Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani ile görüşmesinde, ''Barışçıl amaçlarla nükleer enerji edinmenin herkes gibi İran'ın da hakkı olduğunu'' belirtirken, ''Ancak bunun şeffaf bir şekilde yapılması gerektiğini'' kaydetti. Başbakan Erdoğan, Laricani ile Başbakanlık Merkez Bina'da yaklaşık 1.5 saat süren bir görüşme yaptı. Edinilen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan, görüşmede Laricani'ye, ''Barışçıl amaçlarla nükleer enerji edinmek herkes gibi İran'ın da hakkı. Ancak bunun şeffaf bir şekilde yapılması gerekir. Sorunun mutlaka diplomatik yollar çözülmesi gerekir. Uluslararası toplumda endişelerin giderilmesi için daha şeffaf işbirliği yollarının aranması olumlu katkı sağlayacaktır'' mesajını verdi. Laricani'nin de Başbakan Erdoğan'a, ''Diplomatik çözümden yanayız. Barışçıl amaçlarla nükleer enerji istiyoruz. Şeffaf olmaya çalışıyoruz'' dediği öğrenildi. DIŞİŞLERİ BAKANI GÜL'ÜN GÖRÜŞMESİ Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani'ye İran'ın nükleer programıyla ilgili durumun çok ciddi olduğu mesajı vererek, sorunun çözümlenmesi için ilk adımı İran'ın atması telkininde bulundu. Başbakanlık Merkez Binasında yapılan ve toplam bir buçuk saat süren görüşmede, Laricani'ye İran'ın nükleer programıyla ilgili Türkiye'nin görüşleri aktarıldı. Alınan bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Gül, görüşmede, gelişmelerle ilgili olarak çok ciddi kaygıları bulunduğunu belirterek, şu anda İran ile başını ABD'nin çektiği uluslar arası toplum arasındaki ipin çok gerildiğini ve bu ipin kopması durumunda İran'ın sonradan 'Biz bunu tahmin edememiştik' dememesi gerektiğini söyledi. Edinilen bilgiye göre, Laricani'ye çıkmaz sokaklara girmemeleri telkininde bulunan Gül, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) başındaki Muhammed Baradei'yi ikna etmeleri gerektiğini vurguladı. Gül, Baradei'nin Irak ile ilgili çalışmaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü aldığını hatırlatarak, Baradei'yi ikna etmelerinin öneminin altını çizdi. İran'a önerilen mekanizmalara olumlu yaklaşmaları gerektiğini söyleyen Gül'ün, bu sorunun çözümünün diplomasi yoluyla olması gerektiğini, bunun için ilk adımı da İran'ın atması gerektiğini kaydettiği belirtildi. Abdullah Gül'ün görüşmede ayrıca, hala nükleer programıyla ilgili inandırıcılık sorunu bulunan İran'ın İsrail ile ilgili söylemlerinin uluslararası toplumdaki imajını zedelediğine dikkati çektiği ve bütün dünyanın İran'a karşı birleşmiş durumda olduğunu aktardığı öğrenildi. Türkiye'nin komşusu İran'ın zarar görmesini asla istemediğini belirten Gül'ün, İran'ın bugüne kadar enerji kaynakları yoluyla elde ettiği ekonomik birikimini halkı için kullanması gerektiğini bildirdiği kaydedildi. Gül, İran ile Irak'ın mukayese edilemeyeceğini, ancak Irak'a olanların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayarak, en zengin ülkelerden birisi olabilecek olan Irak'ın şu anda perişan durumda olduğunu belirtti. Bakan Gül, uluslar arası toplumla sinir harbine girmeleri durumunda İran'ın kaybedeceğini söyleyerek, İran'ın şu anda kendi içinde büyük bir dayanışma sergilediğini, ancak ileride bu konuda da bazı sorunlar yaşayabileceğini aktardı. Gül'ün görüşlerine karşılık Laricani de kendilerine inanmalarını isteyerek, nükleer program konusunda fetvaları bulunduğunu ve bu çerçevede hiçbir şekilde askeri bir amaç taşımadıklarını kaydetti. UAEK ile de iş birliği içine girdiklerini, binlerce uzmanın gelerek tesisleri incelediğini söyleyen Laricani, ABD'nin asıl