Haberin özeti şöyle:
Türkiye’nin BM nezdindeki büyükelçisi Baki İlkin, bu hafta BM Genel Sekreteri Ban-Ki-Moon’la görüşecek ve
Ankara’nın
Kuzey Irak’tan kaynaklanan
PKK terörü için hassasiyetini dile getiren yazılı bir
belge verecek.
Belgede, BM
Güvenlik Konseyi’nin bazı kararlarıyla BM Anlaşması’nın 51. maddesi hatırlatılacak. Bu madde, silahlı saldırıya uğrayacak BM üyesi ülkelerin
savunma hakkının meşru olduğunu
kayıt altına alıyor. Yani, denecek ki, ‘meşru müdafaa hakkımızı kullanabiliriz...’
Ancak, burada kritik soru şu: Türkiye, hangi şartları, ‘silahlı saldırı’ olarak görüp ‘meşru müdafaa hakkı’nın doğduğunu düşünüyor? Mesela;
Sınırdaki
terörist sızmalar, Irak’ın Türkiye’ye silahlı saldırısı olarak algılanır mı?
Diplomasi muhabirimiz Zeynep
Tuğrul, projeyi yürüten Baki İlkin’e
New York’ta ulaştı. Doğruladı ama ‘Çalışmalar gizlidir’ demekle yetindi.
Aklıma,
Anayasa’nın 92. maddesinin ikinci fıkrası takıldı: ‘
TBMM, tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.’
Fotoğrafın bütününe yeniden göz atalım şimdi:
Meclis tatilde, terör tırmanıyor, TSK sınırda faaliyetlerini yoğunlaştırdı, New York’ta meşru müdafaa hakkımızı arıyoruz, Anayasa’nın 92. maddesi beklemede.
Yani; Türkiye, 22 Temmuz’da sandığa koşarken bir anda kendisini Irak’ın içinde bulabilir. Hem de meclis kararına gerek kalmadan Cumhurbaşkanı onayıyla.
Tavsiyem şudur; artık
iktidar partisi,
sınır ötesi operasyon konusunda inisiyatifi ele almalıdır. Aksi halde,
seçim tarihinin bile ötelenmesine yol açacak siyasi tuzaklarla karşılaşabilir.
AK Parti merkeze taşındı
AK Parti yönetimi, 156 milletvekilini liste dışında bıraktı. Seçilemeyecek sıradaki milletvekilleri ve
aday olmayanları da eklerseniz, meclis grubunun yaklaşık yarısı değişiyor demektir. Bu tercihin, basit bir vitrin yenilemesi olarak görülmesi yanlıştır. Bu değişiklik, ağırlıklı olarak çevrede konuşlanan AK Parti’nin merkeze yerleşme hareketidir.
Bir nevi AK Parti’de ‘taban kayması’ yaşanmıştır. Çekirdek yapıya göre değil merkez yapıya göre listeler şekillendirilmiştir.
Listelerde ayrıca, yeni konuşlanma kodlarının yanı sıra uyumlu bir ekibin kurulması ihtiyacı da göz önüne alınmıştır. Kuşkusuz, her değişim gibi AK Parti’nin yaşadığı bu evre de ‘sancılı’ geçecektir.
Önce altını sonra üstünü çizdi
Süleyman
Demirel, DP projesinin mimarlarındandı. Sonra ne olduysa
CHP’ye yöneldi. Mühendisin bu siyasi atraksiyonu, kulislerde yeni fıkralara yol açtı.
Bir gün Demirel, Ağar’ı yanına çağırmış: ‘Şu
Erkan’ı (
Mumcu) ikna edip yanına al, partinin ismini de değiştirin,
Demokrat Parti’yi kurun. Aha, altını çiziyorum, tek başına iktidara gelirsiniz.’
Baba nasihatini eksiksiz uygulayan Ağar, iktidar
hesapları yaparken televizyonda Demirel-
Baykal görüşmesini izlemiş. Morali bozulmuş, soluğu Demirel’in yanında almış: ‘Baykal da nereden çıktı?
Hani DP’yi destekliyordunuz?’ Demirel pişkin: ‘Kesin bir söz verdim mi?’ Ağar ısrar etmiş: ‘Hem de altını çizerek söylediniz.’
Demirel, bir sağa bir sola yayılmış, sonra dudaklarını büzerek tartışmaya noktayı koymuş: ‘Demek DP’nin altını çizmiştim. İyi o zaman şimdi de üstünü çiziyorum.’
Baba Sol’un son anketi
Demirel de Baykal da yalanlasa, Cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmesi sözkonusu olursa, Demirel’in CHP desteğiyle sahaya
inme ihtimali yüksek. Son dönemde iki karargaha sıkça girip çıkan bir analist, şu yorumu yaptı: ‘İkinci tura biri AK Partili, diğeri solcu Cumhurbaşkanı adayları kalırsa, AK Partili aday kesin kazanır. Solun adayı Demirel olursa, durum değişir.’
Evdeki hesap bu... Çarşıya uyar mı, göreceğiz.
Süleyman Demirel’i Baykal’a yanaştıran tek sebep, kuşku yok ki
Çankaya hesabı değil. DP projesinin toplumda beklenen sinerjiyi yaratamaması da önemli bir etken.
Hem Demirel hem Deniz Baykal’ın masasında bulunan son anket sonuçları şöyle:
AK Parti:% 35, CHP: % 26, MHP: % 12, DP%7, GP:%4.
Bu anket, üçlü meclis yapısı öngörüyor. DP ise baraja bir hayli uzak. Üstelik parçalanmadan.
Mühendis Baba’nın DP projesi tutmadı, bakalım CHP üzerinden Çankaya hesabı tutacak mı?
Şamil
Tayyar/
Star