Milli Savunma ve İçişleri Bakanları tarafından 3 komutanın görevden uzaklaştırılmasını değerlendiren
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli şöyle konuştu:
"En son olarak, ilgili bakanların, görevleri başında bulunan üç
Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunu
açığa almasıyla yeni bir
tartışmanın fitili ateşlenmiştir.
Anlaşıldığı kadarıyla, Yüksek Askeri Şura'da
terfi ettirilmeyen bu kişilerin, daha sonra yargıdan lehlerinde olumlu karar çıkmasına ve terfi kararnamelerinin hazırlanmasına rağmen hükümetçe bu durum uygun görülmemiş ve idari
tedbir olarak açığa alma işlemi uygulanmıştır.
Meselenin bu aşamaya gelmesinde, kamuoyunca
Balyoz darbe planıyla ilgili hazırlanan iddianamede, söz konusu kişilerin bulunmasının belirleyici olduğu görülmektedir.
Şüphesiz kim demokrasinin varlığından rahatsız ve buna karşı duruyorsa; ek olarak mevcut hukuk düzenini yıkmak ve hükümeti devirmek için gayrimeşru faaliyetlerde bulunuyorsa bunlara tevessül edenlerin, cezaların şahsiliği prensibine sadık kalarak haklarında mutlaka hukuki işlemler yapılmalıdır.
Darbe niyetinde, düşüncesinde ve çalışmasında bulunanların yakasından yapışmak için kimsenin elini tutan yoktur ve bunun da gereği bir an önce yerine getirilmelidir.
Halen süren davaların da bir an önce sonuçlandırılması, mahkemelerin hızlı çalışması için icap eden tedbirlerin ivedilikle alınması zorunluluk arz etmektedir.
Bunlar hepimizin üzerinde mutabık olduğu ve asla tartışma kabul etmeyeceğimiz prensip, yöntem ve kurallardır. Ne var ki yargının hakkını teslim ettiği ve terfilerinde bir engel görmediği kişileri de
mağdur etmek doğru ve insaflı bir tutum olmayacaktır.
Ne yazık ki uzun bir süredir Türk Silahlı Kuvvetleri'ni sindirme ve hırpalama sürecinin işlediği ortadadır.
Sahip oldukları vatan sevgisi ve millet aşkıyla, bölücü hainlerle mücadele eden, birliğimiz ve bütünlüğümüz için gece-gündüz çaba gösteren ve görevini yaparken birçok şehit veren ordumuzun, mütecaviz girişimlerle etkisiz ve aciz bir pozisyona sürüklemesinin hesabını bu iktidardan sormaya kararlıyız ve ihanete kol kanat gerip, Mehmetçiği darbeciymiş gibi gösterenlere mutlaka şamarı indireceğiz.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletimiz nezdinde zor duruma düşürülmesine, fesadın ve fitnenin AKP ikmalli taarruzuyla sırtının yere getirilmesi için pusuda bekleyenlere asla izin ve fırsat vermeyeceğiz.
Ayrıca bizim açımızdan çok ciddi bir çelişki de ortada durmaktadır ve Adalet ve Kalkınma Partisi nedense bunu hiç hatırına ve gündemine getirmemektedir.
Eğer hükümeti yıkmayı düşünen şüpheliler ve bu sebeple de
darbe planları yaptığı iddia edilenler varsa ve bunlarla ilgili haklı olarak lazım gelen tedbirler alınıyorsa; o zaman Türk devletini yıkmayı ve milletimizi bölmeyi amaçlayan alçaklarla nasıl olur da pazarlığa cüret edilir?
Bir tarafta hükümetin varlığının korunmasına yönelik haklı gayret ve titizlik gösterilirken, öbür tarafta milletimizin birliğinin v
e devletimizin bütünlüğünün hiç dikkate alınmamasının kabul edilebilir hiçbir makul ve geçerli mazereti bulunmamaktadır.
Madem
Başbakan Erdoğan darbe girişimlerine karşı bu kadar hassas ve tepkilidir, o halde Türk milletine ve devletine yönelik saldırıları nasıl ve hangi bağlamda ele almaktadır?
Bu çürümüş zihniyetin sorularımıza vereceği cevabı elbette tahmin ediyoruz, ancak darbe girişimleri bahanesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin tümünün zan ve itham altında bulunmasına şiddetle karşı durduğumuzu da bilmelerinde fayda görüyoruz.
Kim darbe oluşumlarının içindeyse, bu ilişki ağında yer almışsa, suçu şahsidir ve gecikmeksizin hakkındaki
yaptırımlar yerine getirilmelidir.
Ancak, bölücülerle sarmaş dolaş olan AKP zihniyetinin, el altından Türk Silahlı Kuvvetlerini
taciz etmesine, yıpratmasına ve gayri meşru örgütlenmelerin merkeziymiş gibi sunmasına asla müsamaha göstermeyeceğimizi ve sonuna kadar da bununla mücadele edeceğimizi Manavgat'tan muhataplarına bildirmek istiyorum.