amacının Müslüman ülkelerin nükleer teknolojiye ulaşmasını engellemek olduğunu bildirdi. Ali Laricani, Türkiye'nin İran'ın bu samimiyetini anlatma konusunda yardımcı olabileceğini belirterek, bölgenin barış ve istikrarına çok önem verdiklerini ve bu konuda Ankara'dan destek beklediklerini ifade etti. Edinilen bilgiye göre, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ABD Başkanı George Bush'a gönderdiği mektuba da değinen Laricani, bu mektubun nükleer programla ilgili olmadığını, bölge barışına ilişkin genel bir değerlendirme niteliği taşıdığını kaydetti. Bu arada, görüşmede Irak'taki gelişmeler de ele alındı. Bakan Gül'ün İran ile sınırdaki sızmalara karşılık yapılan iş birliğinden duyulan memnuniyeti dile getirdiği ve terör örgütü PKK'nın geçmişte Türkiye'ye bugün İran'a yarın da Irak'a sorun olacağını söylediği belirtildi. İRAN'DAN TÜRKİYE'YE ABD UYARISI Laricani, görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenledi. Türkiye ile İran'ın dost ve kardeş iki ülke olduğunu söyleyen İranlı yetkili, iki ülke arasında çeşitli alanlarda uzun bir geçmişe dayalı iş birliğinin kalıcı olduğunu belirtti. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, İran'ın nükleer programına ilişkin dosyanın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda (UAEK) ele alınması ve sorunun diplomatik yollarla çözümlenmesi gerektiği konularında Türkiye ile hemfikir olduklarını söyledi. Laricani, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ABD Başkanı George Bush'a gönderdiği mektubun çok önemli olduğunu belirterek, mektupta gerek bölge gerekse dünyaya ilişkin çok önemli meselelere değindiğini söyledi. Mektupta bölgede sorun yaratan ülkelere ilişkin önemli saptamalar bulunduğunu kaydeden Laricani, mektuba ilişkin gerekli açıklamaların zaman içinde yapılacağını bildirdi. Laricani, İran'ın UAEK üyesi ve nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması NPT'yi imzalayan bir ülke olarak uluslar arası sorumluluklarına bağlı olduğunu söyleyerek, UAEK'ın binlerce uzmanının tesislerine gelerek incelemeler yaptığını, tesislere kameralar yerleştirdiklerini yineledi. İran dosyasının BM'ye sevk edilmesini ''skandal'' olarak niteleyen Laricani, İran'ın nükleer faaliyetlerin zorbalıkla engellenmeye çalışılmasının nükleer faaliyetleri olan diğer ülkelerin geleceklerini de olumsuz etkilediğini belirtti. Bölgede macera peşinde olanların yanlış bir yolda, yanlış adımlar attığını söyleyen İranlı yetkili, NPT'nin bazı güçlerin elinde oyuncak olarak kullanılmasına karşı olduklarını kaydetti. ''Nükleer çalışmaların iyisi kötüsü olmaz'' diyen Laricani, bazı ülkelere özel muamele yapılmamasını isteyerek, NPT'nin nükleer çalışmalar için verdiği izni her ülkenin kullanması gerektiğini kaydetti. Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeline Albright ve eski Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in ABD ile İran'ın doğrudan görüşmesi gerektiğine yönelik önerilerinin hatırlatılması üzerine Laricani, ABD'nin önce davranışlarını düzeltmesi gerektiğini, bir taraftan zulmederken diğer taraftan görüşme talebinde bulunamayacağını kaydetti. Laricani, ABD'nin, terör örgütü PKK ile görüştüğüne ilişkin iddialarının hatırlatılması üzerine de ''Eğer ABD terörle mücadele etmek istiyorsa Musul ve Kerkük'te neden PKK ile görüşüyor?'' sorusuyla iddialarını tekrarladı. ABD'nin bölgede sorun çıkarmaya çalıştığını söyleyen İranlı yetkili, bunun için de terörle mücadele ve insan hakları gibi kavramları elinde bir oyuncak olarak kullandığını kaydetti. AA