Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, "
Milletin iradesine müdahale eden darbecilerle, cuntacılarla, çetelerle, mafyalarla mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi kolay sanmayın, çektiğimizi bir
Allah bilir" dedi.
Arınç, partisinin il başkanlığınca Bursa'nın Harmancık ilçesinin Panayır Yeri'nde düzenlenen Dağ İlçeleri Muhtarlarıyla Toplantı'da, dağ ilçelerinin sorunlarını bildiklerini, çözüme kavuşturulması için daha fazla çalışacaklarını söyledi. Kendilerine iletilen sorunların başında, yol ve içme suyunun geldiğini ifade eden Arınç, parke taşların daha fazla verilmesi köylerin çamurdan kurtulması gerektiğini, daha fazla oyun ve yeşil alan yapılması gerektiğini belirtti.
KÖYDES kapsamında köylere
güneş enerjisi geldiğini, yeşil alanların genişledi, kanalizasyon ve foseptik konularında güzel işler yapıldığını kaydeden Arınç,
muhtarların taleplerini, ilçe başkanlarına, İl Genel Meclisi başkanına veya kendilerine ulaştırmalarını istedi. Bursa'dan Harmancık'a gelen yolların kalitesinin artırılacağını, genişletileceğini belirterek, "Yol çok önemli, vücuttaki kılcal damarlar gibi. Belediye başkanımız, 'bu yol yapılırsa Antalya'ya bağlanacağız' diyor. Yapılacak, en iyi şekilde yapılacak" dedi.
Bazı vatandaşların Harmancık ve çevresindeki yolların iyileştirilmesi,
hastanenin daha verimli
hizmet vermesi konusunda taleplerini iletmesi üzerine Arınç, "Yollar konusunda imzalı
senet vermeme gerek yok. Yollarla ilgili ne vadedildiyse onlar bitecek ve daha büyük çalışmalar yapılacak. Yol gelmezse istihdamda geri kalırız. Hastane çok önemli, uzman doktorlar gönderiyoruz. Daha fazla
sağlık ekibi çalıştırmak zorundayız. Buralarda hastane yaparken, Bursa'da sağlık şehri yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
"NOEL BABA GİBİ..."
Arınç, muhtarların maaşlarını artırma konusunda çalışmalarının bulunduğunu belirterek, "Geçmişte primlerini ödeyecek kadar gelire kavuştular. Şimdi de hem primlerini ödeyip sosyal güvenlik kapsamında olacakları hem de masraflarını karşılayabilecekleri imkanlar da verilecek. 12 Hazirandan sonra muhtar maaşlarında yeni bir
düzenleme yapılacak" dedi.
Muhtarlardan tepki gelmeyince, "Muhtarların herhalde ihtiyaçları yok" diyen Arınç, muhtarlar alkışlayınca, şunları kaydetti: "Sözlerimi geri almadan... Akıllarında başka bir şey var herhalde. Kılıçdaroğlu, böyle bir laf etseydi alkışlanırdı. Herkese bir şey dağıtıyor maşallah. Noel
baba gibi çantasında ne varsa saçıyor. Muhtarlarımızın belli bir gelir sahibi olması için çalışıyoruz" diye konuştu.
Arınç, on yıl öncesine göre sağlık, eğitim,
ulaşım da büyük gelişmeler olduğunu dile getirerek, "Sosyal devletin gereğini yapıyoruz, fakir fukara için büyük yardımlar yapıyoruz.
Kömür yardımı da bunlardan birisidir.
Engelli ailelere
destek oluyoruz, yurtlarda kalan çocukları destekliyoruz. Ülkemizde birlik, beraberlik ve kardeşlik var.
Ayrımcılık ortadan kalktı. Ülkemizde
terör estirmek isteyenlere,
gözyaşı döktürenlere karşı mücadele ediyoruz" dedi.
2002'de üç partili
koalisyon hükümeti olduğunu, Türkiye'nin büyüyemediğini, insanların işini kaybettiğini ve büyük krizler yaşandığını anımsatan Arınç, şöyle devam etti: "Bugün çarklar dönüyor, fabrikalar üretimlerini arttırıyor, yatırımlar üst üste geliyor ve yeni iş alanları açılıyor. Geçen yıl 600 bin kişi iş sahibi oldu. Geçmişe göre daha çok çalışan insan var. İşsizliği kaldırmak için
ülkeyi kalkındırmak zorundayız. Her proje işsizliğe çaredir. Ülke
büyümeye devam etsin ki işsizlikle başa çıkalım. Nitelikli işçiye ihtiyaç var. Her işi yaparım abiye çare yok. Vasıfsız işçiye nitelik kazandırmaya çalışıyoruz. Ben 'her işi yaparım' diyen adam, bir yerde oturup çay demlemeyi istiyor."
