Arınç,
Konya'nın
Seydişehir ilçesinde Seyit
Harun Bulvarı'nda halka hitap etti.
AK Parti iktidarında geride kalan yıllarda hep başarı gördüklerini ifade etti. 29 gün sonra sandığı milletin önüne götüreceklerini, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu ve bu söze güvendiklerini anlatan Arınç, millete güvendiklerini söyledi.
Neden ''
evet'' veya ''hayır'' denmesi gerektiğinin anlatılmasının şart olduğunu ifade ede Arınç, şunları kaydetti:
''Öyle genel başkanlar çıkıyor ki meydanlarda, 'hayır, hayır, hayır' diye bağırıyor. İyi ama niye hayır. '
Hayırda, hayır var' diyorlar. O başka şeyler için söylenir. Neymiş,
kahve içmiş de kahvenin rengi kahverengiymiş de kahvenin hatırına bu sefer kahverengiye basacakmışız...
Kocaman kocaman adamlar söylüyor bunları, güler misiniz, ağlar mısınız? Bu
Anayasanın içinde Seydişehir'in leblebisi yokmuş, Malatya'nın kayısısı yokmuş, Giresun'un fındığından bahsetmiyormuş
Anayasa değişikliği. Bu kadar saçmalık olabilir mi?
Anayasa temel hak ve değerleri koruyor. Yoksa fasulye ile bilmem ne ile Anayasanın içini doldurmak mümkün değil, ona Anayasada 'demagoji' derler. Yani milleti böyle ufak tefek şeylerle aldatıp fasulye ile fındıkla mitinglerde millete hoş görünmeye çalışıyorlar. Bir başkasına bakarsanız, bu Anayasa değişikliği ile
Türkiye bölünecekmiş, parçalanacakmış.''
Anayasanın temel bir
belge olduğunu ve her memlekette bir Anayasa olduğunu belirten Arınç, Anayasaların çok kısa, veciz olduğunu, bizdeki gibi ilmihal kitabı gibi olmayacağını söyledi.
-ÜÇLÜ KOALİSYON DÖNEMİ-
Türkiye'nin 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelişiyle çok partili siyasi hayata girdiğini anlatan Arınç, ancak 2010'a kadar tamamen
demokrasi içinde gelinemediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
''1960'dan bu tarafa kaç sene geçti? 50 sene geçti. Aynı zamanda muhtıralar oldu, 28 Şubat'lar ve günümüze kadar geldik. Anayasalar,
Meclis'te yapılır. İlk iki Anayasayı Meclis yaptı, iki Anayasa'yı da
darbeciler yaptı. Utanmıyor muyuz? Hala bir darbe Anayasası ile Türkiye'nin yönetilmesinden, hicap duymuyor muyuz? Bu Anayasanın yani 82 Anayasasının 60'dan fazla maddesi de bugüne kadar değişti. Bundan önce Anayasa 16 defa değişti, bu 17. si... İlk defa Anayasa değişikliği oluyormuş gibi, yine Anayasanın değişebilen maddelerini ele almışken, neden bu kadar bağırıyorsunuz? MHP,
ANAP, DSP
koalisyonunda Anayasanın 35 maddesi birden değişti. 35 maddeyi değiştiren o koalisyon, şimdi biz 26 maddeyi değiştirince ortalığı birbirine katıyorlar, 'öldük, bittik' diyorlar.''
-''NEDEN KORKUYORSUNUZ?''-
Abdullah
Öcalan yakalandıktan sonra Anayasadaki
ölüm cezasının kaldırıldığını hatırlatan Arınç, ''Anayasanın bu maddesini değiştirirken kendilerine toz kondurmayanlar, şimdi bizi bölücükle suçluyorlar. Şimdi biz öyle bir değişiklik yapmıyoruz. Bizim yaptıklarımız çok basit çok kolay. 60 maddesi değişmiş, 26 maddesi daha değişse
kıyamet mi kopar? Nedir bu sıkıntınız, neden korkuyorsunuz? Silahlı kuvvetleri kendinize arka bahçe olarak seçtiniz ama silahlı kuvvetler sizin oyununuza gelmiyor artık. 'Ben artık bahçen değilim, ben Türk milletinin şerefli ordusuyum' diyor.''
Anayasa değişikliği ile nelerin değişeceğini anlatacağını anlatan Arınç, 12
Eylül darbesini Anayasadan kazıyacaklarını söyledi.
12 Eylül mağdurlarından bugün onlarca, yüzlerce insanın 'evet'' oyu vereceğini belirten Arınç, ancak MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin onlara ''eskimiş
ülkücü müsvetteleri'' diye haykırdığını söyledi.
-''DEMİREL'İN ÇANTACISI''-
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kılıçdaroğlu'nun ve Bahçeli'nin söylediklerine bakarak 'hayır' oyu çıkacağını düşünmeyin. Dün son anket, MHP'nin tabanından şu anda yüzde 26'lık bir kesimin 'evet' oyu vereceğini gösteriyor. CHP'nin yüzde 10'dan daha fazlasının 'evet' oyu vereceğini gösteriyor. Bu rakamlar artacak. Ben tahminimi söyleyeyim. MHP'nin tertemiz, vatansever, ahlaklı, milletini, memleketini seven darbecilere karşı olan, darbeyle hesaplaşma gününü bekleyen kardeşlerimizin en az yüzde 50'si 'evet' oyu kullanacak. CHP'nin durumu çok daha vahim. Milletvekilinin biri 'evet' oyu vereceğini ağzından kaçırdı. Adamın hayatını cehenneme çevirdiler. Bir de Demokrat Partililer... '
Menderes'in avukatıydım' diyerek yalan söyleyerek, yıllarca siyasette bir yere gelmiş, Demirel'in çantacısı, kalkmış bugün 'hayır diyeceğim' diye konuşuyor. Bu partinin, bu anketlerde yüzde 1 bile oyu yok. İşte eski Genel Başkan
Süleyman Soylu, 'ne demek hayır demek, biz evet diyeceğiz' diyor, Anadolu'yu dolaşıyor.
Bize en büyük emanet rahmetli Menderes'in evladı
Aydın Menderes değil midir? Aydın Menderes bugün felçli yatağından 'evet, evet, evet' diye bağırıyor. Cindoruk'un darbecilerle yaptığı konuşmaların veya onların dümen suyunda giderek ola ki ortalık karışır da bana da bir ekmek çıkar beklentisine, hiç başınızı çevirip bakmayın. Geçti o günler geçti...''
Arınç, daha sonra Nevzatbey Parkı'ndaki
iftar yemeğine katıldı.