gibi bir ihtiyaçta hissetmediklerini vurguladı. "Bazı gerçekleri tespit etmişsek, söyleme gereği hissettiğimiz anda da şartlar ne olursa olsun söyleyebilme cesaretine sahip bir siyasi anlayışa sahibiz" diyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Pusu, tuzak gibi kavramlar MHP'ye yakışmayan kavramlardır. Aciz, korkak insanların kalleşçe davranışlarının bir işaretidir. Böyle bir hareket MHP ile bağdaşmaz. Pusu kuracağımız yerde açıkça, yüz yüze görüşerek düşüncelerimizi birbirimize söyleyebilme cesaretine sahip olduğumuzu ifade ederek bunu yüz yüze bir cenk halinde de yapabiliriz. Cenk yapmak demek ille de vuruşmak anlamı taşımaz. Eğer gerekiyorsa sayın Deniz Baykal bey de kabul ettiği taktirde her konuda düşüncelerimizi karşı karşıya paylaşabiliriz." Sözde Ermeni soykırımına ilişkin başlatılan imza kampanyasını da değerlendiren Bahçeli, dünya'da sözde söykırım iddilarının gündemde tutulmaya çalışıldığını söyledi. Türkiye'yi yönetenler, aydınlar, sivil toplum kuruluşları, siyasi kurumların bir gönül birliği içinde böyle bir iddianın yersiz olduğu düşüncesiyle hep karşı durduklarını dile getiren Bahçeli, "Uzun yıllar bu böyle devam etmiştir. Anlamakta oldukça güçlük çektiğimiz sözde bazı aydınlarımız, sözde Ermeni soykırım iddiasına sanki bir cevap verilecekmiş gibi bir özür dileme kampanyası başlatmışlardır. Yazılı bir basın açıklamasıyla böyle bir kampanyanın yanlış olduğunu açıkladık. Türk milletinin işlediği bir suç yok ki özür dilensin. Kampanyadan vazgeçilmesinin yararlı olacağını ifade ettim. Toplumun her kesiminden buna karşı milli bir duruş sergilenmekte idi. Ülkemiz için sevindirici bir durumdur. Bu kampanyayı başlatan kişilerden samimiyetle ifade etmek istiyorum yapanlardan Türk milleti olarak utanmamız gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu. (CİHAN)