Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu'nun 64. Toplantısında
komisyon üyelerinin sorularını yanıtlayan Bağış, komisyon üyesi Takis Hadjigeorgiou'nun, enerji faslının açılması için Türkiye'nin askerlerini Kıbrıs'tan çekmesini önerdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin askerlerini Ada'dan çekmesine siz engel oldunuz. Sizin
ülkenizde siyasiler,
Güney Kıbrıs'taki insanlara
Annan planına 'hayır' deyin şeklinde
baskı yaptılar. Onlar da bunun etkisi altında kalıp, Annan planını reddettikleri için Türkiye askerlerini adada tutmak durumunda kaldı. Adada askeri olan tek ülke biz değiliz, askeri olan çok ülke var. O askerler adada barışı sağladı. 1974'ten bu yana adada bir Türk ya da Rum'un burnu kanamadı,
ölüm olmadıysa adadaki askerlerimiz sayesindedir. Biz de askerlerimizin orada olmasından çok memnun değiliz, biz de askerlerimizin kendi ülkelerinde olmasını
tercih ederdik. Ama oradaki soydaşlarımızın güvenliğini de göz ardı edemeyiz. 'Bundan sonraki süreçte Türkiye ne yapacak?' diye soruyorsanız; Türkiye adada kapsamlı, BM parametrelerinde bir çözüm olacaksa üzerine düşeni yapar. Ama bunu yapan tek ülke Türkiye olmamalıdır. Adada askeri olan diğer ülkelerin ne yapacağını gözlemlememiz gerekir.''
Bağış, üye Algan Hacaloğlu'nun, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik sorusu üzerine, ''Biz, (Diğer partiler de samimiyse, sadece milletvekillerinin değil, Türkiye'deki bütün ayrıcalıklı dokunulmazlıklarını hep birlikte ele alalım) dedik. Biz göreve yıllarca milletvekillerinin oturduğu lojmanlara dokunarak başladık. Kendimiz özveride bulunarak işleme başladık. Bu konuda herhangi bir hassasiyetimiz yok'' dedi.
Başmüzakereci Bağış, bir başka soruyu ''Bugünkü 657 ile
grev, devletin iflası anlamına gelir'' diye yanıtladı.
''Türkiye'de özel yetkili mahkemeleri kapatmak gibi bir düşünceniz var mı?'' sorusu üzerine Bağış, ''Önce kapatılması gerekenin çeteler,
demokrasi düşmanları, milli
egemenliğin karşısında direnenler olduğunu düşünüyoruz. Önce onlara karşı mücadelemizi yapalım, sonra Türkiye'nin ihtiyaçları bu özel mahkemelerin kapatılmasını gerektiriyorsa, onu değerlendiririz'' diye konuştu.
-''SİZ DE GELİN MADLENER...''-
Bağış, üye Barry Madlener'in ''Bugün Hollanda'da
referandum yapılsa Türkiye'nin AB üyeliğine yüzde 80 hayır çıkardı'' dediğini anımsatarak, ''Sayın Madlener aramızda mı?'' diye sordu.
Madlener'in salonda bulunmaması üzerine Bağış, ''O soruların yanıtını dinlemeden gidecek kadar siyasi saygısı olan bir kişi... Ben o sorunun yanıtını merak edenlere söyleyeyim. Irkçılık çok tehlikeli bir hastalıktır.
Avrupa bu hastalıktan çok çekti. Hala kurtulamayanlar olduğunu görüyoruz Avrupa'da.. İşte AB bunun için çok önemli. Avrupa'da ırkçılığın yeniden hortlamaması için AB'yi çok önemsiyorum ve ülkemizin üye olması için bu kadar cansiparane çalışıyorum. AB insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesidir. AB üyesi ülkeler tarihleri boyunca birbirleriyle savaşan, ama bir daha savaşmamak için birlik kurmaya karar veren ülkelerdir. Madlener, 9 Haziranda ülkesinde bir
seçime gidecek. Seçim öncesinde buraya gelip provokatif sorularda şov yapacağını zannediyor. Ama bizim kültürümüzde sufilik vardır,
Mevlana öğretileri, 'gel, kim olursan ol, yine gel' anlayışı vardır. Siz de gelin Madlener, biz sizi de
tedavi ederiz inşallah'' şeklinde konuştu.
