Aydınlar şiddete karşı görüş birliğinde

Siyasetçilere fiilî saldırıya dönüşen öğrenci protestolarına tepki gösteren aydınlar, eylemlerin daha ölçülü olması gerektiği görüşünde birleşiyor.

Aydınlar şiddete karşı görüş birliğinde

Sol görüşleriyle tanınan müzisyen ve aktivist Şanar Yurdatapan, "Üniversiteler kimsenin babasının malı değil." diyerek, siyasîleri içeri sokmamak diye bir şeyin söz konusu olamayacağını vurguluyor. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan, gerginliğin artmaya devam etmesi halinde başka güçlerin bu durumu kullanabileceğine dikkat çekiyor. Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ise özgürlüğün kendisi ile özgürlüğü kullanırken gerçekleştirilen davranışın birbirine karıştırılmamasını istiyor. Protestocu öğrencileri TBMM'de ağırlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, öğrenci tepkilerinin daha demokratik şekilde olması gerektiğinin altını çizdi. Öğrencilerin özellikle yumurta ve sopalı eylemlerle haklı olduğu davalarında haksız duruma düştüğüne dikkat çeken Sevigen, "Yumurta atmak güzel olmadı. Arkanı döner gidersin, alkışlayarak protesto edersin veya orayı terk edersin." şeklinde önerilerde bulundu. "Başkalarını susturmaya çalışarak veya üniversiteye sokmayarak eylem yapılmaz." diyen sol görüşlü müzisyen ve aktivist Şanar Yurdatapan, polisle kavga etmenin iki taraf arasında kan davasına dönüşebileceği uyarısını yaptı. Üniversitelere sokmamak gibi bir şeyin de söz konusu olamayacağını savunan Yurdatapan, "Üniversiteler kimsenin babasının malı değil, herkes girebilir." yorumunu yaptı. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan da gerginliğin artmaya devam etmesi halinde başka güçlerin bu durumu kullanabileceğine vurgu yaptı. "Öğrenciler çok ağır bir şiddete maruz kaldı. Devlet ve hükümet daha sakin davransa, polisin şiddetini önlese daha iyi olurdu." diyen Tarkan, yumurtalı bir tepkiden ziyade alkışla veya benzer bir yöntemle verilecek bir tepkinin daha doğru olacağını söyledi. "Şiddet kullanmanın yanlış olduğu çok açık." dedi. Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman, özgürlüğün kendisi ile özgürlüğü kullanırken gerçekleştirilen davranışın birbirine karıştırılmamasını istedi. "Özgürlük özgürlüktür ve sınırlandırılamaz." diyen Sayman, bu özgürlük kullanılırken gerçekleştirilen eylem ve davranışa dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. "Yumurta atmak müeyyidelendirilmesi gereken bir eylem midir, buna bakılmalı." derken, ölçüyü, bu eylemin bir başkasının özgürlüğünü engelleyip engellememesi olarak koydu. Bu anlamda Ankara Siyasal'daki yumurtalı eylemin diğer öğrencilerin özgürlüğünü engellediğini dile getirdi. Yumurtalı eylemi eleştirdiğini kaydeden gazeteci Nazlı Ilıcak ise, "Çünkü başkalarının özgürlüğüne tecavüz edilmiştir. Bu tarz eylemler sürekli devam ederse toplum tarafından kabul görmez. Öğrencilerin bunu bilmesi lazım. Bunların yanında siyasetçinin hoşgörülü olması gerekir." görüşlerini savundu. Hükümetin hoşgörülü davranmayarak bu tip eylemlerin kendisine karşı kullanılmasına meydan verdiğini de ifade etti. Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Tarhan da ölçüyü 'şiddet' olarak belirledi, "Şiddet içermeyen her demokratik tepkiye saygı göstermeliyiz." diye konuştu. Öğrencilerin teknoloji çağında çok daha değişik demokratik eylemler bulabileceğine işaret etti.
<< Önceki Haber Aydınlar şiddete karşı görüş birliğinde Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER