DTP'nin eski Genel Başkanı
Ahmet Türk ve BDP Genel Başkanı Demirtaş'tan oluşan BDP
heyeti
Amerika temasları çerçevesine bugün Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşunda panele katıldı.
Ağırlıklı olarak
Kürt sorunu ve BDP'nin
politikası konusunda konuşan heyet soruları de cevaplandırdı. Demirtaş, panelde yaptığı konuşmada, Ana
yasa görüşmeleri sırasında parti
kapatmayı zorlaştıran maddeye oy vermemeleri ile ilgili olarak, ''Hiçbir talebimizi kabul etmeyen ve verdiğimiz oyu bile görmezden gelen bir partiye ille de biz size
destek vereceğiz diye dayatmanın da bir anlamı yok. Çıkan sonuç da AKP'nin sorumluluğudur. AKP de kendi yasa tasarısının altında kalmıştır.'' dedi.
PKK ile bir bağlarının olmadığını savunan Demirtaş, ''Son çatışmalarda kaybettiğimiz kim olursa olsun hepimizin ortak acısıdır ve son zamanlarda bu ölümlerin halen yaşanıyor olduğunu görmekten üzüntü duyduğumuzu ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
HEPİMİZİN ORTAK ACISI
Demirtaş artan PKK saldırıları ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: ''Bu çatışmalarda kaybettiğimiz kim olursa olsun hepimizin ortak acısıdır ve son zamanlarda bu ölümlerin halen yaşanıyor olduğunu görmekten üzüntü duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Tabi ki siyasetçiler ilk görevimiz ve en anlamlı görevimiz bu ölümleri durdurmak olmalı. Bunun için de siyasi risk almanın zamanıdır. Biz de parti olarak böylesine bir dönemi büyük bir özgüvenle karşıladık ve bundan sonra da siyasi risk alacağımızı belirtmek isterim. Türkiye'de son seçimde yaklaşık 2.5 milyon oy aldık. Ama bu çatışmalarda yitirdiğimiz bir tek insanımızdan daha değerli değil''
PKK İLE BİR BAĞIMIZ YOK
PKK ile olan ilişkileri üzerine çok spekülatif şeyin söylendiğini belirten Demirtaş, ''Şunu açıkça ifade etmek istiyorum ki, organik, inorganik, doğrudan, dolaylı bir bağımız söz konusu değil. Ama şunu biliyoruz ki, PKK Orta
doğu'da büyük bir realitedir. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu'da özellikle oy aldığımız kitle üzerine çok önemli bir hakimiyeti söz konusudur.
Kürt sorununun çözümünde önemli bir aktördür. Bütün bunlar partimizin politika belirlerken dikkate alması gereken realitelerdir.'' şeklinde konuştu. Demirtaş nasıl riskler alabileceği ile ilgili soru üzerine de oy kaybetmeyi göze almaktan bahsetti.
KANDİL'DEN DÖNÜŞLER
Kandil'den gelenlerin karşılandığı sırada yaşananlarla ilgili olarak da Türk, hükümeti suçladı. Kandil'den geri dönüşlerin başlamasının barış umutlarını arttırdığını ifade eden Türk, ''İnsanların ilk defa sağ olarak dönmesi oradakiler açısından
halk açısından aileler açısından umut verici olarak değerlendirildi. Bu çatışmaların bitmesi konusunda halkta bir
inanç doğdu. Partinin dışına bütün
Kürtler o gün oraya gelip o sevinci paylaşmak için
Habur kapısına geldi. Halkın bunları sevinçle karşılaması hem hükümette hem muhalefette bir sevinç ve korkunun gelişmesine neden oldu. Bu gelişleri çok doğru okuyamadı. Sürecin tıkanmasına neden oldu'' şeklinde konuştu.
ANAYASA GÖRÜŞMELERİ
Anayasa görüşmeleri sırasında
parti kapatmayı zorlaştıran maddeye oy vermemelerine ilişkinin bir soru üzerine Demirtaş şunları kaydetti: ''İlk oylamada biz sembolik olarak 5 oy vermiştik, destek vermiştik. Ama oylamadan sonra bazı AKP sözcüleri '
Hayır DTP'liler bize oy vermedi. Boş kullandılar 5 oyu' diyerek partimiz ile hiçbir işbirliğinin olmadığını olmayacağını ve partimizle yan yana görünmek istemediklerini ifade etmeye çalıştılar. Hiçbir talebimizi kabul etmeyen ve verdiğimiz oyu bile görmezden gelen bir partiye ille de biz size destek vereceğiz diye dayatmanın da bir anlamı yok. Partinin kendisi uzlaşmaya açık değil
demokrasiye açık değil. Çıkan sonuç ta AKP'nin sorumluluğudur. AKP de kendi yasa tasarısının altında kalmıştır.''
(CİHAN)