Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD'nin çözüm sürecinde gözlemci olması yönündeki iddialara ilişkin, “Gazeteye şöyle yazıyordu, 'Terör örgütü yöneticisi Cemil Bayık böyle bir söz söyledi'. Terör örgütü yöneticisi olarak bilinen bir insan ne söylerse söylesin, benim muhatabım değil. Ben bu konuda bir şey söylemek durumunda kalırsam, bu da Türkiye Cumhuriyeti'ne yazık olur.” diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. 8.5 saat süren toplantı sonrasında Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklamalarda bulundu. ABD'nin çözüm sürecinde gözlemci olması yönündeki iddialara ilişkin Arınç şöyle konuştu: “Şimdi size Cemil Bayık kimdir? diye sorsam biraz gülünç kaçacak. Gazeteye baktığımda şöyle yazıyordu, 'Terör örgütü yöneticisi Cemil Bayık böyle bir söz söyledi'. Terör örgütü yöneticisi dediğimiz bir adamın ne söylediğini ve buna karşılık olarak Başbakan Yardımcısı sıfatıyla birisinin cevap vermesini istiyorsunuz. Bu mümkün değil. Terör örgütü yöneticisi olarak bilinen bir insan ne söylerse söylesin, benim muhatabım değil. Ben bu konuda bir şey söylemek durumunda kalırsam, Bu da Türkiye Cumhuriyeti'ne yazık olur.”
'TERÖR OLAYI OLMAYACAK Kİ ÇÖZÜM SÜRECİ BÜYÜSÜN VE GELİŞSİN'
Çözüm Süreci'ne büyük önem verdiklerine dikkat çeken Arınç, “Ama bu proje olacak diye öldürmeler, yakıp yıkmalar, halkımızın yolunun kesilmesi, sorgulanması hiçbir zaman düşünülemez. O iş ayrı bu iş de ayrıdır. Orada hiçbir asayişsizlik ve hiçbir terör olayı olmayacak ki Milli Birlik Kardeşlik Projemiz alabildiğince büyüsün ve gelişsin. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin devam etmesi için sabır gösteriyoruz, bir. İtina gösteriyoruz, iki. Yapılabilecek işlerin azamisini yapmaya çalışıyoruz, üç. Ama şov yapmak veya hakaret etmek, tehdit etmek bizim işimiz değil. İllegal yapılanmalara destek, güç vermek bizim işimiz değil.” diye konuştu. Arınç ayrıca, Kobani'ye ikinci bir askeri gücün gideceği iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Şöyle konuştu: “İkinci bir kafilenin gideceği veya askeri gücün, grubun gideceği bu kesinlikle doğru değildir. Bu konuda bir talep de olmamıştır, bir hazırlık da olmamıştır. Türkiye tarafına bildirilen herhangi bir bildirim de olmamıştır.”
'ERMENEK'TE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR'
Ermenek'te maden ocağında yaşanan faciayla ilgili konuşan Arınç, bölgedeki çalışmaların sürdüğünü ve gerekli düzenlemelerin yapılacağı belirterek şunları söyledi: “Ermenek'te bir madende yaşanan facia sebebiyle 3 bakan arkadaşımız olay gününden itibaren oradadırlar. Sadece Bakanlar Kurulumuza bilgi sunmak, bu konuda yapılacak yasal ve idari düzenlemeleri takdim etmek üzere Faruk Çelik gelmişti. Diğer iki bakanımız hala oradadırlar. Madenlerde iş güvenliği konusu kapsamlı bir şekilde ele alındı. Teknolojinin gerektirdiği bütün çalışmalar büyük fedakarlıklarla onlarca insanın gayretiyle devam ediyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda son yıllarda çıkarmış olduğumuz kanunun uygulamalar konusundaki yetersiz kalan hususlarını ve belki ilave edilmesi gereken yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Bunlar kapsamlı olarak ele alındı. Artık Türkiye'de bu tür maden kazalarının yaşanmaması, iş güvenliğinin azami noktaya gelmesi ve bütün riskleri ortadan kaldıracak bir çalışmaya ihtiyaç olduğu bakanlar kurulunda kararlaştırılmış oldu.”
BOĞAZ'DA YAŞANAN GÖÇMEN FACİASI
Boğaz'da göçmenleri taşıyan teknenin batmasıyla ilgili konuşan Arınç, "Toplam 24 ceset denizden alınmış, Afganistan uyruklu 6 kişi sağ olarak kurtarılmıştır. Arama kurtarma faaliyetleri devam edecektir. Bu bir insanlık faciasıdır. Sadece mülteciler değil, kaçak ve göçmen işçiler dünyanın neresinde olursa olsun özellikle müreffeh ülkelere gidişte, bu takım tehlikeleri yaşamaktadır. Bazı vicdansız insanlar bunları istismar etmektedir. Önlemek için bütün çalışmaları yapıyoruz" dedi.
'CEMAATLER FARKLI BİR YAPIYA BÜRÜNÜRSE, BUNLARA KARŞI TEDBİR ALMAK ÖNEMLİDİR'
Cemaatlerin sosyolojik varlıklar olduğunu belirten Arınç, bu yapının değişmesi halinde tedbir almak durumunda olduklarını söyledi. Arınç, "Bu cemaatler memleketimizde, inançlı, dindar insanların, düşünceleri farklı bile olsa, devletle yasalarla kavga etmeyen insanların oluşturduğu bir takım sosyolojik varlıklardır. Böyle tanımlandığı ve bilindiği halde, sonradan değişmiş, farklılaşmış bir yapı içerisine bürünmüş ve yasalara aykırı eylem yapma noktasına gelmişse o zaman bunlara karşı tedbir almak devletin bekaası bakımından fevkalade önemlidir. Hükümetimiz bu konuda üzerine düşeni yapacaktır" diye konuştu.