Ülkedeki büyüme hızının devam etmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, "İstikrar bozulursa Allah saklasın bütün işler tepe taklak gider. Kimse bu hükümet kadar işin ucundan tutmaz. Geçmişte koalisyon hükümetleri
bakanlık pazarlığı,
kırmızı plaka pazarlığı yapardı. Bu hükümet gitse yerine tek başına bir hükümet gelse, göze görünen bir tanesi var mı? Göğsünü gere gere ben
iktidar olacağım şöyle yapacağım diyen var mı? Hepsinin iddiası: Bunlar gitsin bakalım, gitsin de kim gelirse gelsin. Maceraya karnımız tok. Ülke yönetiminde macera istemiyoruz" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NUN SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖNEMİ
"
AK Parti gidecekse tek başına iktidar gelsin, var mı bir babayiğit? Bu kadar yol yapacağım, işsizliği azaltacağım, bu kadar okul, hastane yapacağım, halkın gelirini arttıracağım diye proje açıklayan var mı? Açıkladı diyelim bunu yapma ihtimali bunu yapabilecek kabiliyeti var mı? Geçmişte bana bir örnek gösterebilir misiniz?" diye soran Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"
CHP için böyle düşünmek mümkün mü? CHP hangi dönemde iktidar oldu, 1950'de.
Demokrat Parti ezip geçtikten sonra 61 yıldır hiç bir seçimde tek başına iktidar olamadı. Ecevit zamanında koalisyon kurdular,
Çiller zamanında da
Baykal iki ay
Dışişleri Bakanlığı yaptı. Onun dışında CHP'nin dikili ağacı gösterip de ben hükümet olduğumda şunu yapmıştım diyebileceği bir şey var mı? Evet bir tek şey vardır, o da gerçek bir SSK sabıkasıdır. Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemi: Hepsi batırılmış borç içine sokulmuş,
Hazineden her gün para isteniyor. Hazinede para yok, Hazine yüzde 139 faizle tefecilerden para alıyor ve SSK'lıların maaşını ödüyor. Tek sabıkası bu."
Kendi yaptıklarının ortada olduğunu ifade eden Arınç, "Herkes yaptıklarımızın üzerinden geçiyor. Bizim yaptığımız hastanede
tedavi oluyor, bizim yaptığımız okulda çocuğunu okutuyor. Geçmişte yapılan 1 ise biz 500 yaptık. Bu konuda madalyamız var. MHP'nin tek başına iktidar olup da 'ben bu sorunları tek başıma çözeceğim' dediğini duydunuz mu, yapabilir mi? 2000-2001 krizlerinin
Başbakan Yardımcısı olan bir kişi, bugün elinde
kart sallıyor. Esnafa 'git alışverişi yap, bunun adı Hilal Karttır, paranı gel benden al' diyor. Devlet idare etmek, hükümet idare etmek, kart sallamakla mümkün değil, neden? çünkü onların döneminde 20
banka battı. 40 katrilyonluk yükü biz ödedik milletçe. Akşam 100 lira ile yattınız, sabah baktınız 50 lirası çalınmış. 2001'de gecelik faizler çok yükseldi. Hayal söylemiyorum, bunlara 'repo faizleri' diyorlar.
Dolar 600 liraydı, 1 milyon 600 lira oldu. DSP ve MHP'yi millet cezalandırdı" dedi.
"ÇEKTİĞİMİZİ BİR ALLAH BİLİR"
"Şimdi ne yaptılar ki biz daha iyisini yaparız diyecekler?" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki bir koalisyon ümitleri var. '2-2,5 partilik bir koalisyon kursak şu AK Parti bir gitse rahatlasak' diye düşünebilirler. Koalisyonları istiyorsanız, siz bilirsiniz. Geçmişte hayatım muhalefette geçti. Manisa'nın köylerine içme suyu ihtiyacı olduğunu söylediğimizde, vilayetin ayırdığı para sadece 100 bin liraydı. Hiç birinde içme suyu yoktu. Çok
şükür bugün biz 25 haneli köye 300 bin lira para sarf ettik içme suyu çıkardık. Buna gücümüz var, ahdımız var. Her köyün içme suyu olacak mutlaka. Bunu kimse yapmaz, baba evladına yapmaz. Su olmayan yerde hayat olmaz."
Çıraklık ve kalfalık dönemini geçirdiklerini kaydeden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, ustalık dönemlerinde eserlere eserler katacaklarını söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim su ihtiyacım kalmadı denilecek noktaya geleceğiz. Önümüzdeki hafta pazar günü seçimler var, sonuçlar hayırlı olsun. Sonuçlar bizi ne kadar güçlü kılarsa, arkamız ne kadar sağlam olursa o kadar yolumuza devam ederiz. Allah saklasın bir aksilik olursa bize kabahat bulmayın. Biz, güçlü olarsak bunu yaparız. Biz yol yaparken, yolsuzluk yapanların damarını kesiyoruz. Bizde yol yapmak, başkalarında yolsuzluk var. Aynı zamanda demokrasiyi yaşatmaya çalışıyoruz. Demokrasiye uzanan elleri kırmaya çalışıyoruz. Milletin iradesine müdahale eden darbecilerle, cuntacılarla, çetelerle, mafyalarla mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi kolay sanmayın, çektiğimizi bir Allah bilir"