ölçüm imkanı verdiğini söyledi. Daha önce hangi durumda olduklarını ve bugün geldikleri noktayı daha iyi ölçme fırsatı bulduklarını kaydeden Erdoğan, ''Eskiye göre, bugünü daha iyi görmek bizi mutlu ediyor'' diye konuştu.
seçim dönemlerinde siyasetçilerin çok farklı sözler verdiğinin ifade edilmesi üzerine, hiçbir zaman ne aldanan, ne de aldatan olduklarını kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:''Ekonomik program var, mali
disiplin denilen bir konu var. Affedersiniz, bekara karı boşamak kolay. Biz elimizi taşın altına koyduk. Bu
ülkede yıllarca 2 anahtar vereceğim denildi. Bunları gördü mü, alabildi mi? Almadı. Siyasetçiden niçin bizim halkımız uzaklaştı. Bu tür aslı astarı olmayan
vaatler, yerine getirilmeyen vaatler, halkımızı siyasetçiden uzaklaştırdı. Ve seçim zamanları adeta büyük vaatlerle oy toplama alışkanlığı bir adet haline geldi. O kadar ileri gidildi ki, (
Taksim Meydanı'na 4 ayaklı
eşek çıkarsam, onu onu bile seçtiririm) diyenler çıktı. Niye? Nasıl olsa böyle vaatlerle oylar geliyor. Bu ülke bunları gördü, yaşadı. Siyasete disiplin getirdik, ahlak getirdik, anlayış getirdik. Çekirge bir atlar, iki atlar. Geçmişte de böyle oldu. Bir aldattı, iki aldattı ama sonra aldatamadı. Biz böyle olsun istemiyoruz.''
-''HALKI ALDATMANIN ANLAMI YOK''-
Siyasi rakiplerinin, mazotu 1 YTL'ye indirme vaadinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, çiftçiye verdikleri mazot ve destekleme sebebiyle bu rakamı bulduklarını söyledi. Bunun yeni bir vaat olmadığını kaydeden Erdoğan, ''Halkı aldatmanın anlamı yok. Yeni bir şey getirmiyorsunuz'' dedi.
Başbakan Erdoğan,
Türkiye'nin petrol kuyuları olmadığını anlatarak, şöyle konuştu: ''
Mazot desteğimiz, 1 katrilyon 534 trilyondur. Bu süre içinde çiftçiye verdiğimiz mazottur. Bunlar yeni bir şey demiyor aslında. İstanbuldasınız,
deniz otobüslerinin fiyatı düştü. Kabotaj hakkı içindeki bütün gemiler mazotu ÖTV'siz alıyorlar. Dolayısıyla halkı aldatmanın anlamı yok. Türkiye'nin genelinde mazotu 1 YTL'ye satacağız diyorsanız, o zaman adama sormazlar mı,
arkadaş sen
vergiyi indireceğim diyorsun, ÖTV'yi doğrudan, dolaylı indireceğim diyorsun da Türkiye'yi nasıl büyüteceksin, yatırımları neyle yapacaksın, bütün bu cari harcamaları nasıl karşılayacaksın? Türkiye bir zamanlar memurunun maaşını ödeyemiyordu. Realist ol, dürüst ol, doğru ol.''
-10 BİN DOLAR-
2 siyasi liderin, fındık için kilo başına 8 YTL verme vaadinde bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, eldeki imkanlar ölçüsünde fındığa verilecek fiyatı verdiklerini söyledi.
Erdoğan,
Fiskobirlik ile
Toprak Mahsulleri Ofisi arasındaki
anlaşma sürecine değinerek, verilen fiyata, üreticinin, ''gayet iyi baktığını'' dile getirdi.
Ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, memuru, işçiyi, çiftçiyi enflasyona ezdirmediklerini belirtti.
Türkiye güçlendikçe, bu kesimlerin daha da güçleneceğini ifade eden Erdoğan, vergi gelirlerinde ciddi
kaçaklar olduğunu, kaçağın kapatılması için ellerinden gelini yaptıklarını söyledi.
Kuru sıkı atmadıklarını, iktidara geldiklerinde enflasyonun yüzde 30 civarında olduğunu anlatan Erdoğan, etkin politikalarla rakamın tek hanelere çekildiğini dile getirdi,
Erdoğan, aradaki farkın vatandaşın cebine girdiğini ifade ederek, ''(
Enflasyon düşüyor ama piyasada fiyatlar artıyor) deniliyor.
Piyasa fiyatı artacak tabii, ama fiyatlar yüzde 30 artmıyor ki, enflasyon oranında artıyor. Fark bu. Biz bunu başardık. Kasıtlı olarak, siyasi, popülist yaklaşımlarla halkımızı aldatma metotları var. Halkımız bunu anlayacaktır'' dedi.
Kişi başına düşen milli gelirin 6 bin doları aşmak üzere olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
bakanlık yaptığı dönemde vatandaşın mazot bulamadığını söyledi. Bu sözleri,
belge ile dile getirdiğini ifade eden Erdoğan, ''O dönemin gazetelerini çıkardım. Atıp tutmakla bu iş olmuyor. Ben belge ile konuşuyorum. 2013'te hedefimiz, 10 bin dolar. Bunu yakalayacağız'' şeklinde konuştu.