Bağış,
Türkiye'nin
Avrupa Ekonomik Topluluğu'na
ortaklık başvurusunun 52. yıl dönümü vesilesiyle bir
mesaj yayınladı.
Bağış yayınladığı mesajında, rahmetli
Menderes'in 52 yıl önce AB meşalesini yaktığını ve böylece cumhuriyetin kurucusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş
medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefinin somut çerçevesinin çizildiğine işaret etti.
Avrupa Birliği Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, 31 Temmuz 1959'da o zaman ki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'na yapılan başvurunun 52. yıl dönümü münasebetiyle yayınladığı mesajda, "Bu başvuru hiç şüphesiz
demokrasi tarihimizin de en önemli merhalelerinden, dönüm noktalarından biri oldu.
Zira o tarihten bu yana Türkiye'nin ileri demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafelerin en önemli itici gücü
AB süreci olmuş, bunun için Avrupa Birliği üyeliği hedefi Türkiye
Cumhuriyeti'nin bir devlet
politikası olarak yürütülmeye devam etmiştir." dedi.
Cumhuriyet tarihinde ilk Avrupa Birliği Bakanı olarak bu anlamlı günü idrak ediyor olmaktan gurur duyduğunu belirten Bağış, "Maalesef, 50 yıldır bu sürecin nihayetlendirilmemesi nedeniyle bunun buruk bir gurur olduğunu da ifade etmek durumundayım.
Geçmişte gerek Türkiye, gerekse AB tarafından kaynaklanan sebeplerle bu sürecin hiç de hak etmediği bir mecrada saplanıp kaldığı aşikardır." diye belirtti.
AK Parti olarak 9 yıldan bu yana, geçmişte Türkiye'den kaynaklanan bütün bu hataları telafi edip bunun üzerine koyarak
ülkenin ileri demokrasi yolculuğunu en gelişmiş standartlara ulaştırmanın gayreti içerisinde olduklarına dikkat çeken Bağış, şöyle devam etti:
"Nitekim Baş
bakanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, sadece kendi bölgesinde değil, hem demokrasi, hem güçlü
dış politika ve hem de istikrarlı
kalkınma hamleleri açısından bütün dünyada
model ülke olmayı başarmıştır.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden 17
Aralık 2004
Brüksel Zirvesi'nde müzakere tarihi alması da 3
Ekim 2005'te
katılım müzakerelerine başlaması da AK Parti iktidarına nasip olmuştur ve bugün de AB müktesebatına uyum çerçevesinde en kararlı reform adımları AK Parti döneminde atılmaya devam etmektedir."
Yeni kurulan 61. Hükümet'te müstakil bir icracı
bakanlık olarak
Avrupa Birliği Bakanlığı'nın kurulduğuna dikkat çeken Bağış, "Buna ilaveten hükümetimiz tarafından bakanlığımızın başmüzakerecilik ve müzakere heyeti başkanlığı ile görevlendirilmesi AK Parti'nin Türkiye'yi AB standartlarında bir ülke haline getirme kararlılığının bir tezahürüdür.
Yeni dönemde, Sayın Başbakanımızın önderliğinde ve direktifleri doğrultusunda Avrupa Birliği Bakanlığı, tüm bakanlıklarımızla aynı uyum ve koordinasyon içerisinde çalışmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin güçlü bir demokrasi olma yolunda durmaksızın ilerlediğine vurgu yapan Bağış, "Türkiye köklü adımlar atmaya devam ediyor. Türkiye'de artık her kesim demokrasinin ve hukukun kendisine verdiği rol, tanımladığı görev çerçevesinde işini yapıyor.
Artık demokrasimiz vesayetçi ve statükocu anlayışın tortularından tamamen arınıp en ileri standartları yakalama noktasında çok büyük mesafeler kat etmiştir." açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE MESNETSİZ ENGELLER ÇIKARILIYOR
Türkiye güçlendikçe, özgürleştikçe, kalkındıkça Türkiye'nin
AB üyeliği önüne bir
takım mesnetsiz engeller çıkarılmaya da devam edildiğine işaret eden Bağış şöyle devam etti:
"Bir oldu bittiyle AB'ye üye yapılan
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin şımarık tavırları ve bunun arkasına sığınan bazı üye ülkelerin politikaları ilelebet bu şekilde devam edemez.
52 yıllık bir maziye sahip olan ilişkilerimiz hiçe sayılarak bu tavırlara
prim verilmeye devam edildiği takdirde Türkiye'nin buna kayıtsız kalmayacağının bilinmesi gerekir. Türkiye'nin alternatifleri her zaman vardır ve uygun gördüğü takdirde Türkiye bu alternatif planları uygulamaya koyacak iradeye sahiptir."
TÜRKİYE'SİZ AB EKONOMİK KRİZLERLE BOĞUŞMAYA DEVAM EDECEKTİR
Bakan Bağış, mesajında Avrupa'da yaşanan son gelişmelere de değinerek, "Türkiye'nin AB üyeliğinin kıtanın geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Türkiye'siz bir AB
ekonomik krizlerle boğuşmaya devam edecektir. Türkiye'siz bir AB, acı neticesini
Norveç saldırısıyla tecrübe ettiğimiz, aşırılıklarla, korkularla, ırkçı zihniyetle mücadelede yetersiz kalmaya mahkum olacaktır." dedi.
Tüm karamsar senaryolara rağmen bu büyük randevunun gerçekleşeceğine olan inancını yineleyen Bağış, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: "Bu vesileyle, başta rahmetli
Adnan Menderes ve arkadaşları olmak üzere 52 yıldır devam eden bu süreçte AB hedefimize
emek sarf etmiş, Türkiye'nin muasır medeniyet yolculuğuna inanmış herkesi minnet ve şükranla anıyorum."