Arınç, eşi
Münevver Arınç ile karayoluyla geldiği Antalya'nın
Korkuteli ilçesinde,
aile dostları olan Osman Zeki Şekerci'yi ziyaret etti.
''Osman Amcamız'' diye hitap ettiği Şekerci ile her zaman haberleştiklerini, ancak 8-9 senedir ziyaretine gelemediğini belirten Arınç, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''
Ramazan öncesi Ankara'dan çıkamayız diye geldik. İnşallah bu ziyarette Osman Amca'nın duasını alacağız'' dedi.
Arınç, bir gazetecinin,
terör örgütü elebaşına atfen basında haberleri nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, ''
İmralı hükümlüsü'' Abdullah
Öcalan'ın ''zaman zaman avukatları aracılığıyla zaman zaman internete düşen haberlerle mesajlar verdiğini, böylelikle belki kendi yandaşlarına, belki kamuoyuna bir şeyler duyurmak isteğinin herkes tarafından bilindiğini'' ifade etti.
'TOPLUMSAL BARIŞ PROJESİ'
Son açıklamaları ile internet sitesinde haber olan birkaç konuyu da izlediklerini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
''Ben yorumlamak durumunda değilim, çünkü içerideki hükümlülüğü 10 yılı buldu. 10 yıldan bu yana da bu, buna benzer açıklamaları da yapıyor. Bunlar gerekli merciler tarafından değerlendirilir, ancak Türkiye'de kamuoyunda da büyük bir heyecanla karşılanan bir 'demokratik
açılım' projesi var. Bu proje sebebiyle Sayın İçişleri Bakanımız da hem siyasi partilerin temsilcileri hem de
sivil toplum örgütleriyle, düşünürlerle,
kalem sahipleriyle, fikir adamlarıyla her zeminde buluşuyor. Onların da bu konudaki düşüncelerini alıyor. Sayın
Başbakanın grupta açıkladığı, bizim de zaman zaman medyada yaptığımız açıklamalarda... Biz, Türkiye'de toplumsal barışı kurabilecek, terörü sona erdirecek, kardeş kavgasını önleyecek,
gözyaşının akmasını, annelerin üzülmesini önleyecek bir toplumsal barış projesini nasıl hayata geçirebiliriz bunun mücadelesini veriyoruz.''
Projeye ilişkin toplumun bütün kesimleriyle
diyalog halinde olduklarını kaydeden Arınç, ''Daha da bu diyalog geliştirilecek'' dedi.
'DALGA DALGA YAYILIYOR'
''Demokratik açılım'' projesi içinde sayabilecek yeni bir etkinliği de
İstanbul Büyükada'da yaptıklarını, Türkiye'de yaşayan ve her biri
Türk vatandaşı olan
azınlık temsilcileri ve gayrimüslim unsurların temsilcileriyle yemekli bir toplantıda beraber olduklarını hatırlatan Arınç, şunları söyledi:
''Orada da ülkemizde geçmişte olduğu gibi, barış ve huzur içerisinde nasıl yaşayabilir, ileriye doğru nasıl güçlü adımlar atabiliriz bunların arayışları içinde olduk. O temaslarımızdan da gayet memnunuz. Çünkü
Lozan Anlaşması ile Türkiye'de varlıkları kabul edilmiş olan azınlıkların temsilcilerinin, onların varsa taleplerini ve sorunlarını, hatta önerilerini almak bizim için çok önemliydi. Bu, dalga dalga yayılıyor.''
''GÖRÜŞMEK DURUMDA KALACAĞIZ'
Konuşmasını, ''Gerçi bazı muhalefet yetkilileri, örneğin sayın (Deniz)
Baykal ve (Devlet) Bahçeli olmak üzere bu açılıma karşı olduklarını ifade ediyorlar'' diye sürdüren Arınç, muhalefet liderleriyle görüşmeyi arzu ettiklerini bildirdi.
Muhalefet liderlerinin hiçbir
tartışma ve görüşmeyi kabul etmediklerini anlatan Arınç, şöyle konuştu:
''Ama göreceksiniz toplumsal
baskı ve kendi siyasi partilerinin de talepleriyle onlarla da görüşmek durumunda kalacağız. Bunu arzu ediyoruz. Çünkü onların da Türkiye'nin bu en önemli sorunu konusunda mutlaka söyleyecekleri vardır ve böylece elimizde yıl sonuna kadar rahatlıkla değerlendirebileceğimiz, güçlü adımlarla da amacımıza ulaşacağımız projenin, bir programın, sürecin takipçisiyiz.''
Arınç,
terör örgütü elebaşına atfen basında yer alan ifadelere ilişkin olarak da şunları söyledi:
''Bu konuda Öcalan ne demiş buna bakılır. Bu siyasi açıdan da terör açısından da... Yine toplumda, Milli
Güvenlik Kurulu toplantımızın gündeminde, emniyetin, Genelkurmay'ın kendi istihbaratları içerisinde, MİT'in kendi takibi içerisinde bunlardan bir anlam çıkarılır ve bu anlam yorumlanır, buna göre hareket edilebilir. Ama bizim demokratik açılım projemiz içerisinde bu son açıklamalarının birbiriyle tam örtüştüğünü söyleyemem. Şüphesiz değerlendirilir ve bu projemiz konusunda daha somut adımlar atarız diye düşünüyorum.''
'PROJEMİZİN MUHATABI ÖCALAN DEĞİL'
Bülent Arınç, bir gazetecinin, ''Terör örgütü elebaşına atfedilen ifadelerin bazı yayın organlarında
Kürt özerk bölgesi talebi olarak yorumladığının'' söylemesi üzerine, şöyle konuştu:
''Hiç yorumlamaya gerek yok. Buna benzer açıklamaları, yorumları her zaman yaptı. Bunlar biliniyor. Hatta kitaplaştırıldı bunlar Ama bizim demokratik açılım projemizin muhatabı Öcalan değil. Sayın İçişleri Bakanımız da söyledi. 'Biz millete yönelik. Milleti muhatap aldığımız, devletin tüm organlarının sahipleneceği bir barış projesinin içerisindeyiz. Bir uzlaşma, toplumsal barış projesinin içerisindeyiz. Burada Öcalan'ın söyledikleri, söylemedikleriyle takılıp kalmak, onlara göre atılım yapmak durumunda değiliz. Birileri bunu çok önemseyebilir ama biz kendi projemize, kendi yorumumuza daha çok önem veriyoruz.''
''BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE TAŞIRIZ''
Arınç, bir gazetecinin, ''Şehit ailelerin hassasiyetlerini takip ediyor musunuz?'' şeklindeki sorusunu da şöyle
yanıtladı:
''Elbette toplumun bütün kesimlerinde ayrı ayrı hassasiyetler var. Evlatlarını teröre şehit vermiş annelerin ıstırabını anlamak elbette çok kolaydır. Bunu hepimiz biliyoruz ama onlar bütün milletimizin şehitleridir. Anneleri, babaları kadar bundan hepimiz üzüntü duyuyoruz. Ben inanıyorum ki, o anneler, o babalar kendi çocukları gibi 'başka çocuklarımızın da cenazesi gelmesin, anneler ağlamasın, ocaklar yanmasın' diye dua ediyorlar. Bizim projemizin de en büyük amaçlarından bir tanesi odur. Dolayısıyla şehit annelerinin, şehit babalarının elbette duyarlılıklarını başımızın üstünde taşırız. Ama onlar da bilecekler ve inanacaklar ki, bu yürüttüğümüz proje başarıya ulaşırsa, artık başka hiç bir annenin gözyaşı akmayacak.''
Bir gazetecinin, ''Çatışmaların durdurulması konusunda gelişme ne zaman olur?'' sorusuna da Arınç, ''İnşallah en kısa zamanda olur. Bilmiyorum'' diyerek yanıt verdi.