Bağış, Madlener ile ilgili bir soru üzerine, şöyle dedi:
''Kendisi, ülkesinin siyasilerinden biri olan partisinin genel başkanı Wilders'in Türkiye'ye gelirse mecliste kabul edilmeyeceğini söyledi. Ben de sayın Wilders'e konuşmayacağımı söyledim. Geçen Türkiye'ye geldiğinizde bu soruyu sormuştunuz, o zaman da söylemiştim. Onun ülkemiz, inançlarımız, insanlarımız hakkında kendinde
hakaret etme yetkisini görebilmesine saygı duyuyorsunuz da benim onunla görüşmeme hakkıma neden saygı duymuyorsunuz? O
ifade özgürlüğü kapsamında birtakım zırvaları dile getirirken benim de onunla görüşmeme hakkımı kullanmamdan daha
doğal ne olabilir?''
Bir başka soru üzerine,
Kuzey Kıbrıs'taki seçimleri
yasa dışı olarak adlandırmanın demokrasiye saygısızlık olduğunu belirten Bağış, ''
KKTC, adada zor koşullara rağmen demokratik standartlarını ortaya koyan bir devlet yapısına sahiptir'' dedi.
-''ACABA AVRUPA TÜRKİYE'SİZ NE YAPABİLECEK?''-
Bağış, Türkiye'nin hala AB'yi önemsediği için bu toplantının İstanbul'da yapıldığını ifade ederek, ''Türkiye, AB'ye eşit koşullarda üyelik konusunda hemfikirdir. Diğer ülkeler hangi koşullardan, hangi şartlardan geçtiyse onlardan geçme konusunda hiçbir hassasiyet, sorun, endişe, şüphe duymamaktadır. Ama diğer ülkelerin önlerine konulmayan sorunların önümüze konulmasını da kabul edemeyiz'' dedi.
Komisyon üyesi Geoffrey Van Orden'in de dediği gibi Türkiye'ye verilen sözlerin de tutulmadığını vurgulayan Bağış, 24
Nisan 2004 tarihli AB üyesi ülkelerin oy birliğiyle aldığı konsey kararının hala uygulanmasını beklediklerini söyledi.
''Türkiye'nin müzakere fasıllarında yaşadıklarını, hiçbir üye ülke müzakere döneminde yaşamadı'' diyen Bağış, müzakerelere başlayıp da bitiremeyen ülke de bulunmadığını, eninde sonunda bütün engellerin ortadan kalkacağını kaydetti.
Bağış,
vize kolaylığı gibi beklentileri olmadığını ifade ederek, ''Türkiye, Sırbistan'da olduğu gibi AB ile vizeleri kaldırma konusunda kararlıdır. Bu konuda üzerine düşeni yapma konusunda da kararlıdır. AB'den de bu konuda beklentilerini çok net şekilde vurgulama konusunda da kararlıdır'' diye konuştu.
Türkiye'nin son 8 yılda 22 ülkeyle vizeleri kaldırma kararı aldığını anımsatan Bağış, ''51 yıldır bu kadar yoğun ilişki içinde olduğumuz AB ile 64 kez KPK toplantısı yaptığımız ortamda hala
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB üyesi konsolosluklarının veya büyükelçiliklerinin önünde beklemesi kabul edilemez bir gerçektir. Buna da son vermenin vakti gelmiştir. Bu konuda da katkılarını bekliyorum'' dedi.
Bağış, konuşmasını bir soru ile sonladırmak istediğini belirterek, karma parlamento üyelerine ''Türkiye'nin AB'ye getireceği götüreceği tartışılıyor. Ama sizlerin bunu düşünmeye başlaması gerekiyor; acaba Avrupa Türkiye'siz ne yapabilecek? Bu sorunun da tartışılmasının vaktinin geldiğine inanıyorum'' diye konuştu.