Bakan Yazıcı 1 Ekim'de Meclis'e gelip gelmeyeceği tartışıman
BDP'lilere kritik mesajlar yolladı. Meclis'e gelmelerini ya da
istifa etmelerini istemelerini isteyen Yazıcı, aksi takdirde azil sürecinin başlayacağı uyarısında bulundu.
Bakan Yazıcı, 24. Ahilik Haftası kutlamaları töreninin yapıldığı
Niğde Ahi Stadı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını
yanıtladı.
BDP'LİLERİ UYARDI
Gazetecilerin ''BDP'lilere nasıl bir görev düşüyor'' şeklindeki soruları üzerine, BDP'den bazı milletvekillerine, kendilerine çok görev düştüğünü söylediğini ifade eden Yazıcı, Sorunların tartışılacağı, konuşulacağı ve müzakere edileceği yerin
TBMM olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
''Elbette ki TBMM'nin de bir işleyiş düzeni var. Üniter devlet yapımız önemlidir, bunları önemsiyoruz.
AK Parti olarak, tek devlet, tek millet, tek
bayrak, tek vatan vurgusunu kurulduğumuz günden bu yana bunu dillendiriyoruz.
Milletvekilleri yetkiyi milletten almıştır, milletvekilinin görev yapacağı alan da parlamentodur. Meclise gitmemesi demek, (ben görevi yapmıyorum) demektir. Bunun da muhatabı
halk, millet oluyor. Avukat müvekkil ilişkisinde olduğu gibi, vekaletten istifa edersin. İstifa etmezsen, görevi de yapmazsan millet azleder. İnşallah öyle bir noktaya gelmez. Ya vekalet görevini yapacaksın, ama istemiyorsan vekaletten istifa eder çekilirsin. Ama bunlar bizim tercihimiz değildir. Bizim tercihimiz, o arkadaşların 1 Ekim'de meclise gelip
yemin etmeleridir.''
TARAF'TAKİ SÖZLERİ İÇİN NE DEDİ?
Bakan Yazıcı, Ahilik Festivali devam ederken gazetecilerin "Silahların bırakılması durumunda
PKK ile müzakerelerin yeniden başlayacağını söylediğiniz belirtiyor. Tam olarak ne demek istediniz?" biçimindeki soruya yanıt verdi:
"Yani
Türkiye yıllardır terörle, teröristlerle mücadele ediyor ve özellikle
Silvan olayları bana göre bir kırılma noktası. Yani seçimlerden sonra halkımızın beklentisi çok üst düzeydeydi. Siyasal gündemde yeni anayasa var, yeni anayasadan halkımızın, herkesin beklentileri var, meclisin toplanmasıyla bu gündeme oturacak bir konu. Herkesin bu konuda özverili davranması gerekir, bir anayasanın yapımı noktasında hiç kimsenin koşullu olarak onu müzakere edeceği masanın etrafına gelmemesi icab eder."