Altındağ Belediyesince aslına uygun olarak
restore edilen ve müzeye dönüştürülen
Ulucanlar Cezaevi'ni ziyarete giden BDP heyeti ve İHD Başkanı
Öztürk Türkdoğan büyük bir şokla karşılaştı.
TELEFONLA TALEP REDDEDİLDİ
Ulucanlar Cezaevini gezmek üzere gelen BDP Muş
Milletvekili Sırrı Sakık, BDP Grup
Başkanvekili ve
Batman Milletvekili
Bengi Yıldız ile BDP
Diyarbakır Milletvekili
Akın Birdal, ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, belediye yetkililerince, müze binasına alınmadılar.
Bunun üzerine Sakık, Altındağ Belediyesi yetkililerini telefonla aradı ancak taleplerine olumlu
yanıt alamadı.
Sakık, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 3 yılının geçtiği Ulucanlar Cezaevinin müzeye dönüştürüldüğü haberleri üzerine geldiklerini, ancak içeri alınmamaları nedeniyle “şok yaşadıklarını” söyledi.
BDP Muş Milletvekili
Sırrı Sakık, 1994 yılında yapılan DEP operasyonuyla gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
"BURADA UNUTAMADIĞIM GÜNLER GEÇİRDİM"
Ulucanlar Cezaevinde birçok önemli ismin yattığını ve kendisinin de burada unutamadığı günler geçirdiğini ifade eden Sakık, cezaevini yeniden görmelerine onay verilmemesinden dolayı üzüntü duyduğunu belirtti.
Daha sonra, BDP'li milletvekilleri müze avlusunda, gazetecilerin sorularını yanıtladılar.
MGK BİLDİRİSİ
Bir gazetecinin, “Milli
Güvenlik Kurulunun dünkü bildirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Sakık, “Bu bildirilerin sorunu çözmediği görülmeli. Bu tür bildirilerin yayınlanması demokrasimiz açısından hoş değil” karşılığını verdi.
Bildiriyi, “ezberin tekrarı” olarak nitelendiren Sakık, şöyle devam etti:
“Tek vatan, tek
bayrak ve resmi dille ilgili kimsenin itirazı yoktur. Biz farklı bir dilimiz olduğunu hep söylüyoruz. Eğer bu
halk, ayrı devlet, ayrı bayrak istemiyorsa, talebi dil ile kültürse ve halen yönetenler, 'Bu dil ve kültür olmaz' diyorsa bu, şiddete davetiye çıkarmaktır. Gerçekten sorunları çözmezseniz, ret ve inkar politikalarınız devam ederse bu, şiddete davetiye çıkarmaktır.
Şiddet çözüm yolu olmamalıdır. Bu anlayış çözüme katkı sunmuyor.”
Birdal ise, “Bildiriyle, Cumhurbaşkanı'nın ziyareti gölgelenmiştir” diye konuştu.
Yıldız da aynı soruya, “MGK kararları
tavsiye niteliğindedir. Biz bu tavsiyeyi kabul etmiyoruz. Bizi kabul etmeyen MGK kararlarını biz kabul etmiyoruz” karşılığını verdi.
Bir başka gazetecinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyaretiyle ilgili sorusu üzerine Sakık, şunları kaydetti:
“Diliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanı, soruna yama yapmak için gelmez. Sorunun çözümüyle ilgili yüreğinden ne geçiyorsa onu söylemelidir. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı, TBMM'deki konuşması, bu sorunun adını koyan, 90 yıllık
Cumhuriyet süresince ilk kez özür niteliğinde olan bir konuşmaydı.
Kürt sorununun şiddet dışında başka yöntemle çözülmesini söylüyordu. Umarım, bugün bunun ruhuna uygun davranır. İki dille ilgili insani talebi bugün onun söylemesi daha önemli. Güroymak'a 'Norşin' demişti, bugün Diyarbakır'a inerken umuyorum 'Amedliler, nasılsınız' derlerse mutlu oluruz. Bu tür jestlere hepimizin ihtiyacı var.”
Akın Birdal ise Gül'ün ziyaretinin “
demokratik özerklik ve anadil” konularının konuşulduğu bir döneme denk gelmesinin beklentileri artırdığını ifade etti. Bu ziyareti önemsediklerini belirten Birdal, Gül'ün Diyarbakır'da vereceği mesajların sadece Diyarbakırlılar değil, tüm
Türkiye için önem taşıdığını kaydetti.
Birdal, “Umuyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı,
MGK bildirisiyle gölgelenen umudun üzerindeki gölgeyi kaldırır” dedi.